Ateş bana telefon numarasını verdi ben de benimkini .
Kahvelerden sonra Ateş gitti . Annem karşıma oturdu .
" Daha iyi misin anneciğim ?"
Of soru yağmuruna tutucak
" İyi değilim ya ! Biraz uykum var da uyumak istiyorum!"
" Tamam annem ben gidiyim sen biraz dinlen " .
Ucuz kurtulduk .
Koltukta yan uzandım. Dizimin üzerindeki büyük yara canımı yakarken , beynim de durmadan boş boş çalışıp beni yoruyordu.
Hep böyledir zaten kendisi olmadık şeyler düşünüp beni yormakta üstüne yoktur . Neyse ..." Alev, annem telefonun çalıyor . "
Annem eline telefonum ile içeri girdi.
" Ver " dedim ve telefonu aldım.Arıyor : Teo ...
Ah evet Teoman. Teoman benim biricik arkadaşım. Yani gerçekten biricik çünkü tek arkadaşım .
-Oo Teo sen beni arar mıydın ?
- Ne yapıyo Alev ?
- Hiç ... Oğlum başıma ne geldi bi bilsen ?
- Ne oldu kızım ? Bir ağrıza mı var ?
- Yok oğlum . Bu gün patenlerle dolaşırken yere yapıştım . Sonra dizim falan ... bir duvarın köşesine dayandım . 1 kişi bile dönüp bakmadı ya. Sonra gömdüm kafayı dizlerime . Bi çocuk geldi işte eve bıraktı falan.- E iyi misin şimdi? Geliyim mi ?
- Yok ya gerek yok
- iyi tamam sen bilirsin
- Sen niye aradın ?
- Şey ya... Ben niye aradımmm... Şey diyecektim ya. Yarın AVM ye falan gideriz diyecektim
- E gidelim
- Dizin ?
- Boş ver dizimi . İyileşir o .
- Ok. Yarın 13 te .
- Ok .
Telefonu kapattım ve mutfağa bakmaya çalıştım salon mutfak ile Birleşik olduğu için bunu rahatça yapabildim.
Annem pasta yapıyordu. Yanında da şeker dolu bir şekerlik.
E Sebep ?
Boş ver iç ses annem işte.