Medya Kamerin gönderdiyi elbise ve ayakabı.
Bizim gerçekden de bir az zamana ihtiyacımız vardı.
"Kamer bizim bir az zamana ihtiyacımız var"
"Ne kadar zamana ?
"Bilmiyorum"
"Tamam.Sabah akşam yemeyi yiyelim birlikde.O zamana kadar sen düşün.Bana kararını dersin."
"Peki.İyi geceler."
"İyi geceler Ecem"
Ecem dediyinde kalbim titriyordu.Bana zaman vermişdi evet
ama kararsızdım.Yokluluğunda boğluyordum sanki lanet olasıca kururum yüzünden dediklerini yediremiyordum.Aşkda kurur olmaz derler ama o sözlerini unutamıyorum.
Belki başkası o sözleri beni bu kadar kırmazdı ama sevdiyim insandan bunları duymak çok zordu.Kimese bir azcık ilgi hiss etsem hep kaçardım.Çünki aşkdan korkardım onun için de kaçardım.İlk kez aşık oldum ne kadar acı çekdim.Ondan başkasını sevemem sanıyordum ama Kameri ondan çok seviyordum.Pamir gelib geçici bir heves imiş.Ama Kamer benim nefesimdi.
Sanırım dünyada en zor karar iki yoldan birini seçmekdi.
Ya onu aff edib her şey kaldığı yerden devam edicekdi ya da ona beni unutub diyib kendi hayatıma devam edicektim.
Kendime gelmek için en iyi seçim uyumak.Yatağa girdiyim
gibi kendimi uykunun kollarına bırakdım.***************************************************************
Kapı zilinin sesi uyandım.Kapıyı açtığımda yerde bir kutu vardı.Kutunun içinde mavi bir elbise ve mavi bir ayakabı
vardı.Bir de not vardı.Notu okumaya başladım.Not: Eminim ki bu elbisenin içinde prenseslerden bile güzel olucaksın.Sadece akşam bu elbiseyi giymeni istedim.Belki de sözlerim kararını deyişdirmiyicek ama istiyorum ki bilesin
sensiz ben hiç bir şeyim.Akşam 7 de hazır ol.-------- restoranda seni beklicem.Çabuk gel,bekletme beni.Notun sonunda bir de şeir vardı.
Seher üşüdür yoxluğundan...
Qelbimde yanan eşqin olmasa,
İnan donardım uzaqlığından.
Başqasını görsem yanında,
Ağlardım belki kıskanclığımdan.
Getseydin baxardım yollarına,
Bir damla yaş axardı gözlerimden...Her setir kalbimi donduruyordu sanki.Beni bu kadar severken nasıl bu kadar kalbimi kıra bilmişdi.
Onunla ateş ve su gibiydik.O yakar bense söndürürdüm.
Bir birimize çok zıtız.Ayrılmamız en doğru karar.Akşam olduğunun farkına vardığımda hazırlanmaya başladım.Elbiseyi giydikden sonra saçlarımı dalgalı yapdım.
Hafif makyaj yapdım epve ayakabılarımı giydim.Takiyle dediyi restorana geldim.Her taraf karanlık idi.Masaya kadar yolda çıçek leçekleri vardı.Masada da çiçek leçekleri ve mumlar vardı.Karanlıkda aydınlanan tek şey mumlar vardı.
Masaya oturduk.Sessiz bir birimize bakıyorduk.Ne ben ne de o konuşmaya cesaret ediyorduk.Sonunda o konuşdu.
"Umarım düşünmeye zamanın oldu"
"Kararımı verdim"
"Söyle kararını"
Bana o kadar güzel bakıyordu ki ona nasıl ayrılalım derdim.
Ben konuşucakiken o konuşdu."Sadece bir kelime söyle.Git dersen giderim ve bir daha da karşına çıkmam.Kal dersen sonsuza kadar elini bırakmam."
Kal demelimiyim yoksa git ...?
Nasılsız ?
Sizce Ece kal diyicekmi yoksa git.Hikayemi okumaya devam edin.Gelen görüşleredek sağolun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ve GURUR
RomanceHer şey masum,güzel,genç bir kızın yaşadığı yerden çalışmak için İstanbula gelmesi ile başlıyor.Ece İzmirde yaşıyor.İstanbulda önde giden Kahraman holdingde çalışmaya başlıyor.Holdingin sahibi Kamer Kahraman Eceye aşık ol...