Bir kaç saat öylece,sessizce,hiç kıpırdamadan,durmuştuk,birlikteydik berk benimleydi bu iyi hissettiriyor,bir o kadar da acı veriyordu yı nerdeyse bir yıldır kimseyle çıkmamıştım aşık olmak istiyordum o tatlı şeyi tatmak istiyordum, aşk, aşkın tatlı olduğunu kim söyledi ki bana Evet aşık olmuştum ama canım yanıyordu acı çekiyordum bir umutla beklediğim bu günü sevinçli, mutlu yaşamak yerine ağlamamak için zor duruyordum kim bilir neler olucaktı?
Beril benden çok mu nefret ederdi? Birdaha yüzüme bakmaz dı? Dediğimi yapmıştım o kızın , o masum kızın sevgilisini elinden çalmışdım, o an iğrendim kendimden o içtiğim alkol den, yattığımız bu yataktan,dün geceden, O şeyi..... O şey olurken ki anı, Nefret etmiştim kendimden!
Hiçbir şey yapamıyor,elimden hiçbir şey gelmiyordu, lanet olası beynim durmuştu sanki berkin kollarına bırakmıştım kendimi, kötüydüm şimdi nolucak tı? Hiçbir fikrim yoktu ama cidden iyi hissetmiyordum, hep hayellerimdeki aşk ı yaşamıyordum,yaşıyamıyordum.-Ceyda?
-Ne?
-İyimisin?
-Gidelim şu lanet odadan.
-özür dilerim.
Diyip kolumu çekti. arkasını dönüp tişörtünü giydi bende o arksı dönükken toparlanmıştım,aşağı indik tek bir söz etmeden. Tekrar resepsiyon a uğradı ben o sırada kapıdan çıkmıştım ,ama yinede bekliyordum beynim durmuştu sanki hiçbir şey düşünemiyordum. Berk geldi yanıma "hadi" dedi tek söz etmeden yürüdüm berk in sesini duyunca aklıma o dediği şeyi o şeyi.....
"Seni seviyorum güzelim" diyişi geliyordu,keşke başka bir zaman, başka bir yerde,başka insalar olarak,başka hayatlar olarak tanışsaydık yol sessiz geçti Beni evime kadar götürdü eve yaklaşırken telefonumu çıkarıp bakmıştım.
Beril kişisinden 8 cevapsız arama.
Annem kişisinden 14 cevapsız arama.
Annem merak etmiş olmalıydı ama umrumda değildi,şu an cidden Hiç birşey umrumda değildi.annemi arayıp geldiğimi haber vermek yerine telefonu kapatıp yürümeye devam ettim. Sabahın körüydü daha.
Saat 08.57 di
Sokaklar boş sayılmazdı dışarıda spora çıkan mutlu insanlar,kumlara uzanmış çift ler, bank ta oturup yiyişen sürtük çiftler. Nefret ediyordum sanki herkesten ben bu kadar çaresizken onlar çok mutluydu adalete bakarmısınız?
Evimin kapısına ulaştım arkama bakmadan içeri giriyordum anahtarı soktum ve içeri adım atarken,
Berk kolunu tutup kendine çevirdi ve,
-Beril le konuşucam.
Dedi hiç bir mimik,işaret, söz söylemeden içeri girdim annen mutfakta arkası dönüktü,gözükmeden odama geçebilmekti planım merdivenleri tam çıkarken,
-Dur bakalım ceyda!
Sakın bana gez dolaş dedin sen deme gece eve gelmiyorsun anlarım tamam. Ama haber de vermiyosun ev hapsimi veriyim cezamı vereyim napıyım sana?-anne özür dilerim cidden özür dilerim kaldıramam şu an senin cezam neyse düşün sonra söylersin ama şimdi sus!
Ben anneme ilk kez böyle karşı geliyordum ve annem d çok şaşırmıştı öyle kaldı ben yukarı çıktım,sıkıntım olduğunu anlamış olmalıki üstüme gelmedi, odama girip malzemelerimi aldım ve banyo yaptım, sonra biraz yatmaya karar verdim, yatağa yattım döndüm, döndüm uyuyamadım başım çatlıyor du ama uyuyamıyordum gözlerimi kapadığımda o an geliyordu aklıma aslında ben bile bu kadar kafama takıcağımı düşünmemiştim, ama beril söz konusuydu.
Uyandığımda hava kararıyordu saate baktım,
Saat 16.02
Saat daha erkendi öğleden sonra ama hava kararmıştı bir kaç dakika için de yağmur yağmaya başladı. hızlı bir yağmurdu bardaktan boşalır gibi yağyordu. Bu mevsimde yağmur yağmask garipti,belki dışarı çıkarsam beynimdeki düşünceleri atabilirdim çünkü rahatlamaya ihtiyacım vardı.
Zaten giyiniktim aşağı indim aklıma anneme Haber vermek bile gelmedi doğruca dışarı çıktım. Beynim o kadar doluydu ki Hiç bir şey düşünemiyordum,nasıl böyle bişey yaptım ben nasıl? Tekrar düşünmeye başlamak için kafamı sallayıp yürümeye başladım. Dışarda nerdeyse kimse yoktu olan larda evlerine koşturmaya çalışıyor du. bense deli gibi yağmurda ıslanıyordum.sacakların altında duran insalar bana bakıyordu aklıllarından geçeni tahmin edebiliyordum "deli mi bu kız?" Hiç aldırmadan yürümeye devam ettim. Baya bir yürüdükten sonra kimsenin olmadığı bir sokağa geldin hava iyice kararmış,yağmur azıcık dinmiş,ben de sırıl sıklamdım. Yürümeye devam ettikçe yağmurun verdiği esintiyle gözlerim kapanır gibi olmuştu ama önümü görebiliyordum. Gözlerimi tamamen açtığımda berk geliyordu ilerden. Oda benim gibi sırıl sıklamdı. Hemen yönümü değiştirdim arkamı döndüm hızlı hızlı yürüdüm. ayak sesleri yaklaşıyordu sanki bana ve kolumdan biri tutup kendine çevirdi Berk ti tabiki bu,
-Benden mi kaçıyorsun?
Dedi gülünç bir sesle Bense titrek bir sesle,
-yo... yooo sen.. seni görmedim bile
-Hımmmm öyle olsun napıyorsun bu yağmurda dışarda?
-Sen?
-hiç sen
-hiç diyip deri siyah montuna dokundum
-çok ıslanmışsın?
Oda benim çeketime dokundu ve o an ilkildim berk te bunu anlayıp,
-korkma ısırmam.dedi gülünç bir sesle
Sonrada -sende çok ıslanmışsın dedi ve yürümeye başladı arkasından gittim neden gittiğimi bilmiyordum ama gittim. Bir an durdu ve elimi kavradı içim ürpermiştim yaşananlardan sonra. Ama elimi tutunca ısındım sanki o sıcaklığa rahmen elimi elinden çektim ve kollarımı birbirine dolayarak yürüdüm yağmur durmuştu hava kararmıştı tamamen. Ve ben cidden çok kötü üşümeye başladım üstümdeki ince ceket bi boka yaramıyordu ve kollarımı birbine dolamış yavaş yavaş yürüyorduk berk tekrar bir an durdu bana baktı ve üstündeki montunu çıkartıp bana uzattı,
-Bunu giy!
-gerek yok üşümüyorum
-hıhıı hadi giy
-hava soğuk sen giy berk
-ceyda giy şunu ben üşümem!
Dedi sert bir sesle. Ani bir hareketle elindeki ceketi alıp giydim sonra kolunu omzuna atarak sarıldı Bende tam bırak diycekken berk lafımın arasına girio "sadece üşüme diye yapıyorum sus!" Dedi sert bir sesle. Sarıldığın da ısınmıştım ve sesimi çıkarmadım.
Yürümeye devam ettim hiç birşey sormadım. Öylece yürüdüm bir kaç dakika sonra evimin kapısında buldum kendimi. Çantam dan anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve içeri girdim. Çocuk kapıma kadar getirdi ben bay bay bile demedim ama cok soğuktu ve üşüyordum dizlerim titriyordu. Hemen içeri girip bir kalorifer peteğine çöktüm. ve öksürmeye başladım. Annem geldi bir sürü azar işittim ama hiçbirini algılayamadım. Çok yorgundum,kafamın içi dopdoluydu ama bomboş hissediyordurum,annem hasta olduğumu anlamış ki anlamaması imkansız geberiyordum.
Annem yatağıma götürdü zor yürüdüm üstümü değiştirip yattım annem sıcak bişeyler getirsede yemedim, hemen uyumuşum zaten.
Sabah uyandığımda erkendi daha ama çok uyudum.
Saat 10.05
Pijamalarımla ayağa doğruldum masamın üzerindeki ağrı kesiciyi ve suyu alıp içtim yatağıma geri dönüp telefonumu açtım.
Berk ten beş mesaj?
-Günaydın güzelimmm
-Kesin hasta oldun
-Bu gün berille size gelicez
-Evet size!! :D
-Erken kalksan iyi edersin on buçuk gibi ordayız seni seviyorum by güzelim.Ne!!! Bizemi gelicek berk???
Hemen saatte baktım saat onu sekiz geçiyor du. Hemen ayağa kalktım,o ani kalkış la boynuma kıramp girdi. Ama umursamadım koşarak merdivenlerden indim ve mutfağa baktım mutfak boştu sonra yatak odasının kapısına gidip kapıyı çaldım ses gelmeyince "Anne? Baba?" Dedim yine ses gelmedi ve kapıyı yavaşça araladım içerde kimse yoktu kapıyı tamamen açıp iyice baktıktan sonra koşarak sokak kapısının yanındaki anahtarlığa baktım bir not vardı tahmin etmiştim,
Ceyda bu gün ofiste baya bir iş varmış bu yüzden erken gidiyorum baban çıkmıştır,gece geç gelebilirim beni bekleme baban sabah gelicek kahvaltın masada.
Elimdeki kağıdı hemen yere fıralattım ve salona girip baktım cips kağıtları, pizza kartonları,kola şişeleri? Nasıl bir annem var bunları bana bırkıyor. Çok hızlı davranıyordum ve büyük bir poşet bulup içine ne bulursam doldurdum genelde çöp ama bir kaç aksesuar da kaçmış olabilir. Aman annemde bırakmasaymış yediklerini. O çöpleri bangonun altındaki çöp kutusuna sıkıştırdım ve koşarak yukarı çıktım banyoya girip saçlarıma birşey ler yaptım hafif bir makyaj yapıp,odama döndüm giyindim ve saate baktım,
Saat 10.29
İşe bakın bir dakika var ,aşağı inip kendimi bir koltuğa attım. Zaten hastaydım hasta,hasta yordular beni derkeen telefonumun mesaj sesini duydum,
-Geldim güzelim aç kapıyı? (10:30)
Tam zamanında diyip kapıya koştum tam açacaktım ki aklıma bir soru dank etti,
Geldim demişti geldik değil umarım tek gelmiş olmasın, umarım tek gelmiş olmasın, lütfen, lütfen diye, diye kapıyı açtım.
Veeeee.......
Tek gelmişti elinde poşetler vardı benim surat astığımı görüp,
-Beni gördüğüne sevinmedin mi? Diyip güldü Bende gülümseyip içeri aldım. İçeri girip poşetleri bana verdi ben mutfa gidip poşetleri koyduktan sonra berkin yanına geri döndüm ve yanına değil karşısına oturdum. Berk ondan kaçtığımı anlamıştı hiç konuşmadı telfonunu açıp bakarken "beril geliyor birazdan"dedi bir tek suratıma bakmıyordu bende bu duruma üzülmedim değil yani. Bende gönlünü almak için ayağı kalkıp kendimi onun oturduğu koltuğa attım ve berkin yanına oturdum kolumu omzuna koyup,
-küstün mü yavruş banaaaa? Dedim bana bakıp sinsi bir gülüş attı ve,
-küsmiyim mi? Dedi dudaklarıma yaklaşarak
-küsme dedim kendimi hiç çekmeden dudaklarımız kıpırdarken deycek gibi oluyordu ve bunu yapmaktan korkmuyordum artık hiç birşey den korkmuyorudum o an, anladım mi sevmek sevmek suç değildi aşık olmak suç değildi.
Öyle havadan,sudan konuşurken berkle bir an suratı ciddi bir ifade aldı ve,
-Beril e anlatıyımmı? Dedi benimde suratım ciddi bir hal almıştı ve,
-Bu konuyu açma
-anlatıcam ama
-sen bilirsin,
Anlatıcaktı herşeyi ve ben o an berk in beni sevdiğini anladım neden bir kız için bir kızdan vazgeçer ki insan? Seviyordu beni.
Çok büyük bir cesaretle dudaklarına yaklaşıp,
-Ne istiyorsun benden? Dedim gülerek o dudağıma dahada yaklaşıp
-Benim olmanı? Dedi ve öptü "oha oha oha oha çüş hayvan yuh yuhh çüş höst " dedi iç sesim ama kalbim öyle demiyordu kalbimin sesini duyabiliyordum adete kendimi geri çekesem mi diye düşündüm ama bunu ben istemiştim,oda hemen fırsat değerlendirip öptü zaten" seni fırsatçı pislik" dedi iç sesim "ama seviyorum bu pisliği "dedi ardından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerle Dans
Teen FictionBir umutla beklediği yarının Üzüntüsünün ve mutluluğunun Hikayesi.... Kapak tasarım:SiyahPapatyacı