Bölüm 2

150 7 1
                                    

İşte İngilteredeyiz. Ben,Elif ve tatlı köpeğim Kimyon :
"Off 6 saat tualete gitmeden nasıl dayandık."Elif telaşlı bir şekilde:
"Kimyon nerde Zeynep."
"Aman tarnım Kimyonu unuttuk.Elif...Elif sanırım Kimyonu çaldılar."
"Oha oha."
"Ne saçmalıyosun."
"Zeynep Kimyon geliyo Kimyon geliyo."
"Bir saniye o Kimyon mu?"
"Evet bak sana doğru koşuyor." Kimyon kucağıma atladı ve beni yalamaya başladı.
"Bir saniye biz nerde kalıcaz." Telefonumu aldım ve babamı aradım:
"Baba bize ayarladığın ev nerde?"
"Londra'da."
"Tamam baba kapatmam lazım varınca sana mesaj atarım bye bye."
"Kırmızı tatlış otobüslere binelim mi ?"
"Olur ama..."
"Ne aması ne?"
"Kimyonu alırlar mı acaba." "Sorarız ama bence alırlar."
"Tamam o zaman."
Koşmaya başladık.Ben iyi bir koşucuyum ama Elif'in öyle iyi bir koşucu olduğu söylenemez. Kimyona araba çarpmasın diye ben önden koşuyordum.Arkadan Elif'in sesini duydum."Benide bekleyin."Aniden durdum Elif bana çarptı.Kırmızı otobüse binip biraz Londra'nın keyfini çıkardık.

2 SAAT SONRA

Elif "Ölüyorum Zeyneeep."Ben oturup yeni evimizin bahçesine oturmuş yeni evimizi izliyorum. "Elif biz nerde uyucaz."
"Gel eve girelim.Odaları ayarlıyalım."
"Odaları bırak alışverişe çıkmalıyız."
"Harika fikir."
Yakındaki alışveriş merkezine gittik.
Şu an çok heyecanlıyım. Çünkü kendime oda alıyorum. Elif kendisine morlu ve beyazlı oda takımı aldı. Ben hala beyaz oda takımı arıyorum. Kimyonla birlikte kalcağımız için ona da ufak bir yatak aldık. İşte, hayalimdeki oda takımı bu!
"Merhaba, ben şu oda takımını alabilir miyim?"
"Tabii ki isterseniz özelliklerini anlatayım"
"Yok yok, hemen almak istiyorum."
"Tabii, buyrun kasamıza geçelim."

3 SAAT SONRA

Eşyalar evimize 1 saat önce gelmişti. Elif çoktan yerleştirip uyumuştu ancak ben hala minderimin üstünde kucağımda Kimyonla oturuyorum. Acaba yeni komşularımız nasıl olacak? İyi anlaşabilicek miyiz? En önemlisi, bir iş bulabilecek miyiz? Bu soruların cevabını yarın vereceğime söz verip yatağıma yatıp uyudum.

ERTESİ GÜN

"ZEYNEP KAAAALLKK"
"Noluuyo"
"Kalk iş aramamız lazım"
"Of tamam"
Kalkıp beyaz bir elbise giydim. Elifin resim yeteneği olduğu için onun hayali olan moda tasarımcılığına çok uygun olduğunu düşünüyorum. Ben ise çevirmen olarak iş arıyordum zaten. 6 dil biliyordum babamın işi yüzünden. İngilizce, Rusça, Türkçe, İspanyolca ve İtalyanca ve son olarak Korece. İşe alınmam zor olmamalıydı.

2 SAAT SONRA

"Zeyneeep işe alındım Zeyneeep"
"Çok sevindim, ben de alındım"
"Uzaktan çak"
Uzaktan çak demek bizim telefona vurmamız demekdi. Artık rahattık. Avansımızla bir akşam yemeğine çıkmayı planlamıştık az önce. Elif giyindi ama ben Kimyonu gezdirmemiz gerektiğini fark ettim. Kimyonla çıktık. Tam çıkarken koşan çok tatlı bir köpek ve onun arkasından gelen bizim yaşlarımızda olan bir erkek gördüm:
"Elif, Kimyon böyle kaçmaz değil mi?"dedim.
Beni fark etmedi Elif. Ya da takmadı. Elif kapıyı kilitleyip, Kimyonu kucağına aldı. O sırada telefonum çaldı.
"Alo?"
"İyi akşamlar Zeynep hanım. Babanızla ilgili bir haberim var."
"Na..nasıl bir haber bu?"
"Babanızın..."

__________________

Multide Ingiltere <3 Bol bol votelamayı unutmayın:) Sizi seviyorum

Uzak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin