ŞEHRİN KARANLIK ÇOCUĞU

7. Bölüm

Sabah okula geldiğimde ilk iki ders bedendi. A sınıfıyla voleybol oynadık. Bu yüzden çok terledim. Duş almak için spor salonuna gittim. Üzerimi çıkarıp dolaplardan birine koyduktan sonra duşa girdim.

Ceren'in Ağzından
Pencereden Asya'nın spor salonuna gittiğini gördüm. Ateş ne derse desin bunu o kızın yanına bırakmayacaktım. Tabiki korkuyordum. Ateş bana çok kötü şeyler yapabilirdi ama bu benim umrumda bile değil. O kız cezasını çekecek.

Spor salonuna girdiğimde duş kabininden su sesi geliyordu. Asya'nın duşta oluğundan emin olarak dolapların olduğu yere yöneldim.

Asya'nın adının yazılı olduğu dolabı gördükten sonra açıp kıyafetlerini aldım. Sonra da koşarak salondan çıktım. Okuldan iki tane kız bulup onlara yapmaları gereken şeyi söyledim.

Beyza'nın Ağzından
Öğle arasında Emrah'la birlikte bahçeye inip banklardan birine oturduk. Telefonum titreyince cebimden çıkardım. Asya'dan mesaj gelmişti.
'Duş almak için spor salonuna gitmiştim. Kıyafetlerimi dolaba koydum fakat şimdi bulamıyorum. Gelir misin?'

Tam ayağa kalkıp gidecekken bizimle aynı yaşta olduğunu tahmin ettiğim iki kız gördüm. Ellerinde iç çamaşırlarıyla okulun ortasına geldiler. Kızlardan birisi elini havaya kaldırıp "okulumuzun yeni sürtüğü Asya'nın iç çamaşırları. Almak isteyene 1 lira!" Diye bağırıp gülüyorlardı.

10 saniyelik bir şokun ardından koşarak kızların yanına gittim. Elimi kaldırdım ve bağıran kıza bir tokat attım. Elindekileri aldım ve üzerine doğru yürümeye başladım.

Emrah kolumdan tutup beni geri çekti.
"Bırak kolumu! Bu sürtükler herkesi kendileri gibi sanıyor" diye bağırdım. O sırada yanımıza bir kız geldi. Adının Çağla olduğunu düşündüğüm kız cebinden 1 lira çıkarıp kızın yüzüne fırlattı.

"Karakter satın almak için bu paraya ihtiyacınız olduğunu söyleseydiniz verirdik. Böyle şeyler yapmanıza gerek yoktu" dedi ve beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Emrah'a bakmak için arkamı döndüğümde Ateş'i gördüm.

Kaşlarını çatmış bir şekilde kızlara doğru yürüyordu. Tek eliyle kızın boğazını tutup kafasını duvara sabitledi.

Ateş'in Ağzından
Arabadan inip bahçeye doğru yürürken Okulun ortasında bir kalabalık gördüm. O yöne doğru ilerlediğimde Beyza kızın birine tokat atıp üzerine doğru yürümeye başladı. Gülçin'i tutup "ne oldu?" Diye sordum.

Bu iki kız okulun ortasında Asya'nın iç çamaşırlarını sallayıp hakaret ediyorlardı. Beyza da-"
Devamını dinlemeden kızların üzerine yürüdüm. Duyduklarımdan sonra kan beynime hücum etmişti. Kim böyle bir şey yapmaya cesaret edebilirdi ki?

Kızlardan birini duvara sabitledikten sonra arkamdan birisi kolumdan tuttu. Kafamı çevirdiğimde Mert bana bakıyordu.

"Onları sonra hallederiz. Asya'yı bulmamız lazım."
Tekrar kızların olduğu tarafa kafamı çevirdim. Gözlerimi onlardan ayırmadan Mert'e "bu ikisini depoya götürün" dedim. Ardından Beyza'nın yanına gidip Asya'nın nerede olduğunu sordum. Beyza "spor salonunda" diye cevap verince koşarak oraya gittim. Beyza da yanında bir kızla arkamdan gelmişti.

Asya'nın Ağzından
Yaklaşık yarım saattir kabinde bekliyordum. Beyza'ya mesaj atmıştım fakat cevap da gelmedi Beyza da. Ayak seslerini duyduğumda kapıya yaslandım.

"Asya?"
Bu Ateş'in sesiydi. Burada ne işi vardı ki?
"Buradayım."
"Asya iyi misin?"
Beyza'nın sesini de duyduğumda rahatlamıştım.
"İyiyim ama çok üşüyorum. Kıyafetlerimi bulamadım." Beyza iç çekti ve konuşmaya başladı. "Canım giy şunları, çıkınca konuşuruz."

İç çamaşırlarımı ve giysilerimi kapının üzerinden uzatmıştı. Üzerimi giyindikten sonra kabinden çıktım. Ateş, Beyza ve Beyza'nın yanında tanımadığım bir kız vardı.  Korktukları her hallerinden belliydi.

"Nerede buldunuz? Dolapta yoktu. Ayrıca bu haliniz ne?"
Beyza dudaklarını araladı.
"Her şeyi anlatacağım ama önce sakin ol."

Anlamadığımı belli edecek şekilde onlara baktım. Beyza konuşmaya başladı.

"İki tane kız sen duştayken giysilerini almış. Ben Emrah'la bahçede otururken senin mesajını gördüm. Tam ayağa kalkmıştım ki o iki kız okulun ortasında iç çamaşırlarını sallayıp-"
"Duymak istemiyorum, anlatma!" Diye bağırdım.

Çok utanıyordum. Gözlerimdeki yaşlar iyice akmaya başladığında ayağa kalkıp kapıyı tekmelemeye başladım.

"Ne-neden? Ne istiyorlar benden?"

Sesim kesik kesik çıkıyordu. Ateş yanıma gelip bana sarıldı. Kokusunu hissettiğimde az da olsa sakinleşmiştim.

"Şş sakin ol. Bunu yapanların hepsi bedelini ödeyecek."
Cevap vermedim çünkü konuşacak gücüm yoktu. Geri çekilip çantamı aldıktan sonra yavaş yavaş çıkış kapısına doğru ilerledim.

Belimde bir el hissedince arkamı döndüm. Ateş bana bakıyordu. Artık ağlamıyordum, sakinleşmiştim. Hiçbir şey demedim ve tekrar önüme dönüp yola bakarak yürümeye başladım. Kolumdan tutup beni kendine doğru çevirdi.

Çok yorgundum. Sanki bedenim çok ağırlaşmıştı ve bacaklarım artık bedenimi taşıyamayacak kadar güçsüzleşmişti. Hiçbir şey hissetmiyordum.

Ellerimi Ateş'in göğsüne koyup gözlerimi kapadım.