Bölüm 4

127 7 0
                                    

Camı Elif tıktıkladı.Ben yatağımdan uyku sersemi bir şekilde kalkıp kapıyı açtım.
"Bu saate kadar neden eve gelmedin saat cok geç oldu."
"Victoria hanımla bir toplantı yaptım."
"Ne toplantısıymış bu?"
"Artık Victoria hanım orda çalışmanı istiyor yani artık benim yanımda çalışıcaksın."
Çok sevindim.Elif bana hep Victoria hanımın çok iyi olduğunu söylerdi.

ERTESİ GÜN

Yeni iş yerimde ilk günüm. İlk günüm olduğu için erken kalktım.
"Elif kalk artık işe geç kalıcaz."
"Aaa çok uykum var."
"Kalk bak çok geç kalıcaksın."
"Tamam tamam kalktım."
Altıma beyaz jean üstüme mavi bol bir gömlek giydim. Elif ise kot şort ve beyaz gömlek giydi. Beraber bir taksiye atladık. Victoria store' gittik. Elif odasına geçti ve çizim yapmaya başladı.
"Benim odam yok."
"Gel senin için bir oda ayarlaması için Victoria hanımın yanına gidelim."
"Tamam olur. Üstüm iyi mi?"
"İyi iyi heycanlanmana gerek yok."
Çok heycanlıyım. Yinede üstümü düzelttim.Victoria hanımın yanına gittik. Kapıyı tıktıkladım ve içerden şöyle bir ses geldi. "Gir." Bu Victora hanımın sesi. Elifle beraber içeri girdik.
"Eee nasılsınız."
"İyiyiz Victoria hanım acaba Zeynep için bir oda ayarlıya bilir misiniz?"
"Haa Zeynep için dünden zaten Zeynep'in odasını ayarlatmıştım. Buyrun burdan."
"Teşekkür ederim Victoria hanim."
Victoria hanımı takip ettik. Hala çok heyecanlıyım. Ellerim terli. Biraz ilerledik.
"İşte odan burası Zeynepcim."
"Tekrar çok teşekkür ederim Victoria hanım."
"Kız meslektaş olduk ya" diye güldü
"Altı ay anne sütü önemli."dedim.
"Ne?" diye bağırdı.
"Çatlaklık mı var yavrum sende? Varsa gel gidelim doktora düzeltsin amcan.."
"Yok bir şey canıım.."
Odamın kapısının kolunu tuttu. Napıyoon kız sen?
"Napıyoon?" diye eline bi tane geçirdim.
"Öküzsün sen. Katıksızsın hemde! O kadar sert vurulur mu? diye bağırdı yine. Allahım sen bana boool bol sabır ver.
"Ben açıcam kapıyı. Uğur getirsin diye kolye taktım bak. Annemin bana verdiği. 1.5 liralık olan. Şanslı kolyem. Canım kolyem" diye öyle konuşarak açtım.
"Hoşt töbe bu ne lan?"
Aha! Bu benim toplantıya girmeden önce gördüğüm çocuk değil mi? Vallahi o!
"Merhaba? Siz kimsiniz? diye sordum. Arkasını döndü ağzında bir şeyler vardı;
"Asıl siz kimsiniz?" diye söylendi. Yanıma baktım, Elif yoktu. 3-4 saniye sonra Victoria Hanım ve Elif içeri girdi. Victoria Hanım;
"Brooklyn? Sen ne yapıyorsun burada?" diye sordu.
Brooklyn mi?
Brooklyn mi?
Orası bir yer değil miydi? Neyse....
"Brooklyn Beckham hemen odama geliyorsun! Özür dilerim hanımlar, Elif çizimleri yarına istiyorum ve Zeynep masanın üstündeki dosyaları Koreceye çevir lütfen." deyip öpücük attı. Ne?
Neyse oturup Elif'le beraber çalışmaya başladık. Önümde 81 sayfalık çevrilmesi gereken bir dosya vardı. Hadi bakalım başlıyoruz.

3 SAAT SONRA

"Ama ben böyle işleri sevmeem kiii" dedi Elif.
125. kağıdını çöpe attı. O kadar çizim yapmıştı yani. Ben ise rahattım. Korece benim için basitti. Arkama yaslandım ve
"Metrobüse sensiz binmek güzel olmalı." dedim
"Ne metrobüsü?" dedi.
Doğru ya artık Londra'daydık. Metrobüs yoktu, yerine tatlış iki katlı otobüsler vardı.
"Elif ama benim gitmem gerek."dedim.
"Tamam, burayı terket." dedi.
Hışımla çıktım. Koşarak eve girdim ve;
"Kimyon çişini yaptın mı?" diye bağırdım. Bakındım, yapmamıştı. İyii güzeel, o zaman hadi gidelim!
Spor kıyafetlerimi giydim ve Kimyonun tasmasını alıp dışarı çıktım. Kapıyı kilitledim ve arkamı döndüm.
"Merhaba!" dedi.
Aman Allah'ım yine mi?

_______________________

Multide Brooklyn.
Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Okumaya devam edin :)

Uzak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin