6

6.9K 151 56
                                    

Bölümü okurken şarkıyla okumanızı tavsiye ederim.

2017 MAYIS

Bir zamanlar aşkıyla yanıp tutuştuğum adamın, ellerine zarar gelir diye yavaşça tuttuğum adamın soğuk toprağın altında yattığını izliyorum sessizce, hiç bir şey yapamıyorum tek gerçek ölüm.

İyisin demi aşkım.
Toprağına zarar vermedi demi kimse.
Bak seversin gül getirdim sana.
En sevdiğin tişörtünüde getirdim.
Ve en önemlisi 1 paket Sigara.
Unutmam hayatım her gün gelmeyi unutmam merak etme.
Şimdi gitmem lazım ama merak etme yarın gene gelicem.

Kabullenemiyorum çok yorunum, canım çok yanıyor, ağlayamıyorum. O kadar özlüyorum ki onu, kokusunu, gülüşünü kısacası HERŞEYİNİ.

Saat 08.00 okula gitmemiz lazım diyen Akın'ın sesini duydum kolumdan tuttu ve her zamanki gibi kaldırdı beni.

Okula vardığımızda kapının önünde orusbu çocuğu Uzayı gördük Akın hemen beni ordan uzaklaştırmaya çalıştı ama başaramadı.

"Hala şu sikik Sinanın yasını mı tutuyorsun."

Onu vurduğu günü gözümde canlanıyor hakettiği yerde olmaması beni daha da çok kızdırıyor ne illet şey şu para.

Cevap vermeden ilerlemeye başladım o kadar yorgundum ki ağzımı açmaya mecalim kalmamıştı.

Dersler bittiğinde eve gittim. Annem ve Hulusi amca daha gelmemişti, abim desen eskisinden daha sık uğrar olmuştu eve ama bugün o da yoktu.

Sıcak bir duşa girip temizlendim ağladığımı anlamadığım tek yer banyo. Aslında bugün sondu MUTLU SON. Koca ömrün 17 yılın ve hayatımın sonu bu dünyadaki sonu.

Çantamın ikinci gözünden jileti çıkardım. önce sağ koluma sonrada sol koluma bir kaç çizik attım derin çizikler yara bandının örtmeyeceği kadar derin çizikler.
----------------
2016 HAZİRAN

Sonunda gelip çatmıştı büyük gün. Annemin düğünü aslında garip çoğu çocuk annesinin düğününde bulunmazlar doğal olarak ama ben farklıyım değilmi çoğu insandan farklıyım.

İlk başlarda karşı çıksamda daha sonradan Hulusi amcayı çok sevdim bu arada Hulusi amca annemin patronu daha doğrusu müstakbel kocası.

Annemi mutlu görmek beni de mutlu ediyor eğer böyle olacağını bilseydim daha önce evlenmesini söylerdim hayat ne garip.

Düğüne saatler kala smokinimi giyip Sinanın yanına gittim. O da hazırlanmıştı allahım taş mübarek üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyorum.

"Hala hazır değil misin sen bakalım."

"Hazırım komutanım."

İkimizde gülmeye başlamıştık Allahım ne güzel insan bu özenle yarattın galiba.

Sinan'a uzunca sarıldıktan sonra abimin yanına gittim aslında bakarsan bu evlilik olayı tüm aileyi yeniden toplamıştı. Abimi uzunca sarıldıktan sonra sok kez annemi görmek için yanına dogru yürümeye başladım.

Bembeyaz bir melekti sanki bir kanatları eksik derler ya aynen öyle.
Gidip onada uzunca sarıldım. Ve mutluluklar diledim yine.

Düğün yerine doğru yürürken kolumdan tutan iki çift el yine UZAY.
Bırakmıyor peşimi gitmiyor yapıştı resmen hemen kolumu çektim ve omzundan ittim, teklemedi bile.

"Nereye."

Konuşurken aynı zaman da yürüyerek ordan uzaklaşmaya çalışıyordum tabi oda arkamdan.

"Sanane"

Koşmaya başladım arabaya doğru Sinan'a doğru aşkıma doğru arabaya bindiğimde terlediğimi gören Sinan soru yağmuruna tuttu tabi geçiştirip düğüne doğru gitmeye başladık.

Düğün çok güzel bir yerde yapılıyor yemyeşil kır düğünü yani, vardığımızda insanlar doluşmuştu, çoktan Hulusi amcanın çevresi geniş anlaşılan.

Düğün başladığında içkiler geliyor gidiyor yemekler yeniyor herkes hiç evlenmediği kadar eğlemiyordu bende sinanı izleyip arada da viskimi yudumluyorum.  Aslında içki içmem ama en Mutlu günümüz sonuçta değilmi.

Sıra gelinle damadın içeri girmesine  gelince kalbim ağzıma geliyordu nerdeyse. Niye bu kadar çok heyecanlanmıştım ki bilmiyorum ama annem le Hulusi  bey amca içeri girerken göz yaşlarımı tutamadım.

"Belki bizde bir gün."

Sinanın sözlerinden sonra büyük bir kahkaha attım gülüşümün sebebi.

"Ah be Sinan ikimizinde damatlık giymesi lazım."

Daha da çok gülmüştük bu sözlere Akın da yanımızdaydı bizi bilen bir Akın zaten biz dedim deli gerçekten biz.

Düğünün bitmesine az kalmıştıki hep beraber bir yere gitmeyi planladık after parti hesabı çok güzel deniz  kenarı bir yere geldik abim bilir böyle yerleri.

İçmeye başladık yine, ne çok içtik abim Deniz'in önüne gidip arkasını dönüp kendini bir anda denize bıraktı sonra  aynısı Mert abi kuzenim sonra ordaki diğer isimler ve en sonda Sinan'la ben çıktığımız da hem gülüp hem üşüyorduk Sinan kolumdan tutup koşmaya başladı bende koştum ciğerim patlayana kadar nefesim bitene kadar koştum en sonunda durduk orman gibi yere geldik yattık yere ıslak ıslak.

Bir oyun oyanayacağız dedi Sinan her yıldız kaydığında ilk gören digerini öpecek ve bir hayalini söyleyecek.

Oyun başlar başlamaz dudağımı öptü ve sonsuza kadar yanımda kalman dedi. İkinci ben gördüm sanırım ya da Sinan benim görmemi istedi öptüm onu ve ölümsüz olman dedim.

Biraz daha devam etti oyun sonra kalktık ayağa çok kalmıştık yine koşalım mı dedi Sinan olumlu anlamda başımı salladım. Bir ses duyduk hışırtı gibi sonra net gelmeye başladı bir ses geldi her yer kırmızı her yer kan yere düştü Sinan kalbinin orası kanıyor napacagımı bilmiyorum ağlayamıyorum en acısı bağıramıyorum  yardım edin diyemiyorum sesim çıkmıyor  en sonunda siren sesleri duyuyorum bir yüz hatırlıyorum aklıma kazınmış bir yüz UZAY ve silah gözlerim kapanıyor.

Kusura bakmayın bayağı bir geç oldu ama sıkıntılar oldu enimin bitirince çok şaşırdınız 7 k ya çok yaklaştık bu arada bu hikayeye final yapıp harika komik bir gay hikayesi daha yazabilirim büyük ihtimalle öyle yapacagım sizleri seviyorum ilginiz için teşekkürler. 😍😍😍😍😍

DERİN HİSLER (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin