Hayatın insanlara verdiği acılar vardır. Bazıları yokluk, bazıları sağlıksızlık,bazıları mutsuzluk,bazıları ise aşk acısı...
Mutsuz olmak için bu kadar sebep varken niye aşk acısı?
Ve bazıları ise,
Bunların hepsini birlikte çeker.
En zorudur o,çok iyi biliyorum artık,anlayabiliyorum. Eskiden olsa aşk acısı hariç bir sürü şey için krize girerdim. Şimdi ise biri daha geldi.
Şimdi bütünlendiler....İçimdeki nefret,sevgi,öfke,üzüntü bütün duygular kopmuştu bir an da. Hiç birşey hissetmiyordum,bütün dengelerin bozulmuş tersine çalışıyordu...
İç sesim "Reddet!" Diye haykırırken,kalbim "Karşında sana aşık bir erkek duruyor,kabul et" diye fısıldıyordu nazikçe.
Aklım ise "Dinleme onları,hiç bir cevap vermeden,kalk ve git." Diyordu normal bir ses tonuyla.
Birden iç düşüncelerimden ayrılıp,berkin bana dikmiş olduğu sütlü kahve tonundaki gözlerine takıldı,gözlerim....
Kafamı sallayıp,kendimi topladıktan sonra,boğazımı temizliyip,
-Belki...
Diyip gülümsedim, sonra birden kendime gelip, ağzımdan çıkan kelimeler hakim olmaya çalıştım.
-Belki?
Dedi berk,sabırsız bir ses tonuyla.Gözlerini bana dikmiş bakıyordu,bir cevap bekliyordu, ve ben korkuyordum,cidden korkuyordum.
Ama aklımı ve iç sesimi yenip, kalbimi dinlemeye karar verdim. Kabul etmesem ne olucaktı ki?
Mutlumu olucaktım? Aksine....
Tekrardan düşüncelerimden kurtulup,son bir kez boğazımı temizledim.
-Olurum...Ağzımdan çıkan son kelimemle,aklım ve iç sesim beni terk etmiş gibi hissetim. Kalbim hala atıyordu ama iç sesim susuyordu.
İçim acıyordu ama kalbim mutluydu çiçek açmıştı. Hani öyle derler ya,kalbim çiçek açıyor.....Birden elimin üzerinde soğukluk hissettim. Düşüncelerimden kurtulup elime baktım. Berkin eli, benim elimin üzerinde,elimi okşuyordu. Soğuktu elleri çok soğuk. Benimkilerse bir kıvılcım gibi yanıyordu. Ellerimi ters çevirip,berkin ellerini avuçlarımın içine alıp sıktım. Kafamı kaldırıp berk e baktım,hiç bakmadığı gibi bakıyordu bana,hayranlıkla bakıyordu....
Bir elim onun elini sıkarken,diğer elimi yanaklarına getirip,yanaklarını avcumun içine alıp okşadım.
-Seni seviyorum güzelim....
Güzel sesi yankılandı kulağımda,
Seni seviyorum..... Seni seviyorum
-Bende seni.... diyebilmiştim sadece,aylardır birlikte olmamıza rahmen,hiç tanımadığım biri gibi utanıyordum ondan.
-Bende seni ne? Diye çıkıştı berk
-Bende seni seviyorum...
Diyip büyük gülücüklerimden birini yerleştirdim suratıma.Aniden uzanıp bir öpücük kondurdu yanağıma,hızlı haraketlerle dizlerine vurup,
-Hadi bakalım... Gidiyoruz. Dedi ve ayağa kalktı.
-Heyy dur bakayım nereye?
-Sıkıldım ben,kalkmaya niyetin yoksa kucaklıyabilirim de?
Dedi gayet ciddi bir sesle,
Hemen ayağa kalkıp kıkırdadım,
-Kalktım!
-Afferim sevgilime.... diyip hesabı ödemeye kasya gitti.
Sevgilim mi? İlk günden baya hızlı gidiyordu. Belkide hızlı değil normal di. Şahsen ben utanırdım,utangaç kızımdır bunu beni tanıyan herkes bilir.
Bir az sonra berk yanıma geldi. Kapıdan dışarıya adımı mı atar atmaz,parmaklarını, parmaklarıma kenetledi.
Yüzüme ufak bir gülümseme yerleşti....
Bir süre sahilde boş ,boş yürüdükten sonra bir banka oturduk.
Denizi izledik ne benim bir şey söylemeye cesaretim varı ne onun. Ben daha olayları kavrayamamıştım,ne yapacağımı bilmiyordum. Belkide benden bir tepki bekliyordu. Ama ben ne yapacağımı bilmiyordum. Keşke iç sesim yanıma olsaydı,bu güne kadar hep iç sesimle hareket etmiştim,şimdi ise yokluğu çok koyuyor.
Ellerimiz birbirine kenetli,oturuyorduk daha fazla sıkıyordu her saniye, ne düşünüyordu acaba?Aniden omuzlarımda bir yük hissedip arkama baktım....
-Hayırlı olsun gençler...
-Be.. Beril? Dedim şaşkın bir ses tonuyla. Berk te hemen arkasına dönüp berile baktı. Beril ani bir hareketle önünüze geçip,
-Yakışmışsınız ama.... dedi
-Beril bak biz...
-Ceyda sus! Artık size kızmıyorum, ben artık size acıyorum! Artık ne yaparsanız yapın.... Umrumda değilsiniz, benden ve hayatımdan uzak durun. Hadi size mutluluklar....
Dedi ve arkasın bakmadan gitti.
Ben bir yandan berk e diğer yandan berile bakmaya çalışıyordum. Beril sert hareketlerle arkasına bile bakmadan gidiyor berk ise gayet sakin bir şekilde bakınıyordu.
-Berk nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun?
-Boşver artık onu umrumda değil. Artık sadece sen umrumdasın.
-Ama bunu, o kıza yapmaya hakkım,hakkımız yok...
-Onun bana yaptıklarının yanında hiç birşey.
-İntikam mı alıyorsun?
-Hayır.
Kafamı çevirip denizi izlemeye başladım. Aklımdan geçen tek şey, ipekten intikam almak için mi benimle olduğu?
İpek benim nerdeyse çocukluk arkadaşım,ve ben ona bunu yaptığım için hala kendimi suçluyordum. Belkide yaptığımız sadece aşktı,bir kötülüğü yoktu ama,uzaktan bakılınca kötü birşey yaptık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerle Dans
Fiksi RemajaBir umutla beklediği yarının Üzüntüsünün ve mutluluğunun Hikayesi.... Kapak tasarım:SiyahPapatyacı