Umlingo 2

66 6 5
                                    

- Sevgili arkadaşlar bir hatadan dolayı umlingo olarak degiştirdim. Kusura bakmayın ve lütfen beni affedin .
Uykuya daldım ama o kadar kötü kabuslar gördüm ki gece birçok kez uyandım.
Bir rüyamda annem ağlayarak bana bi kolye uzatıyordu.Bir başka rüyada biri bana gökyüzünden  bana doğru elini uzatıyor bende gülümseyerek tutuyordum. Kısa kısa böyle rüyalar artık sürekli uyanmaktan bıkmıştım.
En sonunda nefes almak için çatıya çıktım. Evimiz iki katlıydı zaten geniş bir arka bahçemiz vardı. Bizim sokaktaki bütün evler aynıydı beyaz iki katlı ve yine beyaz çitleri olan evlerdendi güzel duruyordu bence.
Neyse bi kaç dakika gökyüzüne baktım. Ardından üşüdüğümü fark- ettim ve tam içeri girecekken birşey arkamda duruyordu. Siyah pelerinli o adamdı sanırım. Birden fark edince küçük bir çığlık attım. O anın korkusuyla ayağım kaydı ve yere doğru düşüyordum. Muhtemelen oradan düşüp her yerimi kıracaķtım. Tam o sıraďa o pelerinli adam beni belimden tuttu ve ayaklarım havaya kalktı. Beni kucağına almıstı. Bir baktım ki çatının üstünde değildik .
- Aaaa aa olamaz bizz uçuyoruzz..
- Buna şaşırmamayı ögrenmelisin.
- Çabuk beni yere indir öldürmeden öncee !
- İndirmiyorum
- Nee nasıll ?
- Hayatını kurtardığıma göre bu gece benimle gelmek zorundasın.
Nereye gidiyorduk. Bu arada sanırım yaşı gençti. Sesi o kadar kalın değildi sanki benim yaşlarımdaydı. İşin açığı etkilide bir ses tonu vardı.
-Lütfen beni öldürme bari son kez annemle vedalaşayım .
- Az daha yalvar
Sanki benimle dalga geçiyor gibi bir ses tonu vardı.
- Lütfen bayım , neden bana bunu yapıyorsunuz.
- Heyy bana bayım demene gerek yok .Alt tarafı bir yaş var aramızda kısaca Jack diyebilirsin.
Sözünü bitirdikten sonra pelerini' ni açtı. Siyah saçları kaslı vücudu ve pürüzsüz teni vardı. Ayrıca cekik gözleri gri gözleri inanamadığım noktalardan biride benim saatlerce ugraşsam uzatamacağım kiprikleri vardı. Kalbim küt küt atıyordu.
Konuşamadım aslında diyecek birşey bulamadım.
- Merhaba umlingo
- Merhaba -aa
- Bana neden umlingo diyorsun?
- bunun sebebini öğreneceksin hatta dur bi dakika saat 3 olmuş olmalı hadi biraz sana etrafı gezdireyim.
Yavaş yavaş havalandık . Korkudan gözlerimi kapatıp sıkıca boynuna sarıldım. Tam çığlık atacakken ağzımı kapattı ve beni tek eliyle taşıyordu.
- Heyy bizi ele vermek mi istiyorsun sen, sus lütfen sana zarar vermeyecegim .
İçim rahatladı mı rahatlamadı mı anlamadım. Sadece sustum.
- Buuu buu çok güzel bu şehri hiç buradan görmemiştim.
Beni gökyüzüne çıkarmıştı. Şehrin en yükseğine .
- Birsüre sonra aşağıdan. göremeyeceksin zaten iyi bak.
Bunu fısıldayarak söylemişti. Bilmiyorum bişey diyemedim o an. Iki saate yakın minik şehrimizin üstünde gezdik saçlarımın bulutlarda süzülüşü adeta nerede olduğumu unutmuştum. Yüksek bir çatıda durduk . Yavaşca ben ayağa kalktım. Yanağımda bir el hissettim . Başımı hızla çevirince dengemi kaybedip dizlerimin üzerine düstüm. Beni tutup kaldırdı jack . Onunla konuşmalıydım.
- Artık eve gitmek istiyorum. Lütfen ödeştik sayılır.
- Hayatını kurtardım! Hiç yorulmadan bütün sehri gezdik bununla mı ödeyeceksin karşılığını?
- Ben mi istedim? Sen kendin söyledin baştan gelmemeliydim. Hata bendee.
- Neyse hadi seni eve bırakalım. Yarın tekrar gelecegim umlingo beni bekle ve bu kez başını belaya sokup o yaratıkları cağırma.
- Ne yaratıgı yoksa şu kedi benzeri seyi ben mi cağırdım?
- Evet , gözlerinle bir yere çok dikkatli bakma istemsiz yapıyorsun biliyorum çaylak .
- Bu nasıl olabilir ? aklımı yitireceğim.
Eve gelmiştik . Beni yavaşça kapının önüne indirdi. Kapıya bakarak bişeyler söyledi ve sonra bana baktı.
- Başını belaya sokma seni alacağım artık eminim sen benim preonumsun. Eğitimin öğle sonu başlayacak.
- Yaa cidden anlamıyorum bana neden umlingo diyorsun. Ne eğitimi?
- sorularını öğle sonu cevaplayacağım . Annene bi yalan bul gece de benimle geleceksin. Sonra bana baktı. Bişey söyleyecek gibiydi. Ama sustu .
- Hadi eve gir şimdi dedi.
- Tamam , teşeķkür ederim herşey için.
Gülümsedi sadece ve sonra eve girdim . Saat 4.45 olmuştu . Hava aydınlanmıştı. Hemen sessizce odama geçtim. Kapının ardında çığlık atmamak için kendimi tuttum . Bütün şehri gezmiştim. Çok mutlu hissediyordum. Hemde uçmuştuk . Kendimi tokatladım. Ama rüya değildi. Sonra içim içime sıgmayarak yatagıma gectim. Çok yorgundum ve iki saat sonra uyanıp okula gidecektim. Zor olsada uyudum.
Sabah 5 dakika aralıksız çalan alarm sonunda uyandım. Hazırlanıp okula gittim. Kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum . Aceba hepsi rüyamıydı. Kendimi çok yorgunda hissediyordum.Çok az uyuyabilmiştim. Okula geldigimde hemen sınıfa çıktım. Kafamı koyup uyuyacaktım ama ögretmen çoktan derse girmişti .Özür dileyip yerime geçtim.
Öğle arasına kadar zaman çok hızlı geçti. Ögle arası sınıfa dan geldi.
Onu özlemiştim ve biraz konuşmaya ihtiyacım vardı.
Bi süre konuştuk ve dolaştık. Sonra ders vakti geldi sınıfa çıkarken biri bana çarptı ve yere düştüm. Diz kapaklarım ezilmişti cok acıyordu. Ama herkes derse girdigi için kimse yardım etmemişti. Gözümden yaşlar istemsiz dökülüyordu cünkü canım çok acımıştı. Sonra biri bana el uzattı.
Başımı kaldırdım. Bir de ne göreyim bu o çocuktu dün akşam o pelerinli çocuk . Ama bu kez öğrenci forması giymiş ve saçlarını tarayıp gözlük takmıştı.
-S-senn o sun burada ne işin var
- kimim? dizin acıyor olmalı hadi seni ayağa kaldıralım.
Beni tutup ayağa kaldırdı. Bu arada bilegim de incindigi için yürüyemiyordum ve koluma girdi.
- Neden çıkış kapısına gidiyoruz?
- lütfen bir şeyede şikayet etme gel benimle Lütfenn !
Kapının oraya geldik ama sonra alt kata indik .Korkmaya başlamıştım. Beni kucağına aldı.
- Heyy sen ne yapıyorsun . Bunu her istediginde yapamassın . Bırak beni yürüyebilirim.
- Mızmızlanmayı bırakır mısın ?
- pff
Alt katta o mor kapıya gittik.
- Aaa bu o kapı
- evet o kapı hadii.
Sözümü kesip duruyordu. Neredeyse sürekli kavga ediyorduk. Ama neden se bu hoşuma gidiyordu. Oda arada gülümsüyordu. Kapıdan içeri girmek için yöneldi.
-Duurrr
- Nee neden !
- burda ne var ne yapıyorsun.
- Seni ait oldugun yere götürüyorum.
Konuşmama izin vermeden kapıdan geçtik .
İnanamıyordum. Okulun altında bir tünel vardı. Köşelerde sarı gaz lambaları vardı.
Uygun zamanım bittiği için devamını yazamıyorum. Ancak 1 veya 2 gün icerisinde yazacagım lütfen kusura bakmayın acele edecegim. Öpüldünüzz.

Büyüler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin