3. BÖLÜM

42 9 3
                                    

                              ''Sorularınızı yanıtlayacak birilerini aramak yerine araştırmayı tercih edin...''

     Oldukça endişe verici bu mesajın ardından hemen yola çıktım. Merkeze vardığımda Johnson korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Endişelerimde haklı çıkmaktan korkuyordum. Johnson Peter'ın odasına geömemi işaret etti. Garipti. Çünkü Peter asla odasına kendinden başka birini sokmazdı. Onu ziyarete gelen misafirlerine ısmarlayacağı bir fincan kahve için bile toplantı odasına geçmeyi doğru bulurdu. 

   Johnson'a yaklaşıp;

-Neden bu kadar endişelisin? dedim. 

         Gözleriyle ''SUS.'' dercesine suratıma baktı. Peter'ın odasına girdik. Johnson sandalyeye oturmamı istedi. Sonra Peter'ın laptobunu kurcalamaya başladı. Bu olağandışıydı. Normal şeyler olmadığını kestirebiliyordum. Asla kimse böyle bir şeye cesaret edemezdi. Johnson birtakım şeyleri kurcaladıktan sonra laptobu bana çevirdi. Gördüğüm şey karşısında irkilmeden edemedim. 

           Karşımda  bir cesedin fotoğrafı duruyordu. Sıradan bir ceset değildi bu. Tamamen parçalanmış bir insandı. Ve o insan da benim patronum Peter Jackson'dı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Sadece kızardığımı ve fazlasıyla terlediğimi hissediyordum. Bu gerçekten beterdi.

        Johnson'a döndüm ama tek bir kelime bile edemedim. Sadece boğazımda bir yumrunun oluştuğunu hissedebiliyordum. Bu oldukça zor bir olaydı. Johnson'a bu durumdan Chloe'nin haberi olup olmadığını sordum. Ancak Chloe'nin hiçbir şeyden haberi olmadığını söyledi. Buda demek oluyordu ki bu yük bana aitti. Yani Chloe'ye patronumuzun hunharca parçalanıp bir orman kuytusuna bırakıldığını  söyleyecektim. 

        Bütün geceyi ofiste kahve içerek geçirdim. Oldukça yorgundum. Gözlerimin morardığını ve yanmaya başladığını hissediyordum. Telefonumda tam 27 cevapsız arama vardı. Hepsi de Chloe'dendi. Geri aradığımda sesindeki bitkinlikten dolayı öğrenmiş olabileceğini düşündüm. Ki öyle de olmuştu.



Arkadaşlar kesinlikle yorumlarınız benim için son derece önemli. Oy verip vermemek size kalmış elbette ama yorum bırakırsanız sevinirim. Saygı çerçevesinde her türlü eleştiriye açığım. :)

FISILTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin