Bugün Cumartesiydi ve telefonum bir susmak bilmiyodu en sonunda fırlatacaktım ama İPhone 6 Plus ti bu boru değil nasıl kıyabilirim ki en değerlime ben? Telefonum bidaha çalmaya başladığında sinirle yerimde tepinip telefonu elime aldım ve armayı cevaplayarak "Aaaahhh yeter be yeter hafta sonu bile uyku yok yaa" diye cırladım "Almina kapa çeneni ve kalk hazırlan 4 de doğum günü partisine gidicez biliyosun" dedi çok sakin bir sesle. Ağzım açık bir şekilde beklerken telefon yüzüme kapanınca şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Ne olmuştu Barkin'a böyle? Şen şakrak çocuk 30 yaşındaki biri gibi konuşmuştu neyse sorardım bunun hesabını. Yatağımdan gözüm kapalı kalktım yada yere kapaklanmışta olabilirim "Ahhh lanet girsin, kıçım yanıyor" diye bağırdım annem telaşla odaya girip "Almina!! Noldu kız, kim öldü, kızım iyi misin?" soruları ard arda sorarken bende sekerek ayağı kalkmaya çalışıyordum. "Ya vicdansız karı bi gelde yardım et" dedim isyan edercesine "Ah yavrum nasıl bu kadar sakar oldun hala aklım ermiyor, bizim sülalede de hiç sakar yoktur halbuki" dedi eli çenesinde düşünürmüş gibi yaparak. Gözlerimi devirdim "Yaa anne bi susta gel yardım et yav" dedim hala kalkmaya çalışırken. "Sus kız cadı anneye dil mi uzatıyosun sen acı sürerim diline delirtme beni" dedi eli terliğine giderken "Yaa anne Allah aşkına yapma zaten dün yeterince ağladım şimdi de terlik yemek istemiyorum" dedim gözlerim sulanırken. "Oyy annem gel buraya gel" deyip, benim yanına gitmemi beklemeden gelip sarıldı ve ben dün ki gibi yine ağlamaya başladım. Sanırım anneme çekmiştim onun da ruh hali benim gibi çabucak değişiyordu. "Barışırsınız annem yaa üzme kendini sen, baban sana dayanamaz ki yavrum üzülme tamam mı son beşiğim benim" beni hep son beşiğim diyerek severdi ve beni şımartıyordu haliyle. "Neyse annecim ben bir duşa gireyim sonra da hazirlanirim" dedim gülümseyerek. Sırtıma iki defa anne şefkatiyle yavaşça vurup "Tamam yavrum hadi sen gir duşuna" diyerek odamdan çıktı.
Çığlık sesiyle küvette yerimden sıçrayarak "Ne oluyo yaa kim böğrüyö" diyerek kalktım ve haliyle tutunacak yer bulamadım ve bugün ikinci kez yeri boyladım. "Ahh!! Ama yeter yaa" deyip ayağı kalktım. Bu sefer bacağımda aciyordu off yaa neden bu kadar sakarım ki banyomdaki ic camasirlarimin oldugu dolabima ilerledim ve inleyerek iç çamaşırlarımı giyip banyomdan sürünerek kıyafet odama ilerledim. Geçen hafta aldığım beyaz, sırtında çapraz ipleri olan ve dizlerimin bir karış üstünde biten salaş elbisemi giyip ayağıma da krem rengi sandaletlerimi giydikten sonra boy aynamın karşısına geçtim. Saçlarımı yaza girdiğimiz için kestirmiştim ve şuan göğsümün üstüne geliyorlardı. Elime maşayı alıp saçlarımı su dalgası yaptıktan sonra çok ince bir eyeleiner çektim ve elime yine krem renginde küçük çantamı aldım. Telefonumu çalışma masamdan alıp çantamın içine koyacaktım ki zil sesiyle Barkın ın aradığını gördüm. Armayı cevaplayıp "Söyle kıvırcık" dedim yorgun bir sesle. "Saat kaç haberin var mı kızım senin beş dakikaya ordayım çabuk ın aşağıya" deyip yine yüzüme kapadı noluyo bu çocuğa Allah aşkına. Ama çıkar kokusu yakında. Kapıya ilerledim tam kapıyı açacaktım ki içeri bir öküz daldığı için kapı suratıma çarpmıştı bende dolayısıyla bugün üçüncü kez canımcım yere kavuşmuştum "Ahh başımm!! Ne lanet bi gün lan bugün" diyerek başımı yere eğdim, gözümden bir damla yaş düşmüştü abim yanıma gelip "İyi misin abicim" dediğinde gözlerimi devirip ayağı kalktım ve elimin tersiyle gözümü silip "Yaa abi bi git, lütfen bi git yaa. Mal insan, ne diye odama bodozlama dalıyosun be insan bi kapıyı çalar hayvan" dedim elim alnımdayken sanırım şişmişti ve çok sızlıyorudu. "Kızım bişey dicektim yaa o yüzden şey ettiydim ama sonra söylerim gel kafana buz koyalım" deyip kolumdan tuttuğu gibi odadan çıkardı "Yaa bu ne güç abi İronman misin nesin" dedim beni merdivenlerden sürüklemeye devam ederken "Uff şu marvel karakterlerine beni benzetmeyi kes artık" dedi benden iki yaş büyük olan abim. Yav he he der gibi bakıp "Sanki kendi çoh büyük" dediğimde göz devirdi. Annem mutfakta bişeyler yapıyordu biz hiçbir zaman evimize hizmetli almamıştık hafta sonları evi ben temizlerdim annem de harika yemekler yapardı zaten o yüzden hizmetliye ne gerek vardı ki tamam ben yemek yapmayı bilmiyordum ama çok güzel ev temizlerdim bi kere. "Kızım neyin var niye kafan şişti?" dedi elini havluyla kurularken "Abimin eseri annecim" dedim gözlerimi abime dikerken "Uff bilerek yaptık sanki" dedi suçlu edasıyla. "Metecim özür diledin mi kardeşinden" dedi annem iğneleyici bir ses tonuyla. Ben 'yoo' gibi mırıltılar çıkarınca Mete göz devirip yanıma geldi "Özür dilerim bebe" dedi çok sessiz bi şekilde "Yaaa annee bana bebe dedi" deyip alnımda tuttuğum buzu Mete'nin karnına bastırdım zaten karın kaslarını bize sergilediği için haliyle donmuştu "Ahh anam ah yandım laan" deyip merdivenlere koştu ardından arkasını dönüp "Nah söylerim sana İtalya da okucamı" dedi sinirle bana bakarken mal ağzından kaçırmıştı İtalya da okucanı. Nee!!! İtalya mı dedi o? "Abiii ciddi misin sen, İtalya da mı okucaksın" dedim ağzım yere değecek kadar açıkken. Kaşları havalandı ardından "Sen nerden biliyosun İtalya da okucamı yaa, anne sen mi soyledin" dedi elini anneme doğru sallarken. Annem kaşlarını çatıp "Birincisi o elini indir kırmıyım, ikincisi de az önce sen ağzından kaçırdın ya asalak oğlum benim" dedi tabii ben hunharca kahkaha attim ardindan "Bunu eve gelince konuşcaz abicim şimdi Barkın gelir benim çıkmam lazım" der demez korna sesiyle yerimde sıçradım "Aha da geldi" deyip sırıttım. "Annem seni seviyorum hadi Allaha emanet ol" dedikten sonra annem "Sende yavrum dikkat et kendine o Barkın'a da söyle arabayı adam akıllı sursun ha kızım biliyosun içki içmek yok!" diye bir nutuk çektiğinde "Tamam annem sen hiç merak etme, haa içki konusuna gelince gavur muyum ben yhaa asla olmaz annecimcim sen rahat ol" dedikten sonra yanağından bir makas aldiktan sonra mutfaktan çıktım ve koltuğun ustune ne ara koyduğumu hatırlayamadığım çantamı alıp kapiya ilerledim tam kapı koluna uzanmıştım ama abimin sesiyle durmak zorunda kaldım "O etek ne lan, anne bu kız beni valla katil etcek kardeş katili olcam en sonunda" diye saydirirken annem de mutfaktan çıkmış salona ilerliyordu. El sallayıp "Bende seni seviyorum abicim" dedim ve artistçe kapıyı çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Teen Fictionİnsan bazen düşüyor değil mi ve birinin elinizden tutması, size destek olması gerekiyor. Bu yüzden düşmemeye çalışıyorum. 2 sene öncesine kadar dişlerinde tel olan, kemik gözlükleriyle ilgi çeken ve haliyle çalışkan bir kızdım. Fakat Melis sayesinde...