on üçcü bölüm

16 5 1
                                    

arkadaşlar . kitabı beyendinizmi. gerçekten yorumlarınızı bekliyorum çünkü çok sabırsız bir insanım biliyorum yanlış yazdığım yerler oluyor ama konusunu beyendinizmi
çünkü çok dikkat ediyorum. kimsenin kitabına benzer yapmak istemiyorum 
lütfen yorumlarınızı bekliyorum biraz daha yazmaya devam edecem  hayla bir tepki alamasam  burada benim için bitmiş olur.  kitap


kendimde değilim  adama. demediğim güzel söz kalmamıştı   ben ne yaptığımın şokunu atlatmadan  telefonum çaldı arayan belli değildi açmadım gece üç kim araya bilir beni bu saate tekrar telefonum çalmaya başladı gerçekten korkuyordum bi süre telefona baka kalmıştım  sonunda susmuştu. yatağa uzandım beni bu saate kim ısrarla aramıştı  merak ediyor bi okadar da korkuyordum.
gözlerimi açtığımda annem hadi çabuk kalk yarın kına gecen var ve sen hayla uyorsun dedi

dayanamadım beni benim haberim olmadan evlendirdiniz şimdide kınamı yapın. alışığım dedim nede olsa bu bizim evde gelenek demi anne  bian annemin gözlerinin içine baktım resmen göz yaşları yağmur gibi damlıyordu. annemi bu kadar üzdüğümün farkında bile değilim ben ne ara bukadar  gattar oldum ama beni onlar bu hale getirmişlerdi  sonra tamam artık ağlama dedim ciddi bir sesle  yeter bu ağlaman bir işe yaramıyor ben bile bukadar ağladımda ne oldu   zaten iki güne kalmas sizin evde olmayacam. diyip ayağa kalktım. banyoya ilerlerken annem dur kainat dedi ona dündüğümde bana birşi anlatacakmış gibi bakıyordu onu bukar ciddi ama bi okadar da korkak görmemiştim.  efendim dedim biraz bana bakınca göz yaşları tane tane akmaya başladı  bir an ne olduğu anlamadan aneme sarılıp bende ağlamaya başladım ben ve annem  annemin kokusunu içime çektim  anladımki  annemde beni özlemişti. ayak sesleri gelmeye başladı arkama dönüp baktığımda babam ben ve anneme gözü yaşlı bir şekilde bakıyordu babamı da çok özlemiştim onada gidip sarıldım 
üçümüz birbirimize sarılıp ağlıyorduk  en sonunda çağla gelip yeter ama bukadar bizde varız neden sadece kainat kızkanıyorum. salak kız diyip onada sarıldım.  annem hem hüzünlü bi okadar da mutluydu şimdi kahvaltı hazırlıyorum kainat sende çabuk hazırlan diyip odadan çıktılar ...
mutluydum çünkü annem ve babam ın beni istemeden verdiklerini anlaya biliyordum ama neden. lavaboya tam giderken konsolon  üzerindeki telefon çalmaya başladı yine o dünkü telefon bu sefer açacaktım elime telefonu aldığım gibi açtım Alo kimsiniz dedim ğim gibi telefonu suratıma kapandı bu neydi şimdi alamamıştım belkide yanlış numara beni duyduğu için kapatmış olmalı yoksa niye direk üzerime telefon nu kapatsınki neyse ben giyindikten sonra mutfağa gittim annem benim için ev helvası kavuşmuştu. gerçekten çok sevdiğim birşiydi bende hemen çayı demleyip sofraya geçtim babam ve kardeşlerim sofraya geçtiler beraber uzun zamandır bukadar güzel kahvaltı yapmamıştık  annem biraz durduktan sonra. kızım birazdan zeynep hanımlarda burada olacaklar alış verişe çıkacaksınız. ne alışverişi anne ben daha ne alacam
kızım bunlar gerekenler ama bende anlamışsam  biraz zaman geçtikten sonra sibel ve zeynep hanım gelmişti kapıyı açtığımda hoşgeldiniz zeynep hanım  sen bana hayla zeynep hanım mı diyorsun kızım bende artık senin annenim dedi ben o an ne diyeceğimi bilmiyordum annemin gözlerinin içine bakıp ne oluyor bu kadına ben daha onun oğluyla evlenecegimi kabullenemezken bana anne de diyor zorla sırıtarak  kusura bakmayın benim için biraz zor benim zamana ihtiyacım var dedim bir an kadının gözleri yerinden çıkacağını sandım bu neydi yaani annem gozlerime bakıp sen ne yaptın diyordu biliyorum çok patavatsız bir kızım o an ne dusunduysem onu söylerim  biraz oturduktan sonra beraber alışverişe çıktık benim için çıktıkları her halükarda belliydi  biraz gezinirken bir  iç çamaşır dukaninin içinde buldum kendimi sibel kendini zor tutuyordu gülmemek için çünkü ben şimdiden kızarmaya başlamıştım hep bu gibi şeylerin yanından geçerken utanıyorum kendi kendime küfür ede ede alışveriş yaptık  bu aldığımız herşeyi direk kargoya gönderdi iki gün sonra bende yok olacaktim sibel le sordum bu neydi şimdi  diye kızıyorum tabi zeynep hanım önden ilerliyordu bizde onun arkasında yürüyorduk  sibel bana sen çok şanslısin. seni gerçekten çok seviyor kainat dedi anlamistim ama cevap vermek istemiyordum
bilmiyorum saat kaçtan beri yuruyordun  ama sonunda alışveriş de bitmişti tabi bende  eve kendimi zar zor attım  eve geldiğim gibi yatağa uzandım  hiç birşi düşünemiyordum sadece uyumak istiyordum gözlerimi tam kapanacağı an yine telefonum çaldı gerçekten çok yorgunum çalma lütfen uzanamıyordum  telefonuma susmuştu yine kendimi yatağa atacağım an yine çaldı bu sefer ali arıyordu  açtım telefonum efendim ali ne diyeceksen çabuk söyle uykum çok var
kainat neden telefonumu acmiyorsun seni ne kadar merak etdiğimi bilmiyormusun
şaşırdım bu neydi bu adam niye böyle yapıyor  hey hey ali bir sorunmu var saat gerçekten çok geç yarın konuşurus
kainat cama çık
neee neden ne oldu
of kainat gerçektende çok soru soruyorsun cama çık
tamam
cama çıktığımda küçük bir şok yaşadım resmen ali karşımdaydı  saat gecenin körü bu adam ne yapıyor burada böyle elinde bir demet gül seni çok seviyorum kainat hemde deliler gibi sen yokken bende yokum seni özlediğimde nereye gideceğini bilmeyen kaybolmuş bir çocuk gibiyim evet seni çok kırdım ama  kendimi affettirmek için herşeyi yapacam kainat sen benim eşim sen benim dostum sen benim hayat arkadaşım sen benim herşeyim kainat sen benim için varsın bende senin için  beni ne olur affet. 
göz yaşlarımı tutamıyordum bana ne oldu böyle ona aşık değilim ama benden af dilemesi özür dilemesi çok hoşuma gitmişti telefonu nasıl tuttuğumu bilmiyorum ama bende çok heycanlıyım  ali buradan hemen gitmeni istiyorum  sen benim hayallerimi umutlarımı aldın burada seni sevmemi bekleme lütfen şimdi git seni kimse görmeden ...
telefonu kapattığımda o hayla bana bakıyordu  camdan gerçekte benden duyduğu hiç bir kelimeyi beğenmemişti yüzü çok yorgun bir hal almıştı ama onu afedemem  belkide bu kadar çabuk olmaz

perdeyi çekip yatağima uzandım uykumdan eser kalmamıştı onu düşünüyordum acaba oradamı hayla neden şimdi neden kafam gerçekten çok karışıktı yavaşça ayağa kalktım cama doğru biraz perdeyi çekip oradamı diye baktım baktığımda ali yerde öyle uzanıyordu çok korkmuştum  başıma bir eşarp geçirip dışarı koştum gittiğimde ali yerde baygın halde yatıyordu ali ali kalk ne olur kalk  ali lütfen ne oldu sana başından tutunca başısının kanadığını anladım ne yapacağımı bilmiyordum ali diye bağırdım babam ve annem dışarı koşarak yanıma geldiler ben ağlamaklı bir sesle anne başı kanıyor  dedim annem ve babam beni sakinleştirmeye çalışıyorlar direk ambulansı aradı babam

aliyi ambulansla bildirdiklerinde orada öyle dona kaldım tam kapıyı kapatacakları an bağırdım bensiz ali götüremesiniz dedim

nefretin aşka dönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin