Aşk Ve Sadistlik Bir Anda

Bölüm 5: İngiltere

  ''Saol tatlım sende'', deyip güldüm derken tamda hava alanına gelmiştik ve uçaklarımıza binicektik. Biletlerimizi çantamdan çıkardım ve uçağımızdaki yerlerimize oturduk. Allah tan Melis'le oturuyordum ve cam kenarındaydım.(En sevdiğim :D). Melis'in solunda da Can ve Uzay oturuyordu.

''En sevdiğim yere oturuyorum :)''

''İn sivdiğim yiri itiriyirim. Ergen''

''Dalga mı geçiyosun benle gerizekalı Can''

'' Hee işim gücüm yok senle uğraşıcam.''

''Uçak da ne işin olabilir ki?'', deyince biraz düşündü ama cevap vermedi.

Uçak tam kalktığında Can'ın o suratındaki ifadeye bakmak için biraz öne eğildim ve o tipi beni gülme krizine soktu. Görmedi ama görseydi kızardı.

Can'dan:

Uçak fobim olduğunu bilmiyorlardı bana kalsa motorumla gidicektim ama İngiltereye gidecek kadar benzin parası sıçmıyorum maalesef. Neyse, uçak fobim olduğunu belli etmemeye çalışıyordum ama Alara'nın bana bakıtğını gördüm, bide çaktırmamaya çalışıyordu ama beceremedi her zamanki gibi. Uçağın ortasında onunla kavga edemiyeceğim için birşey demedim. Kulaklığımı takıp müzik dinliyecektim ki kulaklığımın çıkarıldığını hissettim

''Kanka sen korktun mu?''

''Yok olum ne alaka''

''Suratın bembeyaz olmuş''

''Hee hiç korkmamıştır o cesur bebe''

''Sen sesini kes Alara''

''Sanane be salak. Korktuğunu bilseydik 7 otobüsle seni yollardık İngiltere ye.''(Sayısını bilmiyorum o yüzden kafamdan attım.)

''Hööö çok komik kezban''

       Bunun üstüne bişey demedi ve kulaklığımı tekrar geri taktım ve metalica dinlemeye başladım. Bu müzik ruhumu dinlendiriyordu ve bana hiç saçma gelmiyodu tam aksine çok rahatlatıcıydı tabi müziği anlayana rahatlatıcı gelebilirdi. 4 saatin sonunda gelmiştik, yolculuk sıkıcı olsa da müzik eğlendirdi beni. İngiltereyi merak ediyorum ama heycanlı değildim. Uçaktan iner inmez bir taksi tuttuk ve kalacağımız yurda gittik, önceden internetten kayıt yaptırmıştık okula, hemde yurda kayıt yaptırmıştık o yüzden odalarımız belliydi. Ben Uzay la odamızın yolunu tuttuk ve Uzay aşırı dağınık

''Gerizekalı şu bavulunu ilk bi yerleştir de dolaba sonra sırayla duş alalım, sonuçta akşam küçük bi turu var okulun''

''Tamam abi ne bu stres''

''Aynen ya niye stres oluyosam, neyse ilk ben yıkanırım''

Duştan çıkmıştım, Uzay da elinde havlusuyla bekliyomuş ve hemen girdi. Bende akşam için giyeceğim şeyleri çıkardım. Elime ilk mavi jean im geldi onu koydum kenara sonra üzerine gri salaş bir hırka, içime V yaka bir kısa kollu t-shirt, son olarak da ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Uzay çıkınca acele etmesini emrettim ama emir vermemden nefret ediyolar.

''Uzay hızlı giyin''

''Tamam''

''Uzay hadi''

''Tamam lan bi dur ya Allah Allah, giyiniyorum işte bi sus, hem sen kızları arayıp sordunmu''

''Hass*ktir!, unuttum. Dur arıyım hemen''

Melis in numarasını buldum ve hemen aradım. İlk meşgule attı ve ben meşgule atılmaktan hoşlanmam ve bir daha aradım. Sonunda açtı. Sert ve sinirli bir ses tonuyla konuştum

''Akşam ki tur için hazırmısınız?''

''Evet ben hazırım da Alara saçlarını ve makyajını yapıyo''

'İyi çabuk olsun söyle ona''

''Tamam 5 dakika ya hazırız''

20 DAKİKA SONRA...

Sonunda hazırlanıp gelmişlerdi ve aşağı inmek için asansöre bindik. Okulun otobüsü yurt da kalanları almak için gelmişti ve herkez türkiyedeki gibi abanmadığı için sırayla bindik. Ben koltuğuma oturduğumda çaprazımdaki kız bana bakıyordu. Aslında güzeldi sarışın falan ama tek sorun yabancı olması. Ben biraz uyuyim derken omzumda bir el hissettim. O kız dı.

''Selam''

''Buyrun?''(Kızın türk olduğunu fark edince ben şok)

''Siz de mi Oxford da okiyicaksınız?''

Oxford un yurdunda kaldığıma göre herhalde evet. Kız biraz mal herhalde

''Evet''

''Arkadaşlarımla iddaya girdik de kaybedince sizin numaranızı almam gerek ti. Göstermelik alırım sonra silerim merak etmeyin.''

''Tamam''

Numarayı verdim kız da yerine gitti...