Seni seviyorum kızım

174 37 15
                                    

"Her ateş ve su klanının bir sembolü olur." dedi mimiklerini özenle oynatarak.
"Senin klanınla 10 ateş , 10 da su klanımız var. Ayrı olarak binlerce askerimiz de var."
Ordu bilgilerini dinlemekten sıkılmış bir biçimde başımı aşağı indirmiştim. Beni meraklandıran tek bir soru varken onun yerine bu kadar gereksiz şey öğrenmem beni sıkıyordu.
Merakıma daha fazla dayanamayıp sordum.
"Savaşı ne zaman çıkartacağız? Yani demek istediğim ne zaman savaş olacak?" Arel sorum üzerine biraz bekledi.
"Bunu bilemem. Yüksek klan dan olanlar daha karar vermedi." kimse bilmiyordu işte. Sadece savaşmaları gerektiğini düşünüyorlardı.

"Taktikler kesinleşti. Savaş alanına önce askerler çıkacak sonra 4 klan havadan saldıracak. Geriye kalanlar da yedekte bulunacak. Sana ise en önemli görev düşüyor.Kostis kralını yok edeceksin."

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-**-*-*-*-*

Büyük balkondan aşağı bakarken omuzlarıma örtülen şeyle yerimden zıpladım.
"Korkma benim." dedi Arel gülerek. Gülümsedim. Yanıma dikilerek manzarayı izlemeye başladı. Ben ise onu izliyordum. Şu kısacık zamanda güvenimi kazanmış ve ona bağlanmamı sağlamıştı.
Dolgun dudakları soğuktan beyazlamış ve kurumuştu.
Uzun kirpikleriyse rüzgardan bir tüğ gibi uçuşuyordu. Birinin bu kadar mükemmel olabilmesi normal miydi?
"Giderim var mı? " dedi. Şaşkınlıkla bir
"Ha?" sesi çıkardım.
"O kadar incelediğine göre giderim var sanırım." dedi ve güldü inci gibi dişlerini ortaya çıkarırcasına.
Yalandan bir kahkaha attım.
"Sadece gözüm dalmış." deyip kurtarmaya çalışsamda batırmıştım bir kere.
"O zaman" dedi yüzünü yüzüme yaklaştırırken.
"Gözün başkasına dalmasın." sözünü bitirmesiyle dudaklarını dudaklarımla birleştirmesi bir oldu.
Vücüdumda bir elektriklenme olmuştu. Sanki birileri bana yüksek bir voltajda elektrik veriyordu. Heyecan dan olduğunu düşünsem de hayır. Heyecandan değildi.
Neydi bu?
"Uras" dedi heyecanla
" Sen benim kaderimdeki kişisin ve sanırım biz mühürlendik!"

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
"Siz" dedi ve yutkundu babam. "Önümüzde bu kadar büyük bir savaş varken nasıl mühürlenirsiniz!?" resmen kükrüyordu. Ne yapabilirdim ki?
"Hemen gidin ve saray büyücüsüne mühürünüzü bozdurun." bana emir vermesi hoşuma gitmemişti.
"Hayır!" dedim bağırarak.
"Bunu yapmayacağım. O kadar yıl ben o adamın yanındayken, o kadar şeyi çekerken yanımda olmayan adam bana emir veremez!" son kelimemi söyledikten sonra gittim ve babama sarıldım. Ağlıyordum, ağlıyordu...
Ona her ne söylersem söyleyeyim beni bırakmayacağını biliyordum. Zaten öyle bir şey yapmasını da istemiyordum. Yıllar sonra babamla kavuşmuştum.
Babam kulağıma yaklaşarak fısıldadı.
"Seni seviyorum kızım. Seni çok seviyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ATEŞ OYUNLARI (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin