4. Bölüm

47 6 0
                                    

MİNA'nın Ağzından

Neye uğradığımı şaşırdım , karşı taraftan oturduğum yere yaklaşan bir karaltı gördüm .
İçinde bulunduğum durumu düşününce ne kadar da 'TRAJİKOMİK' değilmi ,yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum . Genç kızın dramı . Öğretmeni tarafından taciz edilen kızın dramı kuytu sokakta tecavüzle son bulacaktı .

Aramızdaki mesafe azalıpta yakınıma geldiğinde ilk uzaktan bile fark edilen iri cüssesine gözüm takıldı . Sokakta ki cılız ışık huzmesinden görebildiğim kadar iyi de giyinimli idi , sokak serserisi için fazla iyiydi . Karanlıktan dolayı yüzünü tam seçemiyordum , fazlaca yaklaşıp yanıma çömelince onu süzmeyi bırakıp korkularımın gün yüzüne çıkmasını sağladı .

Çekile bilirmişim gibi daha çok duvara çektim kendimi . Dakikalar geçerken sorular sormaya başladı , sesindeki tereddüt ve merak elle tutulur cinstendi ve bunu ne kadar gizlemeye çalışsa da anlıyordum . Kısa ve ters cevaplarım sinirini bozuyordu ama sabırlıydı , ne kadar ona güvenmesem de şu zamana kadar bir şey yapmamışsa bundan sonra da yapmaz diyerek kendimi telkin ediyordum .

Bu böyle devam ederken o da sıkılmış olacak ki birisini aramamı teklif etti . Herhalde konuştuğu süre boyunca söylediği en iyi şey buydu , telefonumu aradım . Kahretsin ! yoktu . O sinirle evden çıkınca diğer eşyalarla kapının önünde kalmış olmalı , buda bugün yaptığım en aptalca şeylerden birisiydi , kesin .

Şu anda yanım da sadece bir adet adres vardı ancak o anne bozmasının yanına gitmek şu anda istediğim bir şey değildi en azından sinirimin geçmesi ve daha mantıklı düşünmem lazım , ama burada da kalmazdım .

Adını hala bilmediğim çocuk -ki sormaya pek niyetli de değilim- bir terslik olduğunu anlamış olmalı ki 'bir sorunmu var?' diye sordu .Telefonumun yanım da olmadığını söyleyince 
'İtiraz istemiyorum benimle geliyorsun' demezmi ..!
Ciddiydi ne yapacaktım şimdi ben daha beş on dakkadır tanıdığım bir çocukla normalmiş gibi kalkıp gitmem normalmi . Tabiki de hayırr. 

Ama gidecek yerim de yoktu , şimdi onunla gitmezsem büyük bir ihtimal sabaha kadar buraların ziyaretçisi eksik olmaz ben de kesin bundan nasibimi alırdım .

Bir anlık kafamın içinde olasılıkları tarttım , meşhur iç seste-bende de var tabi- hemen olaya dahil , gitmemi söylüyo ancak mantığım eşeği sağlam kazığa bağla diyordu.

Ama en kötü ne olabilirdi ki burda kalırsam zaten sabaha çıkmam kesin değil , bir anda başımı salladım ayağa kalkacağım sırada elini uzattı bir eline bir suratına baktım ve elini tutmadan ayağa kalktım . Tabiki de elini tutmayacaktım teklifini kabul ettim diye bütün ipleri salmadım . Öyle bi düşüncesi varsa yanılıyordu .

Sabır dikenerek önümden yürümeye başladı , boş sokakta ilerlerken bir anda duyduğum köpek sesiyle korkuyla  yerim de sıçrayıp -adı lazım değilin- koluna yapıştım . Dejavu hissini o an yaşadım çocuk bir kolunu tutan elime birde koluna baktı elimi hemen geri çektim kısık çıkan sesimle 'pardon' dedim . 'Önemli değil , korkmana gerek yok yanındayım' dedi .

Neden böyle davranıyordu anlam veremedim beni hiç tanımıyor merakından geldi baktı ama çekip gidebilirdi ki çoğu insan da öyle yapardı . Umarım bunun altından başka bişey çıkmaz . Diğer türlü de ona çok büyük bir minnet borcum olacaktı .

Bazı insanlara sebepsiz güvenirsiniz ya , ufak bir hareketiyle size güven duygusunu aşılar ki bu benim için biraz zor bir durum insanlara kolay güvenebilen bir insan değildim , birisine içim ısınmadımı daha onu sevemezdim ve çoğunluklada duygularımda da yanılmazdım . Ama bu adı lazım değile ısınmıştım sanırım .

Ben düşüncelere dalmışken bir kaç dakika öncesine göre hiç sesinin çıkmadığını fark ettim . Kafamı kaldırıp baktığım elleri cebinde iri cüssesiyle ağır bir şekilde önümden ilerliyordu , bir adım arkasından gitmeye dikkat ediyordum . Ne kadar mesafeli o kadar iyi , bir kaç adım sonra gözüm karardı ve sendeledim tutunacak bir yer aradım ama  hiçbir yeri göremiyordum . Tam düşeceğim sırada bu akşam yine bana elini uzatan o oldu .

Kaldırım taşının üstüne oturmamı sağladı ve elini sırtıma koyarak bana destek oldu nasıl olduğumu sorduğunda sadece kafamı sallaybilmiştim . Oturmak iyi gelmişti , gözlerimi açıp yüzüne baktığım da merakla yüzümü inceliyordu .

Ona iyi olduğumu söyledim kalkacağım sırada benden önce kalkıp elini bana  uzattı bu sefer yardımına sırt çevirmedim , iyi niyetli olduğunu anlıyordum . Tam elini geri çekecekti ki elini tuttum şaşırdığını kalkan kaşlarından anlayabiliyordum . Ben de şaşırmıştım aslında bi insana bu kadar kısa sürede güvenmem daha önce görülmüş şey değildi .

Ayağa kalkıp yrümeye devam ediyorduk ki bir iki adım sonra etraf dönmeye başladı , tutunacak yer arayaşına giremeden bilincimi  kaybettim ve yerle bütünleştim . Tek hatırladığım şey sesler , hararetli konuşma sesleri ve yatağın yumuşaklığı .

Kayra'nın ağzından

Nerede bu kız! Allahım delireceğim ya başına bir şey  gelirse dün geceden beri haber alamıyoruz . Telefonunu da evde  bırakmış hanımefendi . Telefonu nuran teyze açtı ve bavullarının kapının önünde olduğunu söyledi oda dün geceden beri perişandı , hepimiz perişandık . Polis 24 saat kuralından bahsetti ya o zamana kadar meleğime bir şey olursa . Ulan ! Varya bir bulayım onu bacaklarını kırmazsam ama , kıyamazdım ki ben ona muratta ben de onun üstüne titrerdi bunlar hep laf gelsin yüzünü göreyim gülümsesin bütün sinirim geçecek ...
Allahım sağ salim bize dönmesini sağla lütfen Allah'ım , lütfen .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin