BAŞLANGIÇ

36 3 0
                                    

BAŞLANGIÇ
-TEK ÇÖZÜM-

Ağlamak istediğini hissetti. Şimdi ne olacaktı? Bir dostu, bir sevdiği ya da basit bir arkadaşı yoktu. Artık yalnız, tek basinaydi.
Ailesi olan biri 'yalnızım' diyemezdi. Onun ailesi yoktu. Sevgisi tükenmiş, gulusleri düşmüştü karanlığa. Yapacakları bir kağıt parçasının üstünde değersizdi şimdi.

"Söyle," dedi güçsüz çıkan sesiyle kendi kendine.

"Şimdi ne yapacağımı söyle!"
Bu sefer bagirmisti dudakları ondan habersiz. Birkaç saniye cevap almayi beklerken ağlamaya başladı. Etrafına baktı. Kücük evine... sorusuna cevap verecek kimse yoktu. O yalnızdi.
Mavi rahat bir o kadar da eski yastığı koydu kafasını. Düşünmek için oldukça geç bir vakitti. Karanlık ise ona daha çok hissettiriyordu acılarını. Çaresizlik sarmışti bedenini. Yatmak içindeki tüm kemikleri batiriyordu kalbine. Yattığı yatağından kalktı. Masanın üzerinde duran sigara paketini aldı. Şehrin ışıklarının dans ettiği penceresinin önüne geçti. Paketinden bir dal sigara alırken yanaklarından bir ıslaklık vardı lakin bunu umursamiyordu.
Sigarayı içine çekerken titreyen ellerine ve bedenine hakim olamiyordu. Çektiği zehir başını döndürmeye başladı. Hiç sevmemisti zaten bu haltı , o gelip elinden alsın diye başlamıştı içmeye.

Mavinin karanlığında boğuluyordu dışarıya seyretmeye devam ederken. Gökyüzü ayı belli edercesine karanlikti. Camdaki yansimaya gözleri kaydığını gördüğü görüntü onda kaçma isteği uyandırdı. Kaçmadı.Kendi yansımasına bakmaya devam etti. Yalnızlığın yansımasıydi o...perişandi.

Sigarasinın dumanı burnunu sizlatiyor, gözlerini yakiyordu. Bunlar kalbinde hissettiklerinin yanında karınca kadar küçük bir parçaydi. Sahi ne çok severdi Lina karıncaları?
Camdaki yansımasına gulumsedikten hemen sonra mutfağa ilerlemeye başladı. Herşey bu gece ya bitecek ya da başlayacaktı.
Biliyordu ki iki seçeneğin sonunda da O yine olmayacaktı.
Yalnızlığı sevmemisti, alışmak istemiyordu...
Gülümsemesi yüzünde dururken sessiz gözyaşlarının eşliğinde çekmeceyi acti. Keskin bıçağı eline aldığında deli gibi bakıyordu ona. O'nun gözleri gibiydi, keskin!
Lina korkardi sivri ve keskin olan herşeyden. Şimdi ışe açlikla bakiyordu keskinliğe. Susamıştı kendi kanına.

Camlarla kaplı balkonuna geçip yere çöktü elindekiyle. Işıkları izlemeye başladı tekrardan. Ah, biraz sigara dumani ne kadarda cesaretlendirmisti onu. Ya da yalnızlığı miydi cesaretlendiren?
Elindeki hareketliliğin farkında değilken geziyordu hiclikte. Elinde sıcak bir ıslaklık hissetti. Bakmadı. Bileğindeki acı kalbine vuruyordu bu defa. Bir ürperti hissetti. Sol omzunda esen bir meltemdi bu. Gelmişti işte belki yapma diyebilecekti.
Ama...
Artık cok gecti. Geçmişti.

Gözleri kapanırken bir anda tekrar açtı açık kahve küçük gözlerini. Duyduğu bir hayal değildi, bir çınlama veyahut bir beyin oyunu değildi. Duymuştu. Kapı çalıyordu.

Duyduğu kapı sesiyle birlikte heyecanla kalktı yerinden fakat bileği deki sizi onun sendelemesini sağlamıştı.
Mutluluk mu sarmisti bedenini?
Ah! Hayır. Canı acıyordu.
Kapıya doğru düzensiz adımlarla ilerlemeye başladı. Duvara destek alıyordu. Açık renk duvarları her adımda aha çok kırmızıya dönüyordu. Gözleri karanlığa bakıyordu, kapanmamasi için büyük çaba sarf ediyor bu onu aha çok yoruyordu. Kapının koluna ağırlığını verirken gözleri karanlığa ulaştı. Burnu o kokuyu alıyordu hala, kan...


25.03.2016

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin