1.Bölüm

106 9 4
                                    

Multimedia : Derin (takma adıyla Ayperi)

Sessiz ve ıssız sokakta yavaşça ilerliyordum.Hafif bir esinti vardı havada,soğuktan bi an içim titredi.Çok eski olduğu belli olan, dikişleri çıkmış,kumaşı yırtılmış olan kahverengi montuma daha da sokuldum.Adımlarımı hızlandırıp genelde her akşam gittiğim parka girdim.En köşedeki banka uzandım ve düşünmeye başladım.

Neden burdaydım ki ben? Ne zamandan beri bu haldeydim? Ah hatırladım 3 yıldır. Tamı tamına 3 yıldır bu haldeydim.18 yaşıma bastığımda kaldığım yetimhaneden ayrılmıştım.Üniversite okumayı hiç düşünmemiştim,belki de düşünmeliydim...Günlük işlerde çalışıp yemek parasını zar zor çıkarıyordum bazende hiç çıkaramıyordum.

Bankta huzursuzca kıpırdandım, nedense uykum hiç yoktu.Belkide bir kadın olarak yaptığım yanlıştı; gece gece tenha bi sokakta bankta uyuyordum,ama çokta umrumda değildi, bunun nedeni bakire olmamam değildi aksine bakireydim ben. Umrumda değildi çünkü zaten boktan olan hayatım daha ne kadar boktan olabilirdi ki?

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.Uyku tutmamıştı bu gece beni.Kendimi düşündüm sonra, güzel bir yüzüm vardı kalın dudaklarım minik burnum ve orta büyüklükte gözlerim. Saçlarım ise sarıydı ve hafif dalgalı.Fiziğim ise gayet iyiydi ince belim geniş kalçalarım ve küçük olmayan göğüslerim vardı.21 yaşında bir kıza göre gayet kadınsı ve olgun gözüküyordum aslında.

Rüzgar yeniden suratıma doğru hafif estiğinde aklıma Gökhan Türkmen'in "Günahın Bende" şarkısı geldi ve yavaşça nakarat kısmını söylemeye başladım;

"Biraz kırgın öfkeli,

Biraz nihayet kabul ettim,

İnşallah dönmezsin geri çok sefer olduğu gibi,

Zor olsa da unutup,

Seni yaşarım ben de,

Malum ya ayrılık hali,

Biri haklı hep suçlu biri,

İçin rahat olsun senin,

En iyi günahın bende"

Şarkıyı söylemeyi bıraktım ve yavaşça gözlerim kapadım, tam o an arkamda bir kıpırtı hissetim.

"Sesin çok güzelmiş" diye bir erkek sesi geldi

Hemen ayağa kalkıp sesin sahibine baktım. 50-60 yaşlarında kirli sakallı bi adamdı, yaşına rağmen çok enerjik ve güçlü görünüyordu.Biraz rahatsız olarak ;

"Teşekkürler" dedim.

Adam samimi bir şekilde gülümsedi. Nedense adama karşı bir samimiyet beslemeye başlamıştım.Hiç olmayan abim gibiydi.

"Burada mı kalıyorsun?" dedi yavaşça başını banka doğru çevirerek.Utanmış bir ifadeyle;

"Şeyyy, evet"

Adam burukça tebessüm etti ve;

"Yaşın kaç?" Diye sordu.

Yaşımı niye sorduğunu anlamamıştım, belki sadece yardım etmek istiyordur diye düşündüm.

"21" dedim.

Adam aklına bir fikir gelmiş gibi bir ifadeye büründü ve biraz heyecanlı bir sesle,

"Benim adım Hasan , bana Hasan abi diyebilirsin.Senin adın ne?"

Adımı söylemeli miydim bilmiyorum ama garip bi şekilde bu adama karşı bir güven hissediyordum.

"Derin, eskiden kaldığım yetimhanenin müdüresi koymuş adımı" dedim gereksiz bir bilgi vererek.
Hasan abi ,

"Bak derin ben bir yer işletiyorum eğer ihtiyacın olursa ve benimle çalışmak istersen beni arayabilirsin" dedi ve cebinden bir kart çıkarıp bana verdi.Gülümseyip siyah bir arabya doğru yürüdü ve arka koltuğuna bindi, sonrada hızlı bir şekilde arabayla birlikte gözden kayboldu.

Yavaşça gözlerimi Hasan abinin verdiği karta indirdim.Kartın üstünde "Gülzul Pavyon" yazıyordu,yazının altında ise bir telefon numarası vardı...

Ayperi,"Bir kadının yeniden doğuş hikayesi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin