This Love // l.s

you're still the best more or less i guees

Başlamadan önce, bu bölüm senin için xstonemx

Eveet, yine ben! Neredeyse 3 ay falan oldu ve büyük ihtimalle unuttunuz hikayeyi ama sonunda normal bölümlere göre birazcık daha uzun sayılabilecek bir bölümle geldim

Zaten finale oldukça az kaldı sayılır, o yüzdeen

Keyifli okumalar hepinize, seviliyorsunuz!

•••••

"Hey, uyan artık Tommo! Kime diyorum ben? "

Louis uykusunun en tatlı yerindeyken Niall'ın sesini odasında duyduğunda biraz şaşırdı ama umursamadı. Şu an tek istediği deliksiz bir uyku çekmekti o yüzden yastığına biraz daha gömülüp bunu gerçekleştirmeye çalıştı. Hem rüya falan da görüyor olabilirdi, dolayısıyla-

"Ah!"

Louis'nin ağzından ufak çaplı bir çığlık kaçtı ve bum, Niall üstündeydi. Yani seksüel manada değil canım, bildiğiniz poposuyla Louis'nin karnına oturmuş, nefes almasını engelliyordu.

Sarışın olan kahkaha atarak yorganı Louis'nin başından çekip aldı ve bağırdı. Louis'ninkilerden oldukça farklı bir tonda mavi olan gözleri eğlendiğini belli eden kıvılcımlarla yanıp sönüyordu. Niall Louis'yi sinir etmeye bayılırdı ve eh, bunda her zaman çok başarılıydı.

"Değerli kıçını buradan kaldırmak için beş saniyen var! Theo'nun doğum günü partisi için hazırlık yapacağız daha, unuttun mu?"

Theo Niall'ın dört yaşına basmak üzere olan yeğeniydi. Tombul pembe yanakları, iri mavi gözleri vardı ve Niall'ın aksine doğal sarışındı. Niall harika amca rolüne bürünmeyi sevdiği için yalvararak abisi Greg'i Theo'nun bu yılki doğum günü partisini organize ederken başı çekmeye ikna etmişti. Tabii birazcık(!) yardım alacaktı.

Louis en yakın arkadaşının altında biraz çırpınarak huysuzca söylendi.

"Unutmadım tabii. Off, çekil artık şurdan!"

Niall elini çenesine koydu,biraz düşünür gibi yaptıktan sonra da cevapladı.

"Sen nasıl istersen ufaklık."

Louis gözlerini kısıp tüm gücüyle Niall'ı itti. En yakın arkadaşı gülerek yatağa düştüğünde o ayağa kalkmıştı bile.

"Ufaklık? Sözünü geri al İrlanda cini."

Niall cevap vermedi, gülmekten nefes nefese kalmıştı ve kendini toparlamaya çalışıyordu.

Louis göz devirip üstünü silkeledikten sonra dolabına ilerleyip giyecek bir şeyler aradı. Bu arada Niall'a yedek anahtar yaptırmak -milyonuncu kez falan içinden geçiriyordu- iyi bir fikir değildi.

Eşofman altını özensizce çıkarıp çalışma masasının yakınında duran tek kişilik krem rengi koltuğa attıktan sonra arkasına dönüp Niall'a kaçamak bir bakış attı. En yakın arkadaşı bağdaş kurmuş biçimde yatağında otururken pis bir sırıtışla poposuna bakıyordu.

Louis kot pantolonunu giyerken şımarık bir biçimde sordu.

"Kız arkadaşından daha iyi bir popoya sahip olduğumu söylemiş miydim?"

"Uhm, yüzlerce kez. Biliyorsun, hiç birinde inkar etmedim. "

İkisi de aynı anda kahkaha atarken Niall eski Louis'nin geri dönmüş olduğunu düşünüyordu. Zayn ölmeden önceki şımarık, havalı Louis. Daha neşeli ve daha gürültücü olan Louis.