Bölüm 1

303 28 4
                                    

   Nefes'in ağzından;

    'Evin önünde diz çökmüş, genzimi yakan dumanla nefes alamıyordum.Yanımda yüzleri görünmeyen, ama bana hiç yabancı olmayan 4 kız vardı. İçimdeki dumanın acısıyla kavrulup, çığlığımın kulaklarımı sağır ettiğini hissederken meğer içimden attığım ve kimsenin duymadığı sessiz çığlıklar olduğunu anladım. Bilincimin yavaş yavaş kapandığını hissettim. Ve artık sessiz çığlıklarımın beni zifiri karanlığa hapsettiğini anlamış oldum...'

         Yataktan kabusun etkisiyle fırladığımda kanter içinde kalmıştım. Odamın içindeki banyoya girdim. Suratıma soğuk suyu çarpıp kabusun etkisinden kurtulmaya çalıştım. Kafamı kaldırıp aynaya baktığımda cin çarpmışa döndüm. Bu tipi ancak ılık bir duş giderirdi. Ben de hemen duşa girdim. Duştan çıkınca rutin işlerimi halledip okul formamı giymeye başladım. Mavi yüksek bel kot eteğim ve onunla uyum içinde olan beyaz Polo'mu giydim. Saçlarıma fön çekip hafif bir göz makyajıyla deri ceketimi alıp kahvaltı sofrasında olan aileme ' Günaydın canlarım!' dedim ve evden Audi A5 ' imin anahtarını alıp çıktım. Evet, arabamı seviyorum. Aslında bu arabayı seçmemin nedeni bizim kızlar. Allah'ım tam bir hız tutkunular, sürekli yarışa katılıyorlar. Yarışlarla benim pek bir aram olmadığından Audi A5 bana yetiyor. Evet lüks okuluma arabamla hergünki  gibi cool bir giriş yapıp benden önce gelmiş olan kardeşlerimin - kardeşlerim diyorum çünkü onlar gerçekten öz kardeşim gibiler. Çocukluğumdan beri hiçbirşeyimiz ayrı gitmemiştir.- arabalarının yanına çekip arabamdan indim. Sınıfa gidip çantamı sıraya koydum. Bizim kızlarla tokalaşıp kucaklaştıktan sonra - evet bunu hergün yaparız.- kantine indik. Her zamanki masaya oturup kahveleri kimin alacağının kavgasındayken Derin son noktayı koydu ve İz' i kahve almaya gönderdi. İz' i masadan gönderdikten sonra bize dönüp 'Yaklaşın' dedi Derin. Hepimiz onu dinlemeye başladık. Bu arada Derin grupta en yakın olduğum insandır. Mavi gözleri, uzun siyah saçları ve güzel fiziğiyle herkesin beğenisini kazanan bir insandır. Bu kadar övmek yeter olaya geri dönelim. 'Artık bir plan yapmamız gerekmiyor mu sizce de kızlar?' diye sordu Derin. Biz 4 kişi birbirimize bön bön bakarken, Derin gözlerini devirip direk konuya bodoslama daldı. 'Bir hafta sonra İz' in doğum günü !' deyince unutmadığım ama aklımdan çıkmış olan biricik kardeşimin doğum günüymüş. 'Benim aklımda bir plan var kızlar' dediğinde biz de onu onaylarcasına kafamızı salladık ve devam etti. 'Bir süpriz parti düzenleyelim. Partilere en uygun ev de Nefes 'in olduğu için mekan işi şimdiden tamam. Ama kızlar bundan kesinlikle İz 'in haberi olmamalı!. İz geliyor konuyu değişin.' diyince ÇETE'mizin cool, siyah uzun saçları, yeşil gözleri, uzun kirpik ve esmer teniyle dikkat çeken Duha söze atladı 'Kızlar bu sezonun şapkalarından haberiniz var mı?!' -ÇETE dedim kulağa biraz ergence gelse de, ÇETE bizim için bir sembol.Hayatımız boyunca bizi birbirimizden ayırmayacak, ne olursa olsun yeniden birleştirecek, üzüntüsünü de mutluluğunu da beraber paylaşacağımız ve her sorunu birlikte aşacağımıza dair verdiğimiz bir sözdür ÇETE. Sadece bilin istedim :P - Ben size ÇETE'nin anlamını anlatırken İz çoktan kahvelerimiz getirmiş ve yudumlayamaya başlamıştık. Kahvelerimizi bitirmiş merdivenlerden ben, Derin, Duha önde, İz ve Çağıl arkamızda cool cool çıkarken grubumuzun en sakarı, kızıl saçları, yeşil gözleri ve bembeyaz olan teniyle tüm dikkatleri üzerine çeken İz, arkamızdan gelen gürültüye döndüğümüzde yoktu. Arkamızda yanlızca iki büklüm kahkaha atan Çağıl duruyordu. Biraz daha geriye baktığımızda ise İz' in cool bir şekilde yerle öpüşmüş halini gördük. Birbirimize dönüp kahkaha atmaya başladık. -Bu neşeli kahkahalarımızın arasında size Çağıl'dan bahsetmek istiyorum. Çağıl sarı,uzun saçlı, bal rengi gözleri ve vazgeçilmez aksesuarı olan gözlükleriyle harika bir kızdı.- Kızlara baktığımda merdivenleri çıkmaya devam ediyorlardı. Sınıftan içeri müthiş kahkahalarımızla girdiğimizde yine ve yine tüm gözler bizim üzerimizdeydi. Tekli olan sıralarımıza geçtik. İz, Duha ve Çağıl arka arkaya olmak üzere duvar kenarında, Derin ve ben de kızların hemen yanında oturuyorduk.

   Ders matematikti. Tabiki de bu ders sadece İz ve Çağıl' ındı. -Evet aramızda başarılarımızı sıralayacak olursam en tembel Duha Derin, ben ve Çağıl orta, en zeki girl'ümüzde İz'di. Tabi bu sadece ders açısındandı. Ders hariç aklı herşeye kesen iki esmerimiz vardı. Bu esmer fıstıklar Duha ve Derin'di. - Hoca geldi ve herkes sıralarına oturdu. Dersteyken sağ tarafa baktığımda Duha o meşhur şapkasını önüne çekmiş uyuyordu. Onun bu haline sırıtmadan edemedim. Ben de morun en hoş tonu olan kulaklıklarımı kulağıma geçirip müzik listemden Rihanna- Take a bow 'u açıp dinlemeye başladım. Önüme dönüp Derin'e baktığımda yine İnstagram'dan o çılgın mı çılgın yüzük modellerine bakıyordu. Ona da sırıtıp başımı sıraya koydum. Tam dalmışken müzik sesi gitti ve bir anda gümbür gümbür müzik çalmaya başladı. Yerimde sıçrayıp bir güzel 'Siktir' çektim. Olayın şokundayken benim aptal kardeşlerim gülmeye başladılar. Ben de onlara cevap vermek adına sınıfın ortasında çılgınca dans etmeye başladım. Kızlar bir anda durup bana bakmaya başladılar. Ben de durup onlara baktım ve 'Oturmaya mı geldik gııı ! ' diye bir güzel mahalle teyzeleri gibi çemkirdim. Bu halime ben de kahkahalarla gülmeye başladım. Buydum ben abi, işinize geliyorsa. Müzik faslı bittikten 5 dk sonra bahçeden bağırış sesleri gelmeye başladı. Bahçeye hücüm ettiğimizde okulun bitmiş olduğunu anladık. Çıkışta Duha'larda toplanacaktık. Herkes arabalarına bindi ve gazı kökledi. Bizim kızlar her zamanki gibi kendi aralarında yarış yapmaya başladılar. Eve vardığımızda Türkan Sultan bizi karşıladı. Grinin her tonu olan odasına çıktık. 'Kızlar koleksiyonuma yeni bir şapka ekledim, bakın!' dedi Duha. Derin koşup şapkaları denemeye başladı. Bu kız tam bir şapka manyağı. Şuan karşımda onun en sevdiği, ve özel tasarım olan şapkalarının asıldığı pano var. Giyinme odasının büyük bir kısmını şapka ve bereleri kaplıyor. Kızlar tablette Duha'nın beğendiği şapkaya bakarken, ben de gece gördüğüm rüyayı düşünüyordum. Acaba bu kabusun benimle bir ilgisi var mı diye düşünürken Duha'nın çığlık atmasıyla gece kabusumdaki çığlığım aklıma geldi. Gerçekten korkmuştum. O anki öfke ve korkuyla 'sikiyim o boktan sesini, bari biraz da güzel olsa!' dedim. Duha hiç alışmadığım bir tepki olarak sadece gözlerini devirdi. Normalde bayağı bağırır ya da üstüme atlardı. -Atlardı demişken , boks ve tekvando eğitimi aldığımızı da belirtmek isterim.' 'Bu gece bizde kalsanıza. Gecelere akarızz!' dedi Duha. Çağıl atıldı hemen 'Yok ya bize geçelim, bizim ev boş. Annemler bir haftalığına tatile çıktılar.'. Güzel bir fikirdi ama ben atıldım 'Kızlar biraz daha aç kalırsam bilincimi kaybedebilirim.!' dedim. İz 'Tamam o zaman saat 5'te her zamanki mekanda buluşalım. ' dedi ve herkes sırayla Türkan Sultan'ı öpüp evlere dağıldı. Cool ve rahat kıyafetlerimi giydim ve kulaklık koleksiyonumdan neon sarı olan kulaklığımı alıp boynuma yerleştirdim ve annemi öpüp çıktım. Biraz düşünmeye ihtiyacım olduğundan yürümeyi tercih ettim. Telefonumdan Zakkum- Gökyüzünde'yi açıp yürümeye başladım. Bu şarkı beni benden alıyordu. Hayatımı, ailemi gözümün önüne getirip sorgulamaya başladım. Aslında düşünüyorum da ailemden birine birşey olursa ne yapardım? Dayanamazdım, mahfolurdum herhalde...   Onlarsız yapamam ben..

        Tam bu düşüncelere dalıp gitmişken belimde hissettiğim iki kolla refleks olarak kendimi boşluğa bıraktım..

    Bölüm sonu!!

Evet ilk bölüm sonu. Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca belirtmek istediğim birkaç birşey var. Öncelikle "ÇETE" gerçekte de var orda anlattığımız gibi. ŞEFBG adı altında. Ve bu hikayi de beraber yazıyoruz. Onlara ve size kocaman sevgi ve öpücüklerimi gönderiyorum. Vote ve yorumlarınızı büyük bir heyecanla ÇETE üyeleri olarak bekliyoruz. Şimdiden teşekkür ederiz. Aşkla kalın!! 😘😘😘

      

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin