7. Bölüm (Her Gerçek mi acı verir?)

25 5 0
                                    

Berkin dudakları benim dudaklarımı kavramışken,bir kapı açılma sesi duydum ve berk i ittirip kendimi çekmeye çalıştım, ama berk kapı sesini duymuşa benzemiyordu ben onu ittirdikce berk beni kendine çekiyordu,biraz itekledikten sonra dudağımı bıraktı ama hala dip dibeydik,o sırada beril "süprizzzzzzz" diyerek içeri girdi ve ben gelen kişiyi annem veya babam sanmıştım beril de yedek anahtar olduğunu unutmuştum,beril çocuk luk arkadaşım kardeşimden de öte olduğu için benim evim onun evi,onun evi benim evimdi ikimizdede yedek anahtar vardı. Beril içeri zıplıyarak girdi ve bizi görünce birden durdu suratını astı benim gözümün içine bakarak,
-İyi görünüyorsun seni hasta sanmıştım?
Dedi beril bizi öyle yakın gördüğünde içinde fırtınalar kopmuştu, ama bize belli etmedi çünkü Berk te bende kızıyordum.
Ve berk en çok berk i ve benide kaybetmek istemezdi. Ben bozuntuya vermeyip,
-İyiyim saol gel otur
Diyip berk in yanından kalktın, ona yerimi verip karşıya oturdum berilde ima lı ima lı
-Rahatsız etmeseydim! Dedi
Berkin gözünün içine bakarak berk berile umursamaz bir bakış attı. Berk umursamıyordu ve bu bana cesaret veriyordu, Bende umursamıyordum kendi kendime "seviyorsam suç mu?" Diyordum biraz sessizlikle oturduk biz beril le bakışıyorduk berk se telefonunla ilgileniyordu. Ben bi süre sonra sessizliği bozup,
-Kahvlatı yapalım mı?
Dedim berk yerinden kalkıp,
-Yardım ediyim?
Dedi gerek yok desemde o mutfağa gitmişti bile beril hiç birşey söylemeyip gözümün içine baktı ima lı ima lı.
Bende berk in peşinden mutfağa gittim,berk getirdiği poşetin içindekileri çıkarıyordu.
Boyoz....... diye haykırdım berk güldü ve,
-Biliyorum çok seversin dedi
Bende utandım ve,
-Hıhııııııı dedim o tabakları çıkardı bende kahvaltılıkları masayı hazırladık sayılırdı beril den ses gelmiyordu,umrumda da değil di.
Berk poşetteki boyozu tabağa koymak için uzandı, tabağın ucuna dokunduğunu farketmiyip kahvaltıkları tabağa koymak için uzandım ve elinin üstüne koydum yanlışlıkla tabi, berk bana çok tatlı bir bakış atıp,
-Bilerek mi yapıyorsun güzelim? Dedi ben gülümseyip birazea utanıp,
-özür dilerim dedim ve o tatlı ifadesi kayboldu, bir an da sert bir bakış attıp,
-Dileme sakın özür dilerim deme bana sakın!
Dedi şaşkın bir ifadeyle
-Niyeki? Dedim oda,
-Kızlar özür dilemez. Dedi ve içeri gitti şaşırmıştım ama çok tatlı bişey di bu kızlara karşı bi korumacılığı, saygısı vardı nedenini bilmiyorum ama diğer erkeklere benzemiyordu,tanıdığım her piç ten farklıydı, kendimi ona çok yakın hissediyordum hiçbir şeyden korkmuyordum ondan cesaret alıyordum,ve berk i sevdiğimi kabullenmeye başlamıştım.
Kahvaltı hazırdı zaten, bende mutfağın yarım duvarından,
-Kahvaltı hazır....?
Dedim mutfak açık mutfaktı salona bakan duvarı yarım dı belden aşağısı görünmüyordu. Berk le beril yerinden kalkıp geldiler önce beril geldi,ardından da berk beril bizim ortamıza berk le ben de karşı karşıya masaya oturduk, kahvaltı sessiz geçti beril kahvaltısını olduğundan çok daha yavaş yiyordu aslında beril çok hızlı yer" ben odadayım" der salona geçer di bense yavaş yerdim ama çok belliydiki berk le beni yanlız bırakmamak için yavaş yiyordu. Bir süre sonra benim tabağım bitti alıp bangonun üstüne bıraktım,hemen benden sonra berk te kalktı o tabağını bitirmemişti oda alıp bangoya bıraktı,berilde hemen sonra yaptıklarımızı tekrarladı , beril salona gidicekti ve berk i benle bırakmamak için,
-Aşkım gel bak sana ne göstericem telefonumdan dedi berkin elinden tutup çeke çeke gitti berkte arkasına baka baka yürüdü.
Onlar salona girdikten sonra ben masada kalan bir kaç kahvaltılığı dolaba koyup yanlarına gittim,beril berk e telefonundan birşey er gösteriyor ama berk bana bakıyordu bende önceden oturduğum tekli koltuğa oturdum,koltuğumun arkasında bir pencere vardı ve yağmur yağmaya başladı çok yağmuyordu ama çok güzel görünüyordu yaz yağmurlarıydı şimdi dışarı çıkıp gezmek vardı da, zaten hasta ydım öksürmekten geberiyordum, zatüre olmıyım bari. Bir süre camdan dışarısını izledim aklımda yine o sorular dönüyordu ben cama yapışmış yağmur damlalarını izlerken berk te beni izliyordu,camın buharlaştığını görüp elimi cama götürdüm,
CeyBer.....
Tam böyle birşeyler yazarken kafamı silkiltip camdaki yazıyı elimle sildim, o sırada berk in hala beni izlediğini gördüm camdaki yazıyı gördümü bilmiyordum ama korkmuştum beril berkin omzuna kafasını koymuş telefonunla ilgileniyordu bende sessizliği bozmak için aniden,
-Nescafe istermisiniz? Beril gözlerini telefonundan çevirmeden,
-Olur. Dedi Berk sessiz kaldı bende mutfağa gidip nescafeyi, şekeri indirdim. Nescafe makinesine koydum Bir kaç dakika da hazır oldu ve tepsiye koydum nescafe tabakalarının yanına ikişer parça çukulata koydum ve tepsiyi alıp içeri gittim beril berk i öpüp duruyordu onları görünce içimde fırtınalar koptu ama berk hiç yüz vermiyordu beni görünce
-Ceyda geldii. Diye sevindi ve koltukta kendini düzeltip bir oh çekti,berili kırılmasın diye o öpücük lere katlandığını bende beril de anlamıştım. Ama belli etmedik yanlarına gidip berile tepsiyi uzattım nescafesini aldı telefonunuda cebinden çıkarıp tekrar oynamaya başladı berk e tepsiyi uzattığımda gözlerimin içine bakıp,
-saol güze... güzelim diycekken gözlerimi patlatıp demesini engelledim o da sustu Bende sinsi sinsi gülümseyip,
-önemi yok. Dedim tekrar koltuğuma geçip nescafemi aldım yine sessizlik olmuştu arada berk le beril fısıldaşıyordu bense yağmuru izliyordum nedense üçümüz bir aradayken sessizlik oluyodu. Bir süre oturduktan sonra berk aniden,
-Beril seninle Bir şey konuşucam yolda hatırlat olurmu? Dedi beril tamam anlamında kafasını salladı ben berkin berkte benim gözümün içine baktı. olanlarını anlatıcaktı? beni sevdiğini mi? bilmiyordum korkmuştum tekrar kafamı çevirip yağmuru izlemeye devam ettim. Berk bir süre sonra,
-Biz kalkalım artık dedi ve ayağa kalktı beril önce şaşırıp sonrada oda ayağa kalktı kapıya doğru yöneldiler bende ayağa kalkıp,
-Sıkıldınız biliyorum halim yok kusura bakmayın. Dedim berk gülümseyip,
-Yok seni görmeye geldik zâten dedi ve kapıyı açtı Bende kapıyı tutup onları geçirdim, berk le beril gittikten sonra oturduğum koltuğa tekrar oturup şimdi nolucak acaba diye düşündüm, düşündüm, düşündüm.
Sonra "aman be" der gibi elimi salladım yeter artık nolucaksa olsun, kimseyi üzmiycem diye hep kendim üzülüyorum, o günden Sonra korkmuyorum Bir şeyden,hiçbir şeyden. Bunları düşünürken koltukta uyuya kalmışım telefonumun cebimde titremesyile irkildim,arayan annem de, bekletmiyip telefonu açtım,
-Napiyosun tatlım?
-Uyuyodum doğrusu
-Aaa uyandırdım demek merak ettim de hiç aramadın
-her dakika aramam mı lazım??
-ceyda sen iyimisin? Bişey mi oldu? Sinirli gibisin
-Hayır yok bişey uyandırdın ya ondandır neyse görüşürüz
-peki görüşürüz
Telefonu kapattıktan sonra anneme öyle davrandığıma üzülmüştüm,neden öyle yaptığımıda bilmiyordum,sinirliydim ve onun iyi niyetinden yararlandım lanet olsun. Umarım üzmemişimdir annemi.
Derken.... telefonum terkar titremeye başladı
Berk kişisinden gelen arama....
Ani bir hareketle ayağa kalktım napıcağımı şaşırdım, ve boğazımı temizleyip açtım.
-Efendim ?
-Meydana gel!
-Noldu be?
-Meydana gel ceyda analıtıcam.
Dıtt... Dıtt.. Dıtt...
"Yüzüme kapattı bide hayvan" dedi iç sesim noldu ne bitti bilmiyordum çokta merak ediyordum, hemen banyoya gidip saçımı başımı düzelttim,ve çıktım.
Çok hızlı adımlarla ilerliyordum hiç birşey görmüyordum adeta,iç sesim sürekli "umarım kötü bişey olmasın,umarım kötü birşey olmasın" diyordu. O hızla onbeş ,yirmi dakikaya vardım meydana zaten direk Berk i gördü gözlerim sağına soluna bakınıyor çok telaşlı görünüyordu,hemen yanına gittim. Berk bana baktı önce bir sarıldı öyle kaldım ben çünkü gerçekten çok telaşlı görünüyordu, ve telaşlı bir sesle,
-Ceyda bak sakin olucaksın tamam mı?
-Berk bişey mi oldu???
-Ben berile anlattım.
-Ne! Neyi anlattın?
-Bizi.
-Ne bizi berk biz diye bişey mi var? O geceyimi yoksa?
-özür dilerim o geceyi değil seni sevdiğimi.
-beril nerde
-ağlayarak bir taksiye bindi yetişemedim.
-evine bakalım berk hadi.
-Kapıyı açmaz.
-Anahtar var bende hadii dedim
Ve koşarak bir taksiyi durdurup bindik. Berk te sürekli bana bakıyordu kendimi zor tutuyordum ağlamamak için ve ben ilk kez berk i o kadar güçsüz, savunmasız gördüm o kadar çaresizdi. o egosu tavan yapmış ,hiç birşeyden korkmayan,bencil,havalı çocuk gitmiş yerini çaresiz bir çocuk almıştı taksiciye sürekli "biraz hızlı abi ya" gibi şeyler söliyordu evin önüne geldiğimizde taksicinin eline fazlasıyla bir para tutuşturup indi Bende indip. Koşarcasına yürüdük,apartmanın kapısı açıktı yukarı çıkıp sokak kapısı'na geldik önce zile bastık,bastık,bastık açan yoktu zaten berilin annesi sürekli yedi yirmidört işte olur babası da öyle. Sonra cebimden anahtarı çıkardım bizim evin anahtarı ,okul dolabının anahtarı,gizli inimizin anahtarı,odamdaki dolabımın anahtarı lanet olsun ne kaçar çok anahtar var berillerin evinin anahtarı sonunda buldum ve kapıyı açtım içeri girdik odaları aramaya başladık ben en son lavoboya girdim beril yerde oturuyordu,bilekleri, kolları,üstü başı,yerler,heryer kan dı yanında koca bir jilet duruyordu beril i öyle gördüğümde dayanamadım ağlamaya başladım, beril de bana -Neden ağlıyorsun yavrum amacına ulaştın? Diyip gülüyordu ,canımı yakıyordu ağlama ve gülme seslerini duyan berk yanızıma geldi berili kaldırıp kollarını yıkadık ama bu jiletle olmuşa benzemiyordu yıkadıkça kanıyordu, kanıyordu beril "yanıyor!" Diye bağırıyordu sonra beril berilin kolunu omzuna attırıp yürüdü berili elinden tutum bende, ayakkabılarını giydirip dışarı çıktık taksi bekliyordum hemen taksiye bindirdik beril bize bakıp,bakıp gülüyordu berk artık taksiciye abi hızlı değil "bas lan gaza, hızlı gitsene lan" gibi şeyler söliyordu Bende yanımda ne kadar medil varsa o mendillerle berilin kesilen yerlerini bastırıyordum,birkaç dakika sonra hastaneye vardık berili pansuman ettiler ve dikiş attılar sakin olamadığı kalp atışları düzelmediği içinde bir gün hastanede kalacağını söyledi doktor. Berk doktorun dediklerini dinledikten sonra,
-Benim gitmem gerek! Dedi ve ben "nereye?" Diye bile soramadan hızlı adımlarla hastaneden çıktı, peşinden gitmedim,gidemedim.
Bende üst kata berilin yattığı "201" odaya çıktım kapıyı yavaşça tıklatıp içeri girdim beril uyuyordu başında bir hemşire beni görüp,
-Refakatçı sizmisini? Dedi ven gözlerimi berilin savunmasıca yatan bedeninden ayırmadan titrek bir sesle,
-Eve... evet benim. Dedim hemşire sakin bir sesle,
-Sakinleştirici vurdum bir saate, yarım saate uyanır. Dedi Bende hemşireye bakıp "tamam" anlamında kafamı salladım. Hemşire gülümseyip odadan çıktı. Ben berilin başındaki tekli koltuğa oturdum öylece durdum berili izledim,yarım saat kadar geçti beril hala uyanmamıştı benimde canım çok sıkılmıştı birazda mayhoşmuştum koltukta,telefonumun çalma sesiyle irkildim,arayan kişi telefonumda kayıtlı değildi numara gözüküyordu,bir an açsam mı diye düşündüm "ama niye açmıym?"Diyip açtım çok telaşlı bir kız sesiydi,
-Alo ceyda senmisin?
-Evet sen kimsin?
-Sude ben berkin çok yakın arkadaşı,berk çok kötü panik atak geçirmiş ve sadece "ceyda" diyor hastaneye götürücez kalkmıyor gökhan lar yolda geliyor sende gelirmisin?
-Ne?! Tama... Tamam geliyorum dedim ceketimi alıp tam kapıdan çıkıyordum bir an duraksadım,arkamı dönüp beril e baktım o an gerçekten çok çaresiz dim berili tek başına bırakamazdım ama berk kötü durumdaydı iç sesim"burda hemşireler ,doktarlar ama berk tek başına git hadi!" Dedi iç sesimi dinliyip kapıdan çıktım beril hala uyuyordu zaten uçar adımlarla hastaneden de çıktım ve hastanenin kapısında duran taksilerden birine bindim, beni arayan numarayı ,sudenin numarasını kaydedit mesajı attım,
-Adresi yolla.
Bir kaç saniye içinde cevap geldi adresi taksiciye gösterdim ve hızlı olmasını rica ettim, ben ağlamamak için zor duruyordum bunların hepsi benim suçumdu lanet olası kalbim duramadı beril orada yatıyor, berk kötü ,çok kötü durumda ben ayaktayım bu hiç adil değildi kendimi yiyip bitiriyordum elimden hiç birşey gelmiyordu sadece arada "biraz daha hızlı" diyebiliyordum başka hiç birşey yapamıyordum, onbeş yirmi dakika içinde bir evin kapısında durduk, hangi zildi bilmiyordum soy adı sayerdi ve sayer yazılı zile bastım sokak kapısı açıldı içeri girip koşarak merdivenlerden çıktım ikinci veya üçüncü katlardan birinde kapı açıktı o kapıda durdum ve sude çıktı sonra sudeyi görünce içeri girdim,berk koltukta uzanıyordu çok kötüydü rengi sapsarıydı kendinde değildi yanına gidip bir refleksle berk in elini tuttum sude bana düşman gibi bakıyordu haklıydıda ama sude de çok çaresizdi birkaç dakika sonra tekrar zil çaldı ben berk'in yanında kaldım sude kapıya açtı ve yanında bir erkekle geldi içeri girince ilk bana sonrada berk e baktı sude de bana bakıp,
-Bu gökhan dedi gökhan berkin yanına geldi ben çekildim berkin kolunu omzuna attı biraz tokatladı kendine getirmek için kolunu omzuna atıp,
-Hadi abi kalk sen güçlüsün lan kalksana piç! Dedi ve berk i kaldırdı gökhan'da bizim kadar korkmuş, çaresiz gözüküyordu berk biraz kendine geldi ve direk gözlerini bana dikip yavaş bir sesle,
-Beril nasıl? Dedi ağlıcak gibi oldum ve,
-İyi sanırım..
Dedim berk sert bir surat ifadesi alıp,
-Sen neden onun yanında değilsin? Diye bağırdı,bağırışınla korkmuştum ağlamak üzereydim sude suratıma bakıp sonrada gökhan a göz işaretleri yaptı gökhanda berk e,
-Yürü berk yürü dedi,
Banyoya gittiler elini yüzünü yıkadı gökhan berkin sonra kapıdan çıktık önce gökhan berki tuta, tuta indirdi sudeyle bende arkadan geldik.benim geldiğim taksi gitmiş gökhan'ın taksisi aşağıda bekliyordu,gökhan berki arkaya oturttu yanına ben oturdum benim yanıma sude,gökhan'a taksicinin yanına oturdu berkin kafası durmuyordu düşüp duruyordu zorla kafasını kaldırmaya çalışıyordu bende tek elimle berkin kafasını omzuma yasladım, iyi görünmüyordu ve ben ağlamak istiyordum yapamıyordum, nefes alamıyordum,zorlanıyordum. Gökhan taksiciyle kavga ediyordu sürekli sudede gökhan'ı dürtüp duruyordu,
-hızlı ulan hızlı!!
-hey yarabbim nelere çattık
-ulan arkada çocuk geberiyo hızlı lan! Sude gökhan a en son bi vurdu gökhan sustu zaten taksici insaflı çıktı yoksa çoktan bizi atmıştı taksiden.
Onbeş dakika içinde hastanenin kapısında olduk berilin yattığı hastane değildi burası sanırım berk in doktoru burdaydı,berk yine baygında sude aşağı indi sonra gökhan indi gökhan yanımıza gelip berk i sarstı ve,
-Hadi abi hadi kalk dedi berki kaldırdı berkin inmesiyle bende indim gökhan berk i götürdü biz hastanenin aşağı kapısında kaldık sude yüzüme bile bakmdan,
-Ne yapmaya çalışıyorsunuz bu çocuğa?
-özür dilerim
-Bilerek mi yapıyorsunuz?
-Bilmediğin şeyler var
-ben berkin herşeyini biliyorim
-herşey ini değil
-bilmediğim ne var?
Biran durdum çok utandım ağlamaklı oldum yine ve,
-Bunu söyliyemem. Dedim
Sude gözlerini devirip içeri girdi,Bende peşinden gittim.

Gölgelerle DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin