Suan ne diyeceğimi bilemiyorum o kadar şaşkın ve üzgünüm ki , konuşmak istiyorum ama konuşamıyorum. Gözlerimi ayırmadan ona bakarken birden usulca o gözlerini açtı muhtemelen suan bulanık görüyodur. tanıdı mı acaba beni? bir kac kelime mırıldandı ve bana '' senin burda ne ısın var '' bende " sende beni her gördügünde aynı seyı söylüyorsun."
'cok komiksin ama gercekten merak ettim nasil ogrendin benim burda olduğumu" bende '' senin burda oldugunu bilmiyodum sadece bir tesadüf cafedeki arkadaşından ögrendim bu arada arkadaşın gelemedi . "olsun gelmemesi iyi olmus bak sen geldin . sen oraya neden gittin?" 'ben mi? şey.. gittim iste sanane! ' suratında garip bi gülümsemeyle " benim için, beni bekliyodun " dedi. Ne diyeceğimi bilemiyorum. En iyisi susmak ama dayanamayıp lafı değisturmek icin nasıl oldu bu kaza daha iyimisin dedim. Derin bi ic gecirerek motorumla cafeye dogru geliyordum o arada önüme bir köpek çıktı ona carpmamak için direge carptım suan iyiyim kaburgamda kırık varmış agrım var . dedi gözlerim doldu ve en iyisini yapmisşin dedim. birden koca gozlerini acarak nasıl yani? dedi bende yani aynı sey benim başıma gelse bende aynısıni yapardim hayvanlara hiç kıyamıyorum. dedim. neyse benim gitmem lazım artık. " peki ailen merak etmesin cok tesekkur ederim geldigin icin " ailen dedi birsey demedim sadece gülümsedim. ne zaman taburcu oluyorsun? " galiba yarın " peki senin yanında kim kalıcak " benim ailem baska bir sehirde ama soylemeyi düşünmüyorum endiselenmesinler" tamam o zaman kendine iyi bak hoscakal dedim ve kapıya yöneldim aslında yanında kalmam icin icinden bir ses beni uyariyordu. kapiyi actım ve eve dogru gitmeye basladım düşünüyorum ne olup gidecegini zamanın bana ne gösterceğini..