Sorry, Louis... | Larry ✔️

Bölüm 47

Harry'den;

" bu Bay Tomlinson takıntısı nereden geliyor?" Diye sorduktan sonra güldüm. Cidden buna takıntılı birisi. Biri ondan bahsederken Louis Tomlimson demek yerine sürekli Bay Tomlinson diyor.

Louis'de gülmüştü ama güldüğünde bile fazlasıyla ciddi duruyordu. Yani gülüp gülmediğini ya da sinirlendiğini kolayca anlayamıyorum. Eskiden bu kadar ciddi olmazdı ve sürekli espiri yaparak kahkaha atardı. Çoğu zaman durduk yere bile gülerdi ama şuan öyle değil. Her konuda çok ciddi. Bu beni rahatsız ediyor açıkçası. Hatta bana imalı bir şekilde laf sokuyor ve ben bunu o konu geçtikten sonra anlıyorum. Artık onun yanındayken kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. Tanrım ben kiminle oyun oynadığımı bilmiyorum! O Louis, eminim ki herşeyi anlayacak. Artık daha zeki biri var karşımda.

Darcy'nin eline hamburgerini tutuşturduktan sonra bana baktı. Sanırım Louis'de değişmeyen tek şey bakışları. Hala bana aynı şekilde bakması şaşırtıcı derecede güzel. Oysa ben artık benden nefret ettiğini düşünüyordum. Böyle konularda yanılmayı seviyorum.

" Harry artık eskisi gibi basit birisi değilim. Sen benim nasıl bir noktada olduğumu bilmiyorsun sanırım." Ufak bir tebessüm ettiğinde bende istemeden de olsa gülümsedim. Elimi çeneme koyup Darcy ve Louis'ye baktım. Ikisi de yakışıyor. Yani ancak bir baba ve kızın uyumu bu kadar güzel olabilir.

" parayla beraber gelen saygınlık yani?" Buna birşey dememişti. Sadece mendil ile kibar bir İngiliz beyefendisi gibi ağzının kenarını siliyordu. Benim eskiden tanıdığım Louis bu kadar kibar değildi! Eski Louis olsaydı önündeki hamburgere dalmıştı ve çoktan her tarafı ketçap olmuştu. Ama şuan hamburgerine dokunmayıp - sadece Darcy ona zorla bir ısırık aldırmıştı o kadar- iğrenç bir salata sipariş etti. Cidden karşımda salata yiyor. Bana karşı çıkardı daha önceden sağlıklı besleniyorum diye. " baba biraz daha ketçap ekle ." Dediğinde Louis ona dönüp Darcy'nin ağzını temizledi. Sonra anlından öpüp bu kadarı yeterli olduğunu söylemişti.

" Harry, yarın Darcy'nin okulu olduğu için bu gece Londra'ya döneceğiz."

" ama babacığım gitmek zorunda değiliz. Sen keyfine bakabilirsin." Dedi Darcy sabahtan beri kullanmadığı yumuşak sesiyle. Louis ona samimi bir gülümseme göndererek başını olumsuz anlamda sallamıştı. Şuan Darcy'ye daha sıcak gülümsemesine her ne kadar bozulmuş olsam da tepki vermedim. Sonuçta onun kızı elbette ona daha güzel gülümseyecek. " Darcy konuşmamıza katılmak zorunda değilsin. Eğer istersen sende bizimle gelebilirsin." Dedi bana. Bu Londra da nereden çıktı şimdi?! Yoksa bu psikopat küçücük çocuğu daha şimdiden okula mı yazdırdı? Ah Louis'i cidden tanıyamıyorum.

" ah, sizi rahatsız..." Lafımı yarıda kesmişti.

" Harry buraya seni götürmek için geldim zaten." Fazla iddialı.

" evet Harry gelmelisin bizimle. Artık babama aşık olan Bayan Black'in iğrenç şeylerini görmek istemiyorum." Louis sanki Darcy kötü birşey demiş gibi baktı. " o da kim Darcy?"

" baba yan komşumuz. Bize sürekli turta getiren bayan. Bilmiyor musun?"

" ah pek sayılmaz. Her neyse. Harry ne diyorsun?"

" bilemiyorum Louis. Yani tereddütlerim var." Omuz silktim.

" hangi konular hakkında mesela?"

" ah bilirsin işte." Diye mırıldandım. " Harry yalan söyleyecek olsaydım buraya gelmezdim." Tüm ciddiyetle. Oh sinirlendi mi şuan? Cidden anlayamıyorum. " Darcy ne yaptın?" Dedi biraz sinirle. Darcy'nin önüne ketçap dökülmüştü. Sanırım onu sinirlendirdim. " baba bana niye kızıyorsun? Kötü birşey yapmadım." Louis'in eline hamburgerini bıraktı.

" üzgünüm tatlım. Karnını doyur." Darcy, Louis'in bacağına oturdu yemeğini öyle yemeye devam etti. " Harry geliyor musun bizimle?"

" Harry gel.... Beraber babamın tarzını değiştirelim." Dedi bana Darcy. Gülerek başımı salladım. Louis'in tarzı bana göre iyi.

" tamam geleceğim ve babanı değiştireceğiz." Darcy elini bana uzattı ve benim elime çaktı. Cidden sevinmiş olmalı. " bakın benim tarzım gayet iyi. Siz abartıyorsunuz."

" baba tarzın kötü demiyoruz zaten. Sadece çok resmisin ve işe gidecekmiş gibi duruyorsun." Louis sanki onun susmasını ister gibi hamburgeri ağzına tıkıştırdı. " Ee Harry uzun yıllar oldu, niye hiç Londra'ya gelmedin?"

" çünkü eski sevgilimin ailesi buradaydı ve o Londra'ya gelmek istemedi."

" sevmediğin birinin dediğini yapmak sana nasıl hissettirdi?" Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. O ise umursamaz bir tavır ile salatasını yiyordu. Beni yine bozmayı başardı ve bunun için hiç çaba harcamadan yaptı. Ah burada ezildiğimi hissediyorum. Louis, Darcy'nin dudağına öpücük bıraktıktan sonra ikisi de ayağa kalktı. " Harry neyi bekliyorsun? Film başlamak üzere." Küfrederek ayağa kalktım ve yanımda duran sandalyenin üzerinden cekedimi aldım. Darcy, Louis'i sinema salonuna doğru çekiştiriyordu.

" 2 saat sonra uçağımız kalkıyor."

" kıyafetlerimi toplamam mümkün değil o vakitte." Louis bana bakarak sırıttı. " adamlarım tüm eşyalarını topladı merak etme."

" ne yani adamların izinsiz evime mi girdi?" Kaşlarımı çattım.

" izinsiz sayılmaz Harry aslında." Diye mırıldandı. " yani....tamam sıkıştırdın beni. Kötü birşey için girmediler sonuçta." Diyerek kendini savundu. Ah. Gözlerimi devirerek 3 tane patlamış mısır ve kola aldım. " Darcy cips istiyor musun?" Diyerek onu süzdüm. Babasının bacağını dürtüyordu ve Louis ona kaşlarını olumsuz anlamda kaldırdı. Ah tam bir kontrol manyağı olmuş. Orta boy cips alıp ona uzattım.

Diğer şeyleri alıp sinema salonuna girdik beraber. Louis öndeydi ve oturacağımız koltukları bulmaya çalışıyordu. Sonunda bulduk ve oturduk. Darcy ortamıza oturmasına memnun olmasam bile sessizce durdum. Animasyon çoktan başlamıştı. Darcy ise bize kızıyordu. Yanağından makas alıp güldüm.

*

Louis'in ellerini belimden çekerek ayağa yavaşça kalktım. Louis gece ağır içkileri içtiği için bomba patlasa dahi uyanmazdı.

Ona gece kıçımı becertmek zorunda kalsam bile oyunun parçasıydı sonuçta. Eğer onunla gece sevişmeseydim birşeyleri sezebilirdi. Herşeyi ailem için yaptım. Louis'yi kırmak istemiyorum ama herşeyi kendisi zora soktu. Eğer o lanet imzayı atmamış olsaydı onun duyguları ile oynamak zorunda kalmazdım. Louis biraz üzülecek herşeyi öğrendiğinde ama ailem ömür boyu üzülecek. Ben adil olanı yapmak zorundaydım.

Ona gece aptalın tekisin dediğimde şaka yaptığımı düşünmüştü ve sarhoş olduğu için aptal bir şekilde kahkaha atmıştı. Ama uyandığında şaka olmadığını anlayacak. Ben onu söylerken gayet ciddiydim.

Uçak indikten sonra Louis'in fazlasıyla büyük evine geldik. Darcy zaten uyumuştu o yüzden direk odasına götürdük. Louis içmek istediğini söyledi ve bende kabul ettim. O en ağır içkiyi durmadan kafasına dikerken ben sadece 2 bardak içtim ve Louis'in sarhoş oluşunu izledim. Planım o zamana kadar harika ilerliyordu ta ki Louis sevişmek istediğini söyleyene dek. Ayrıca bana 5 sene içerisinde kimse ile yatmadığını söyleyerek itirafta bulunmuştu. Açıkçası bu yalana inanmadım. Ben bile birçok kişiyi becerirken Louis'in boş kalması....yani o en başından beri penisine düşkün biri. Yani yalan söyledi.

Mecburen onunla yatmayı kabul ettim ama Louis kısa bir süre sonra hemen nefessiz kalmıştı ve uzun bir süre boşalmasını bekledik. Bunun benim en iğrenç seksim olduğuna yemin edebilirim. Tanrım tam bir utanç kaynağı.

Ve o şuan uyuyor, sabahın 5'i. Darcy ve Louis uyurken o sikik dosyayı bulup sessizce gideceğim. Ben eskiden kalpsiz biri değildim ama Louis beni bu hale getirdi.

Üzerimi giyindikten sonra Louis'in gri valizinin fermuarını yavaşça açtım. Louis bu sırada sağa doğru dönüyordu. Hareket etmeyi kestiğinde valizden dosyayı bir şekilde bulup elime aldım.

Önce elimdeki dosyaya baktım sonra da hiçbir şeyden haberi olmadan uyuyan Louis'e. Üzgünüm, Louis.