Sessiz Çığlıklar

Bölüm 6

*Hep kalbini kıranı seversin.*

Arabayı görünce inşallah içindekine bir şey olmamıştır diye dua ederken kapı açıldı. İçinden siyah uzun saçlı bir kız çıktı. İlerleyip arabanın önüne baktı. 'Lanet olsun ya! o gerizekalıyı bulursam geberteceğim.!'

Lan bu kız o kız! Futbol maçından sonra Yağmur'un yüzüne muştayla yumruk atan kız. Şimdi ayvayı yedik. Hadi gazamız mübarek olsun! Yanına yaklaşmaya başladım. Tam arkasında durunca dönüp sol gözüme yumruk çaktı. 'Ahh!'Diye inleyince özür dilemek yerine 'Ne bok arıyorsun arkamda !' dedi. Allah'ım bunlar ne biçim kız? Bildiğin psikopat.

'Kaza yaptığını görünce peşinden geleyim dedim ama arabadan daha çok hasar aldım. '

'Lan gerizekalı yolun ortasında mal gibi dönüyorsun senin yüzünden arabamın önü gitti hayvan.!'

'Sen de o kadar hızlı gitmeseydin , sen direksiyon hakimiyetini kaybettin.'

'Ben yarıştaydım herhalde hızlı gideceğim.'

'Sizde adet olmuş trafik kurallarına uymamak. Önce arkadaşın, sonra sen .'

'Ne diyorsun sen ya!' deyip bağırmaya başladı. Tam o sırada diz kapağımın arkasındaki acıyla yere çöktüm. Noluyor lan ! Arkama bakınca Doruk'un sanırım az önce bana tekme atan kızla kavga etmelerini gördüm. Ah Allah'ım olamaz ya! Bu kız da kavgadaki öteki esmer olan kız. Hani şu Doruk'un sırtında olan.

Ayağa kalkınca biraz sendelesemde dengemi sağladım. Tam kıza saydırmaya başlayacaktım ki;

'Deriiin! Kafana ne oldu?!' demesiyle kızın kafasındaki kanı gördüm.

'Hepsi senin yüzünden koduğumun karaktersizi!'

Üzerime yürüyen kızı es geçip Derin denilen psikopatın yanına yürümeye başladım.

'Bu sefer rahat dur sadece bakacağım.'

'Sen kimsin de bana bakacaksın. Hem benim bir şeyim yok.'

'Bir kere sakin kalmayı denesen?'

'Sana bir şeyim yo...'

diyeceği cümleyi yarıda kesmek zorunda kaldım. Elimle ağzını kapattım ve başındaki yaraya baktım. Çok önemli bir şey yoktu ama yine de hastahaneye götürecektim. Konuşmak için gözlerine odaklandım. Mavi gözlerini kocaman açmış kaşlarını çatmış 'sen ne ayaksın oğlum' bakışı atarken yakaladım. Ups fazla mı tatlılık var bu kızda . Yüzünü incelemeye başladım. Teni bembeyaz, gözleri deniz mavisi , saçları da kural tanımaz bir siyah.Rüzgârla burnuma çarpan kokusu ise anlatılamayan ama vanilya ve yaseminle karışık bir kokuydu. Düşüncelerden sıyrılmamı sağlayan avucumun içinde hissettiğim acıydı.

Manyak kız avcumu ısırmıştı.'Yuh artık! Kızım kuduz musun lan sen?!' diye bağırdım acıyla karışık. Bu sefer de ormana doğru koşmaya başladı. Bu ne özgüven , bu ne inat be. Peşine takılıp koşmaya başladığım sırada taşa takılıp yere kapaklandım. Lan nedir benim bu kız yüzünden başıma gelenler. Bütün otoritem yerle bir oldu. Cidden de yere bir olmuştu. Elimi kaşıma değdirdiğimde kan gördüm. Bir de bu çıkmıştı başıma. Kaşımı umursamadan Derin'in peşinden koşmaya devam ettim. Sonunda yakalayabilmiştim tatlı cadıyı.

'Ne yapmaya çalışıyorsun kızım sen?'

'Sanane be rahat bırak beni gelmeyeceğim dedim.'

'Ben de sana geleceksin dedim. Önemli bir şeyin olabilir. Hem artık ikimizin de gitmesi gerekiyor.Senin yüzünden yüzüm ne hale geldi.'