İlk hafta okuldan pek bir şey anlamadım. İkinci hafta ise çok yoğun bir ders programımız vardı.Daha önce hiç duymadığım ve bana saçma gelen terimler,sert görünümlü hocalar. Yine bir pazartesi klasiği başlıyordu ama ilginç ve sıra dışı olan tek bir şey vardı. Sabah yine sıradaydık kafamı sola çevirmem ile birlikte gözüme çarpan sarı kafa gördüm içimdeki sesi tutamadım ve ''aha aynı benden'' dedim. Okulda tek sarışın olduğumu düşünürken bir sarışın daha gördüm bunun mutluluğu tarif edilemez. Resmen çocuğu görmek için yerimde zıplıyorum (ee insanın boyu kısa olunca görmek bu kadar zıplama istiyor :) ) Okulun içine girince her yerde gözüm sarı kafa aramaya başladı ve o kadar gizemli bir şey ki hiç ortada yoktu Sherlock Holmes misali... Okula güzellik katan tek şey sarı kafa ama eziyet kısmı da var o da tabi ki sıkıcı,anlamsız anatomi ve meslek dersiydi. ( o kadar istemediğimi belli etmişim ki söylemeyi unuttum ben hemşire olacağım :) ) Size biraz da sağlık okullarından bahsedeyim bence sağlık lisesi mi dediniz işte orda duracaksınız ve iki hatta üç kere bile düşünebilirsiniz. O kadar yabancı bir okul ki Latince kelimelerle dolu dersler ve neymiş sağlık lisesinde okuyorsanız cinsiyetinizi dışarıda bırakacakmışsınız bak bak bak lafa bak :) Bide farklı olan bir şey var bu okulda öğrendiklerinizi cansız bir maket üzerinde uygulayacaksınız. Birde süper mario'muz vardı ne geldi aklınıza ? Durun ben size söyleyeyim muhteşem sınıf öğretmenimiz Haldun hoca :)Bu okulun bir kuralı vardı sanki bütün hocaların takma isimleri vardı ve öğrenciler arasında bayağı popülerdi.Bir zil sesi ile korkunç bir Anatomi dersinin daha sonuna geldik.Ders arasında biraz nefes almak için bahçeye çıkmaya karar verdim.Tam merdivenlere geldiğimde bir ses duydum kafamı yukarıya kaldırdığımda birde ne göreyim?(ahaa sarı kafaaa) ohaa bana sarı civciv diyen o muydu ? Ay inanmıyorum diye düşünürken istemsizce sırıttığımı fark ettim ve yüzümde bir sıcaklık hissettim.Olamaz kesin domates gibi kızarmıştım.Hızlı adımlarla gözden kayboldum,kendimi kızlar tuvaletinin aynasında kendi kendime konuşurken buldum.(Allah kahretsin yaa Birce nasıl kızarmışsın rezil oldun.)Hee bu arada size aşkımı anlatmaya savaşırken adımın Birce olduğunu da söylemeyi unuttum. ( Birde benim pis bir huyum var benim tek kişi gibi göründüğüme bakmayın içimde sürekli benim olumsuzum , zıt karakterde bir iç ses bir birce daha var :) ) Ona görünmemek için arka merdivenleri kullanayım derken yanlışlıkla bir kat fazla çıkıp ileride onu görünce '' geldikleri gibi giderler''tabirine uygun bir şekilde kendimi sınıfa attım.Ona yakalanmayayım derken derse geç kalmışım ve dersimiz matematik öğretmenimizde tam bir saftirik anlat anlatabilirsen neden geç kaldığını bir saat konuşur şimdi tabi ki de aklıma bir şey geldi öğrenci milletinin klasik beyaz yalanı ''tuvaletteydim hocam'' diyecektim. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Her şey planladığım gibiydi zaten öyle olmak zorundaydı çünkü bu bizim okulumuza özgü olarak bir nevi gerçekti. Eee teneffüsü 3 dakika yapanın aklına şaşayım.Sırama geçtim ders dinlemem gerekirken dışarıya bakıp derin hayallere daldım.Koca bir dersi hayal kurarak geçirmiştim baş kahramanım tabi ki de sarı kafa. İlk kez zilin çalmasına üzüldüm ne güzel hayal kuruyordum ya neyse bir de baktım ki okul bitmişti. Topladım pılımı pırtımı taktım çantamı koluma çıktım okul koridoruna :) Yalnız tuhaf bir şey fark ettim her gün koşar adımlarla çıktığım okulu bu sefer adeta ağır çekimde gidiyorum bunun da mı sebebi sarı kafa ? Tam bunu düşünürken okulun önündeki serviste bekleyen yine onu gördüm ve aklıma haince bir plan geldi :) Bizim okulun hemen yanında bir kaç bank var oturdum ve bağcıklarımı açtım maksat bağcık bağlarmış ayağına onu kesmekti :) Oturdum banka ve açtım bağcıkları ve bir güzelde kesiyordum ama hiç beni görmüyor kendi kendime çocuk kesiyorum durmadan kestiğim çocuğun yüzünü bile doğru düzgün bilmiyorum hoş adını da bilmiyorum ya sarı kafa diyip geçiyorum. Ana bir baktım servis gitmiş doğal olarak bizim sarı da yok ortalıklarda. Yerimden kalkmak için bir hamle yaptığımda fark ettim ki çok aptalım. neden mi diye düşünüyorsunuz ? Ben bağcık bağlamayı bilmeyen bir liseliyim :) Şimdi hapı yuttum düşmemek için ağır ağır yürüyorum ve bu kez çok iyi bildiğim bir şey var bu kez ağır yürümemin nedeni o değil bağcıklarımdı... Eve gelir gelmez ilk yaptığım şey kendimi yatağa atmak oldu. Allah'ım aklımdan o kadar çok şey biran da geçiyor ki hangisini düşüneceğimi sapıtıyorum. Siz karar verin ? Sizce ben aşık mı oluyorum ?