Adını bilmediğim çocuk beni okulun arkasına kadar kolumdan tutup sürükledi. Bahçedeki herkes 'Bu kız katilmiş, annesini ve babasını öldürmüş' gibi şeyler konuşuyordu. Çocuk beni okulun arkasına getirip sinirle bana bakmaya başladı.
-Sen kim olduğunu sanıyorsun da benim sevgilime el kaldırıyorsun?
-........
-Konuşsana!
-.......
-Konuşmazsan canını yakarım. KATİL,dedi. Hiçbir şey demeden okuldan çıktım. Arkamdaki herkes bana şaşkınca bakarken biri 'sürtük katil' dedi. Umursamamaya çalışırken okulun kapısından çıktım. Gözümden yaşlar akıyordu. Ama bu olamaz. Ben ağlamıycaktım.En son ağladığımda teyzem ölmüştü. Ondan önce de annem ve babam. Peki şimdi kimi kaybedicem?Kimim kaldı sarılacağım? Kimim kaldı ölümünü göreceğim? Kimim? Ben daha ilk öpücüğümü kimseye vermemişken, daha kimseyle sevgili olmamışken şimdi ise okulun sürtüğü, hatta sürtük katili olmuştum.
-Gizem! Gelen sesle arkamı döndüm.Gelen kuzenim Berk'ti. Ah! Evet. Onu unutmuştum. Bir onun ölümünü görmedim. Bana doğru gelip
-Sen neden ağlıyorsun? Bana sıkıca sarılıp beni teselli ediyordu. Ben hala ağlarken aklıma annemin ve babamın mezarı geldi. Uzun zamandır gidemiyordum. Berk'ten ayrılıp koşarak mezarlığa ilerlemeye başladım. Koşarak anne ve babamın yanına geldiğimde yere oturup topraklarını elledim.-4 yaşındaydım. Birlikte tatile gidiyorduk. O gün benim doğum günümü. Babama ' ne kadar kaldı?' diye sorduğumda 'az kaldı kızım' demişti. Ardından yuvarlanan bir araba ve sizin kanlar içindeki cansız bedenleriniz, dedim ve derin bir nefes aldım ve devam ettim.
1 ay önce eniştem eve alkollü geldi. Teyzemle tartıştılar. Ardından gelen çığlık sesiyle aşşağı indim. Eniştem teyzemi bıçaklamıştı. Teyzemde sizin yanınıza geldiğinden sonra eniştem her gece eve içerek geldi. Ve her gece beni dövdü. Ama acımıyor. Belki alıştım.Belkide hissetmiyorum. Ama sizi çok özledim. Dedim gözyaşlarım topraklarına damlarken. Ayağı kalktım. Mezarlıktan çıkıp eve gittim.
-Savaştan-
Handeye el kaldıran Gizem'i kolundan tuttuğum gibi okulun arkasına götürdüm.
-Sen kim olduğunu sanıyorsun da benim sevgilime el kaldırıyorsun?
-.......
-Konuşsana!
-.....
-Konuşmazsan canını yakarım KATİL! dedim. Hiç bir şey demeden koşarak okuldan çıktı. Bende onu takip ettim. Okulun çıkışında Berk 'Gizem' diye seslenince Gizem koşup sarıldı. Berkle aram iyi değildi. Acaba sevgilisi mi? Banane ki? Gizem Berk'ten ayrılıp koşarak uzaklaşmaya başladı. Bende onu takip etmeye başladım. Bi mezarlığa gelmiştik.Gizem 2 mezarlığın arasına oturarak konuşmaya başladı.
-4 yaşındaydım. Birlikte tatile gidiyorduk. O gün benim doğum günümdü. Babama 'ne kadar kaldı?' diye sorduğumda 'az kaldı kızım.' demişti. Ardından yuvarlanan bir araba ve sizin kanlar içindeki cansız bedenleriniz.
1 ay önce eniştem eve alkollü geldi. Teyzemle tartıştılar. Ardından gelen çığlık sesiyle aşşağı indim. Eniştem teyzemi bıçaklamıştı. Teyzemde sizin yanınıza geldiğinden sonra eniştem her gece eve içerek geldi. Ve her gece beni dövdü. Ama acımıyor. Belki alıştım.Belkide hissetmiyorum. Ama sizi çok özledim,dedi. Ve ayağa kalktı. Ardından mezardan çıktı ve evine gitti. Ben duydukşarım kerşısında şok olmuştum. Hande bunu nasıl yapar? Eve gidip odama çıktım. Okulun web sitesini açtım ve gerçekleri yazdım. Benim yazdığımı anlamamaları için başka bir isimle girdim. Şimdi hande okulda rezil olmuştu. Hem de Gizem sürtük katil lakabından kurtulmuş oldu. Duş alıp yattım.
-Gizemden-
Sabah kalkıp o lanet okula gitmek için hazırlandım. Arabamla okula geldiğimde tüm gözler üstümdeydi. Sanırım bu gün kolay bir gün olmıycak. Bunları düşünürken kantine gittim. Derse girmek istemiyordum. Kantinde birkaç kişi vardi. Sıranın sonuna geçip beklemeye başladım. İçeri kızıl kafa girdi.
-Aa! Arkadaşlar sıradan çekilin. İlk önce Gizem alsın. Yoksa hepimizi öldürebilir, dedi ve kahkaha attı.
Hiç bir şey demedim. Sadece yumruğumu sıktım. Biraz daha konuşursa bu yumruk suratında patlayacaktı. Kızıl kafanın yanına biri geldi birlikte gittiler. Bende onları takip ettim. Boş bir sınıfa girdiler. Biraz bekledikten sonra kapıyı araladım. Kızıl kafa ve yakışıklı çocuk yiyişiyordu. Çocuk kızıl kafanın gömleğini çıkardı. Bende telefonla onların resmini çektim. Telefonumu cebime koyup sınıfa çıktım. Hocaya aldırış etmeden sırama oturdum. Telefonumu çıkarıp okulun web sitesine girdim. Yeni bir haber vardı. Haberi okurken tüm anılarımz canlandı. Gözyaşım yanaklarımı ıslatırken zil çaldı. Kafamı sırama gömdüm ve hıçkırıklarımı serbest bıraktım.
-Savaştan-
Sabah gözlerimi açtığımda içimde tuhaf bir his vardı. Okula gidip derse girdim. Gizem gelmemişti. Dersin son dakikaları kapı açıldı. Gizem hocayı umursamadan yerine oturdu. Telefonunu çıkarıp birşeyler yapmaya başladı. Daha sonra gözünden bir damla yaş düştü. Zil çalınca herkes dışarı çıktı. Gizem kafasını sıtaya koydu ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Gidip yanına oturdum. Kafasını kaldırdı. Bana baktı ve ayağa kalktı. Gidecekken kolundan tuttum.
-Gizem sana katil demek istemedim. Özür dile.....
-DİLEME! BENDEN ÖZÜR FALAN DİLEME! BEN EN SON ÖZÜR DİLEDİĞİMDE AİLEMİ KAYBETTİM!!! Dedi ve koşarak sınıftan çıktı. Sanırım bu sefer haklı. O haberi yapmamalıydım. Gizemin telefonu dikkatimi çekti. Tahmin ettiğim gibi haberi görmüştü. Telefonu elime aldım ve rehbere girdim.Birkaç erkek sildikten sonra mesajlara girdim.Aşkım? Bebeğim? Hayatım? Meleğim?
Buda ne?! Sinirden yumruklarımı sıktım ve galeriye girdim.Erkeklerle(!) fotoğrafları vardı.Daha çok Berk ile.Sevgili olma ihtimalleri vardı ve bu sinirlenmeme yetiyordu.Galerisini araştırırken gördüğüm fotoğraf ile şok oldum.
HANDE VE CENK!
Müzik aletlerinden anlaşıldığı kadar fotoğraf müzik odasında çekilmişti.Gizem'in telefonunu cebime koydum ve müzik odasına ilerledim.Geldiğimde kapının kulpunu tuttum ve açtım.Yavaşça içeri girdim.Yerde sevgilimin (!) tişörtü ve erkek pantolonu vardı.Yavaşça kafamı kaldırdım.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZİ
ChickLitAnnesini ve babasını 4 yaşında konuştuğu için kaybeden gizem, yeni okulunda 'sürtük katil' lakabıyla anılmasının tek nedeni birkaç kızın ona hoş geldin süprizi. Gizem 4 yaşından beri hiç konuşmadı. Anne ve babasından sonra teyzesini kaybeden gizem...