Bölüm 8

146 13 0
                                    

''Parmak uçlarında yürü hatıralar uyanmasın... ''

  

   
      Herkes ellerindeki süs eşyalarıyla ordan oraya hızla hareket etmeye ve aynı anda 'İyi ki doğdun İz ' diye şarkı söylüyorlardı. O loş ortamda bir anda rengarenk ve neşeli bir alana dönüşen pistte İz'e döndüğümde gerçekten çok şaşırmıştı. Gerçi bende çok şaşırmıştım. İz bayağı heyecanlanmış ve yüzünden adeta mutluluk akıyordu. Karşıya baktığımda Hazar ve arkadaşları da gelmişti.Gülerek ritme ayak uyduruyorlardı. Gülümsemem dahada yayıldı.O sırada garsonlar kocaman 3 katlı ve en üstünde 5 tane kız olan pembe şeker bir pastayı getirdiler. 5 kız bizi temsil ediyordu. Duha hiç beklemeden İz'in boynuna sarıldı 'iyi ki doğdun Kızılım'diye. Derin sarılıp 'inşallah ömür boyu hep mutlu olursun Uyuşuğum benim'dedi. Bende sarılıp 'iyi ki hayatımdasın'deyip çekildim. Çağıl çok hızlı bir şekilde sarılıp 'iyi ki doğdun sexsi bitch'im inşallah hep beraber oluruz' dedi. Hadi pastayı kes diyenlere kulak verip bıçağı İz'in eline verdim. Gözlerini kapatıp şu ana kadar her doğum günümüzde  dilediğimiz şeyi diledi. O sırada birden sahneye doğru çekilmeye başladım. Duha benim kolumdan Derin ise  Çağıl'ın kolundan tutmuş sahneye doğru çekmeye başladı. Sahneye çıkınca Duha 'Şimdi herkes mikrofona İz hakkında içinden geçenleri söyleyecek ' hepimiz onaylayıp Duha'nın başlamasını bekledik.

'Herkes buraya baksın bi'

Çağıl kulağıma eğilip ''bu kız harbi öküz'' deyince kıkırdadım.Evet aramızdaki en sert ve en sinirli kişiydi. Sadece en samimi olduğu kişilere güler o müthiş espirilerini yapardı. Derin ise grubun en yaşanmış kişisiydi. Hayata daha bir olgun ve sabırlı bakıyordu o da çabuk sinirlenirdi ama kendini tutardı. Çağıl dışardan bakınca soğuk gibi görünür ama grubun en çocuk ruhlusu odur. Birde sapıklıkları var tabi ama nerde oturup kalkacağını bilir. İz sanırım aramızdaki en sabırlı kişi, birini kırmayı sevmez ama sinirlenince çok kötü şeyler olur. Ama emoji dolu yüz hatları onu haddinden fazla tatlı yapar.

Ben bunları düşünürken Duha konuşmaya başlamıştı.

'Evet daha dün gibi aklımda . Ana okuluna başlamıştık bir ay falan geçmişti. İlk Çağıl ile yakınlaşmıştık sonra Derin sonra Nefes bir grup olmuştuk , bir kaç ay sonra sınıftan içeriye turuncu saçlı bir kız girmişti' derken yüzünde büyük bir gülümsemeyle İz  Duha'ya baktı. 'İlk geldiğinde bayağı utangaçtın ve arkadaşın yoktu sonra bir gün bir kızdan dayak yemiştin bende gidip o kızı dövmüştüm sonra gelip senin saçını çekmiştim niye milletten dayak yiyorsun diye orda başlamıştı arkadaşlığımız. Seni çok seviyorum KIZIL . '

Sonra Derin söze başladı.

'Duha anılardan bahsetti bende bir anımızdan bahsedeyim. Daha birinci sınıfa yeni başlamıştık annemle okula kayıt olmaya gidiyorduk.Her istediğimi aldırmıştım annemlere. Tam okula girdik bahçede annemin telefonu çaldı. Açmak için elimi bıraktığında önümdeki su birikintisini yeni farketmiştim ondan kaçayım derken ayağım taşa takılmıştı ve suya düşmüştüm. Annem gelip kaldırmıştı hemen beni . Dizim kanamaya başlamıştı.  Annem hemen okula sokup peçeteyle yaramı temizlerken ben üstümün rezilliğini düşünüyordum. Karşımda bana bakıp gülen kızları görmemle sinirlerimin tavan yapması bir olmuştu ki  o sırada içeriye sen geldin annenle,anlaşılan yeni uyanmıştın. Beni görüp hemen yanıma geldin. Ağlamak üzere olduğumu görüp ne olduğunu sormuştun. Ben sadece kafamla karşıdaki kızları gösterebilmiştim. Önce sınıfa çıkmıştık,sonraki tenefüste gidip o kızları dövmüştük. İşte o gün küçük hayatımın ilk kavgasını seninle yapmıştım. Seni hep seviyorum üşengeç meleğim. '

Derin bitirip gelince Çağıl başladı :

'Evet kızlar seni bayağı üzdü bende en fazla eğlendiğimiz anıyı anlatacağım. 5. sınıfta bir kız çelme takmıştı bana. Tam düşerken kolumdan tutmuştun son anda yere kapaklanmamıştım. Sonraki gün elinde poşetle gelmiştin sınıfa. Kızın sırasına uhu sürmüştün. Kız oturunca da silgim düştü bahanesiyle bağcıklarını birbirine bağlayıp ayağa kalkmıştın. Sonra saçına kaşıntı tozu dökmüştün. Tüm ders boyunca kaşınmıştı. Sonra ayağa kalkmaya çalışınca da eteği yapıştı diye kalkamamıştı. En son kalkınca da yüzüstü yere kapaklanmıştı. Çok gülmüştük ama sonra kız ağladı diye de oturup ağlamıştık. Bu da işte böyle günahkar bir anımız. Seni çok seviyorum.'

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin