Tünel

30 5 1
                                    

Bölümlerde ki yazım yanlışlarını
Hafta sonu tamamen düzeltecegim
Bu bölümü begenmeniz dilegimlee 😁..
Bi süre boyunca yürüdük. Etraftaki loş ışık boyunca yürüdük bir süre sonra artık gözlerim bulanık görmeye başladı. Bir saat'e yakın bir süre sonra durduk ve gözlerimi araladım. Bu kez gene bir kapının önüne gelmiştik. Bacağımın artık acımadığını fark ettim. Hemen bacağımı yukarı kaldırdım. Hiçbir iz kalmamıştı ne olduğunu anlamaya çalışırken kapı açıldı. Bir anda gözüm normal ışığa alışamadığı için bu ışık gözümü kamaştırdı . Sonra kapının içinden geçtik kendimi
Halsiz hissediyordum nedense kapının içine baktığımda sanki özel yapılmış gibiydi çünkü her yer çok güzel ve ayrıntıylı kii ayrıntıları gözüme çarpmıştı.
Her yer gümüş ve beyaz renkleriyle doluydu bazı duvarla mor renk boydan boya işlemeler vardı sanki sarmaşık gibiydi . Yerler de mor rengindeydi ve yürüdükçe yerler ayak izimin seklinde parlıyordu .Bu hoşuma gitmişti ama ciddiligimi bozmadım.
Ama birazda korkmuştum ve tedirginlik vardı içimde.
Bu arada jack ise odanın en ortasına bakıp biseyler düşünüyor gibiydi.
Sonra yavaşça omzuna dokundum.
- Burası neresi ? Beni neden buraya getirdin.
Sesimde korku vardı.Bunları söylerken.
- Sana zarar vermeyeceğim.
- Bana zarar vereceksin demedim .Neden buradayız beni endişelendiriyorsun ki seni tanımıyorum buraya gelmem bile bir hataydı.
Girdiğimiz kapıya yöneldim. Ne saçmaydı aslında ne yapacak o kadar yolu gerimi gidecektim. Ama iste basıp gitmeyi bile beceremiyorum ki pek gitmekte sayılmaz ama.
Birden kapı yok oldu ve duvar oluştu.
Gözüm irice açıldı.
-Ne ne oluyor burada bak lütfen bırak beni istemiyorum artık dediklerini yeterince bedelini ödedim bırak gideyim .
Sesim hem boğuk hem korkmuş bende ağlamaklı çıkmıştı ve hatta bağırmıştım. O ise sakin ve gayet baygın bakıyordu.
- Haklısın düşüncelerini anlayabiliyorum.Burdan çıkınca sana neler olduğunu anlatacağım hatta sana göstereceğim bana kızmak yerine teşekkür edeceksin ama biraz daha sabret eğer bana inanmassan seni evine tekrar getireceğim . Şimdi daha fazla konuşma lütfen sadece izle ve bana güven .
Dedikten sonra gülümsedi ve ne kadar güzel bir gülüşü olduğunu fark ettim inci gibi dişleri ve iki tane kocaman gamzesi vardı . Gamzesi insanlar zaten benim için 1-0 öndeydi .
- Tamam .
Sonra odanın ortasına gitti ve orada durdu.
- hey hadi buraya gel . Dedi
- Tamam
- şimdi ellerini aç ve ellerimin üstüne koy lütfen.
ellerini koydum ve biseyler söylemeye başladı . Açıkçası elleri çok güzeldi. Uzun ince parmakları vardı. Bi an bir garip oldum. Sonra kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp.
-Ne yapıyorsun? dedim.
Birşey söylemedi dudakları bile kıpırdamadı. Sonra gözlerimi ellerine çevirdim. Bu anda şaşkınlıkla kaldım öylece. Avucumun içinden mavi renkte ve beyaz ışıltılar saçan birşey çıkıyordu adeta bir sarmaşık gibi yükseliyordu. Küçük çaplı bir çığlık attım.
- Sus ve konsantre ol yoksa buradan çıkamayacagız.
- Bu - uu nedir ? .
Gözlerinden isteksiz yaşlar akıyordu çünkü şaşırmış aynı zamandada korkmuştum . Ve sanki bu şey olurken içimden bir şeyler gidiyordu. Sanki birşey vücudumda dolaşıyordu ve simdide dışarı çıkıyordu .
- Korkmaya gerek yok bu içinde hep vardı.
- Sen beni nerden duydun ?
Gene cevap vermedi birden sarsıldım.
Yerden yükselmeye başlamıştık.
- Neler oluyorrr ?
Bunu söylerken bağırmıştım.
- Buradan çıkıyoruz .
Bu arada elinden çıkan bu şey etrafımızı sarmıştı ve etraf artık mavi renkti yerden bir metreye civarında yüksekteydim. Saç tokam açılmış . Ve saçlarım dağılmıştı .Jack bana bir kez bakıp sonra tekrar konsantre oldu. Tavanda bir boşluk oluştu. Oradan yükselerek dışarı çıktık . Ve dışarı çıkmıştık . Ama bura şehrin en yüksek yeriydi ve gece olmuştu . Çığlık attım .Gözlerim hafif dolmustu. Aslında hem heyecanlı hem mutlu hem korkak hemde kötü hissediyordum kendimi.
- Gözlerini sıkıca kapat. Böylece kendini daha rahat hissedersin.dedi.
Sesi oldukça yumuşak ve rahattı ve bana iyi hissettirmişti.
- Tamam.
Ardından ellerini ellerimden çekti. Ama mavi şey hala ayaklarımızın altındaydı. Sanki bir zemin gibiydi.
Sonra gözlerimi açtım . Beni tutup kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Gözlerim ipiri açıldı . Kolunun kenarından etrafa baktım neredeyse bulutlara yükselmiştik. Bi an fark ettim ki bu sehir manzarası ne güzel bir görüntüydü. Bütün manzaralara değerdi. Ama içimde sebebini anlayamadığım bir sızı vardı. Şuan hiç tanımadığım biriyle sarılıyor ve gökyüzüne doğru yol alıyordum. Ama sarılmak kendimi iyi hissettirmişti. Kulağıma eğilerek
- Daha bunlar hiçbirşey kendini hazırla. Ayrıca tanışmıştık dedi.
Başını omzundan çektim.
- Bir dakika sen bunları nasıl..
Cümlemi bitiremeden başımı tekrar eliyle omzuna koydu ve bastırdı.Sonra da konuşmaya başladı.
- Hicbisey için korkmaya gerek yok birazdan benim yaşadığım ve seninde yaşayacağın yere gidecegiz...
Arkadaşlar sınavlarım olduğu için atamadım bölümü ama yarın yeni bir bölüm daha atacağım inşallah ..
Lütfen votelarınızı eksik etmeyin 😄😄 Hepiniz öpüldünüzz .

Büyüler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin