Bölüm 4

39 15 0
                                    

Karşımdaki insanlara bir kez daha göz attım. Kafam patlayacak gibiydi. Gece deliksiz ve rahat bir uyku geçirmiş olsam da şuan içinde bulunduğum durum bir hayli rahatsızdı. Bir daha nefes alamayacakmış gibi havayı içime çektim.

Yaşadıklarım bir rüyadan ibaretti.

Evet, evet bir rüyaydı.

"Bu yaptığın yasak Aliya." Aşırı yaşlı bir adam konuşunca ağırlığımı sağ bacağımdan sol bacağıma verdim, ağrımaya başlamıştı.

"Delirmesine izin mi verseydim?" Aliya gayet rahat bir şekilde durmuş yaşlı komitesine hesap veriyordu. Burada ki yaşlıları pek önemsediğini sanmıyordum ve buradaki yaşlılarında beni önemsediğini pek sanmıyordum.

"O kızın buraya gelmesine daha 2 yıl vardı!" hilal şeklindeki masanın ortasındaki uzun sakallı hiddetle kalkıp ellerini masaya vurdu. Ani gelen ağır tepki beni sıçratsa da Aliya bunu da umursamamıştı. Lakin sinirlendiği gerilen yüz hatlarından ve sol tarafta yumruk yaptığı elinden belliydi.

"Bunu O'na söyleyin bir de. Kızı delirtecekti." İlk başlarda fazla takmadığım konu dikkatimi çekmeye başlamıştı. 'O' diye bahsettikleri kimdi? Konu en baştan beri benimle alakalıydı ama delirmekten yeni bahsetmeye başlamışlardı. Belki bir ipucu bulurum umuduyla konuya iyice odaklandım.

Ayağa kalkan yaşlı bana kısa bir bakış atıp tekrar Aliya'ya döndükten sonra elleriyle yüzünü sıvazlarken tıslamaya başladı.

"Kes sesini!"

"Peki şimdi ne yapacağız? Kulübelerde yer yok. Ona ayrı kulübe yapacak değiliz ya?" en uçlarda oturan bir yaşlı daha konuşmaya başlayınca oflayarak başımı arkaya attım. Rüyamda neden bu kadar çok yaşlı vardı?

"Bekleyeceğiz, diğer kız yani Aliya'nın diğer öğrencisi mi yoksa bu mu daha güçlü diye bakacağız. Güçlü olan burada, hayatta kalır." Kimden bahsettiklerini anlamamıştım ama çok da önemli değildi zaten. Aliya yanda duran ellerini savurarak konuşmayı ele aldı.

"Bu fikir çok saçma! Bu kız delirmesin diye buraya getirdim her şeyi göze alarak şimdi Liya'nın ya da Aliy'in öleceğini mi ima ediyorsunuz?" burada ki isimler kadar saçma isimler görmemiştim. Hangi insan evladı çocuğunun adını Aliy koyardı ki?

O anda beynim de bir ışık parladı. Aliya'dan baştaki a'yı atınca Liya sondaki a'yı atınca Aliy kalıyordu. Bir kez daha kendimle gurur duydum. Bilinçaltım bile zekiydi, rüyamda bunları gördüğüme göre.

"Hayır. Sadece güçlü olanın hayatta kalacağını söylüyoruz Aliya." Aliya bir kez daha derin bir nefes alıp ağzını açmıştı ki başka bir yaşlı konuşmaya daldı.

"Ve umut ediyoruz ki burnunu seni ilgilendirmeyen işlere sokmazsın. Sonuç olarak başına bir şey gelmesini buradaki kimse istemez öyle değil mi?" resmen Aliya'yı tehdit etmişlerdi. Bu tehdidin üstüne Aliya'nın bağıracağını falan düşünmüştüm ki, yanılmışım. Aliya'nın suratı sinirden kıpkırmızı olurken bana döndü ve kolumdan tuttuğu gibi beni odadan çıkardı.

"Bunun olduğuna inanamıyorum. Ah o bunaklara gününü göstermeyi o kadar isterdim ki!" kendi kendine söylenirken onu dinlemeyi kestim ve kendimi buraya gelmeden önce gördüğüm arabaya odakladım. Camları siyah olduğu için içindeki kişiyi göremiyordum. Belki bir kızdı, belki bir erkek. Ne olursa olsun önemli olan benden ne istediğiydi. Aliya'nın 'Kızı delirtecekti.' sözü aklımdan çıkmıyordu. Beni delirtecek olan kimdi?

Birinin sol kolumdan tutup beni aniden çekmesi üzerine çığlığı bastım.

"Salak mısın kızım? Hem önüne bakmadan yürüyorsun hem de kurtarınca çığlık atıyorsun." Karşımda gördüğüm yüzle gözlerim yuvalarından çıkacak kadar büyüdü. Bu daha dün sabah beni dövecekmiş gibi bakan çocuktu.

LiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin