Derin derin nefeslar alarak sağ sokağa saptığımda nefesim artık boğazımı acıtıyordu. Arkamdaki adamlardan bir an önce kurtulmalıydım. Nefesimi kontrole sokmaya çalışarak biraz yavaşladım ve saklanabileceğim bir yer aradım. Ama burada evden başka hiçbirşey olmaması beni paniğe sokarken arkamdaki ayak sesleri duyabileceğim yakınlığa gelmişti bile.
Gözüme iliştirdiğim ilk evin kapısına doğru ilerleyerek zile bastım. Bu saatte uyuyor olmalılardı, ama yapacak başka çarem yoktu. Arkamdaki ayak sesleri giderek artarken o adam "Dalya! Saklanamazsın! Çık neredeysen!" diye bağırarak sokağın inlemesine sebep oldu.
Kapı hala açılmazken zile uzun bir süre basılı tuttum. Kalbim hızlanmış, ayaklarımın bağı çözülmüştü ve artık bana koşamayacağım belirtileri vererek kaslarımın acısını hissettirdiler. Kapıya yumruk atarak uyanmalarını sağladım.
"Ee! Kim bu saatte be?" diyerek karşıma yarı çıplak bir çocuğun çıkması yanaklarımın ısınmasına neden oldu. Çocuk beni görünce çatılı kaşları mümkünmüş gibi daha da çatıldı ve beni süzdü.
"Kimmiş o aşkım?" diyerek arkasında beliren üstünde kalçalarına kadar uzanan bir gömlekle bana bakan esmer kızı gördüm. Yaptıkları şeyi bozmama mı utansam, yoksa arkamda daha çok bağıran adamdan mı kaçsam bilememiştim. Ağzımı konuşmak için açmıştım ki arkamda bir ses duymam ve kolumdan çekilmemle afalladım.
"Demek buradasın," bağırmak istedim ama yapamadım. Adam mahcup bir ifadeyle karşımızdaki çifte baktı.
"Üzgünüm. Psikolojisi gidip geliyor da, onu arayıp duruyordum," başımı iki yana sallayarak karşımdaki çocuğa "Hayır," diye fısıldadım. Ama çocuk bu hareketimi farketmedi.
"Dikkat et bir dahakine. Bir psikolojik sorunu olan kız tarafından işimiz bölündü," dedi bana sertçe bakarak. Başımı iki yana salladım.
"Benim psikolojim bozuk değ-" adam lafımı hızla bölerek araya girdi. "Ah üzgünüz," diyerek beni kolumdan tuttuğu gibi sokağın başındaki jeepe götürmeye başladı. Debelensem de benden güçlüydü. Çığlık attım.
"Kapa o çeneni!" diyerek hırladı ve elini ağzıma götürüp sokağın sessizleşmesini sağladı. Ne kadar kurtulmaya çalışsam da başarısızdım.
"Ne yapıyorsun sen kıza?" diyen çocuğa baktım. İçeriye girmemiş, pijamasıyla bizi izliyordu. O demin ki esmer kız yüzüne iğrenerek baktı ve evden çıkarak sert gözleri bana döndü.
"Aferin. İyi bozdun sorunlu," diyerek bana tükürürcesine konuştuğunda ıssız sokakta kısacık gömlekle ilerlemeye başladı.
"Kız benimle," dedi adam. Çocuk gülerek yanımıza geldi ve sert bir hamleyle beklenmedik bir anda adamın yüzüne geçirdi. Adamın bunu beklemediği beni bırakıp yere düşmesinden belliydi. Çocuğun arkasına geçtim.
"Ne yapıyorsun lan sen?" diyerek adamda çocuğa yumruk atıyordu ki çocuk hızlı bir hamle yaparak adama tekrar geçirerek bu sefer sendelemesine neden oldu. Ağzımdan çığlık kaçırmamak için elimi ağzıma götürüp siper ettim.
Herşey hızlı gelişmişti. Adam dirilerek çocuğa beklemediği bir hamlede bulundu ve yüzüne yumruğu geçirdi. Çocuğun burnu kanarken çocuk kolumdan tutarak beni eve doğru çekiştirmeye başladı. Şokta gibiydim. Hiçbirşey yapamıyordum.
"Bittin sen! Göreceksin, bittin!" diyerek arkamızdan bağıran adamın tehditlerinin bana olduğunu az çok tahmin edebilmiştim. Kalbim yaşadığım adrenalin ve korku yüzünden hızla atıyordu. Göğüsümden çıkacak gibiydi.
Açık olan kapıdan içeriye girdiğimizde çocuk kapıyı sertçe iterek kapanmasını sağladı. Derin derin nefesler alarak siyah renkteki koltuğa oturdu ve sinirli gözlerini bana çevirdi. Ben ise ayaktayken onun davranışlarını izlemekle meşguldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINTI
Romance"Dalya! Kaçamazsın! Annemlere hamile olduğunu söylemeliydik!" olduğum yerde kalakalırken, bu salağın beni büyük bir yalanın ortasına attığını düştüğüm boşluğun soğuk rüzgarını hissedince anladım. O anda aklıma bana dediği tehdidi geldi. "Ya anlat, y...