Angel canı yandığı için yavaş adımlarla yürüyüp mutfağa girdiğinde her sabah yaptığı gibi kahvaltı masasını hazırlamaya başlamıştı. Zayn mutfağa girdiği sırada Angel kızarmış ekmekleri masaya yerleştiriyordu. Zayn hiçbir duygu barındırmayan gözleriyle masayı süzdü ve yerine geçip sessizce oturdu. Angel ise ayakta durup Zayn'i izliyordu. Çünkü Zayn onunla yemek yemesine izin vermiyordu. O sırada Zayn göz ucuyla Angel'a baktı.
Angel'ın bedeni ezilip büzülürken Zayn çatalı sertçe masaya bıraktı ve " Neden başımda dikiliyorsun? Hemen içeri git! " diye bağırdı.Angel dolan gözlerini saklamak için ellerini yüzüne siper etti ve emire uyarak mutfaktan çıktı. Derin nefesler alarak kendini sakinleştirmeyi umut ediyordu. Zayn yemeği bitince masadan kalkarak büyük adımlarla askılığa gitti. Siyah ceketini giyerken yüzünü Angel'a döndü. " Akşama beni bekleme geç gelirim. " dediğinde Angel itiraz etmek için ağzını açmıştı ki Zayn'in ateş saçan gözleriyle karşılaştı. Ama Angel yinede konuştu, " Zayn, tek başıma korkuyorum. Lütfen, geç gelme. " dediğinde
sesi titremişti. Buna karşılık Zayn hiçbir duygu barındırmayan sesiyle cevap vermişti. " Korkup korkmaman umrumda değil. "***
Saat çoktan gece yarısını geçmişti ve Angel'ın korkusu gittikçe daha da artıyordu. Yavaşça odasına adımladığında yatağın altında duran ayıcığını eline almıştı. Çok sevdiği bu ayıcığı Zayn'den saklıyordu, Çünkü Zayn'in ayıcığı parçalara ayırmasını istemiyordu. Ardından ayıcık ile birlikte bahçeye çıkmıştı. Soğuk esen meltem ipten yapılan salıncağı ağır ağır sallıyordu. Angel salıncağa uzandı ve gökyüzündeki küçük parıltılara bakarak iç çekti ve bir dilek tuttu. Göz kapakları ağırlaşan Angel daha fazla dayanamamıştı ve kendini uykunun kollarına teslim etmişti.
O sırada Zayn eve gelmişti. Deli gibi evin içinde Angel'ı ararken salıncakta uyuya kaldığını görmesiyle yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. Angel ismi gibi tıpkı bir melekti. Güçlü kollar Angel'ı kucağına alırken Angel uyanmıştı ama anın büyüsünü bozmamak için gözlerini açmadı. Çünkü biliyordu bu Zayn'e canı yanmadan yakın olduğu nadir zamanlardı. Zayn Angel'ın bacaklarından ve belinden sıkıca tutarken Angel gizlice Zayn'in kokusunu içine çekti.
Zayn odaya geldiğinde Angel'ı yavaşça yatağına yatırdı ve Angel'ın alnına minik bir buse bırakıp geri çekildi. " İyi geceler güzelim. " diye fısıldamış ve son kez Angel'a baktıktan sonra odadan çıkmıştı.
***
Angel sabah uyandığında çok fazla yorgun hissediyor ve yataktan çıkmak istemiyordu ama çıkması gerekti. Yorgun bedenini yavaşça yataktan aşağı itti ve daha sonra banyoya gitti. O sırada Zayn'in "Angel!" diye bağırmasıyla küçük bedeni titredi ve Zayn'i daha fazla bekletmeden hızlı adımlarla odasından çıktı.
Zayn, elindeki renklenmiş beyaz tişörtü havada sallarken sinirle Angel'a bakıyordu. " Bu tişörte ne oldu?!" diye bağırdı. Evin eskiyen duvarları bu bağırış karşısında titredi, aynı Angel'ın bedeni gibi.
Angel'ın gözleri dolmaya başlamıştı, akan burnunu çekti ve cevap vermek için eğik başını kaldırdı." Zayn ben onu yanlışlıkla renkli çamaşırlarla attım. " Korkuyla konuştuğunda, Zayn sinirle elindeki tişörtü yere attı ve Angel'ın saçlarını eline doladı, hızla çekiştirdi. " Yanlışlıkla, Yanlışla oldu, öyle mi?! " diye kükredi Zayn resmen. Angel ise hıçkırıklarla ağlamaya devam ediyordu. " Zayn lütfen bırak. " diye titreyen sesi ile yalvarmıştı Angel.Zayn aldırmadan saçından tutarak aşağı sürüklemeye başladı. Mutfak kapısını sertçe ittirip Angel'ı mutfağa soktu. Saçlarını bırakıp ellerini avuçları arasına alıp sıktı. " Bu ellerle makinaya attın değil mi?" diye sertçe konuştuğunda ocağı yakmıştı.
Angel'ın gözleri yuvalarından çıkacak kadar büyüdü, ocakta yanan mavi ateşe odaklanmıştı." Ha-hayır lütfen Zayn yapma. " dedi Angel son çırpınışlarıyla. Ama Zayn onu dinlememiş ve Angel'ın elini ateşe yaklaştırıp bastırmıştı. Evin içi yanık et kokusu ve Angel'ın acı içinde attığı çığlıkla dolmuştu.***
Angel koltuğa sinmiş ve kısık kısık ağlayarak yanan eline bakıyordu. Zayn karşısına oturmuş ve gözlerini ayırmadan pür dikkat Angel'ı izliyordu. Zayn bu kadar cezanın yeteceğini düşünüp insafa gelmiş cebinden telefonu çıkarıp doktoru aramıştı. Doktor kısa sürede gelmişti ve Angel'ın eline gerekeni yapmıştı. " Sinirler zarar görmediği için yakında iyileşir. Geçmiş olsun. " dediğinde doktor Zayn doktora kapıya kadar eşlik etmişti. Doktorla arasında geçen kısa bir sohbetin ardından Zayn salona geri dönüp Angel'a odasına gitmesini söylemişti.
Angel odasına giderken Zayn derin düşünceler arasında kaybolmuştu. Merak ediyordu, ilk defa bir kızın acısını bu kadar fazla o da hissetmişti. Oysa Zayn duygusuz olacağına dair kendisine söz vermişti. Derin bir nefes aldı ve yukarı Angel'ın odasına çıktı. Yavaşça odanın kapısını araladığında Angel'ın uyuduğunu görmüştü. Minik bedeni yatağın içinde kaybolmuş gibiydi. Adımları yatağa giderken yatağın boş tarafına oturdu. İsteği dışında parmakları Angel'ın saçlarına gitmiş ve okşamaya başlamıştı.
" Seni seviyorum Angel, hemde çok fazla. Ama bunu sana söyleyemem. " Zayn kızın ay ışığı gibi parlayan yüzüne uzun uzun baktı. " Korkuyorum, sana bunu söylediğim de eskisi gibi olacağını biliyorum çünkü. Sende beni aldatacaksın, çünkü Alice'e iyi davrandığım da nankörlük yapıp beni aldattı. " dedi Zayn ve gözünden bir damla yaş Angel'ın yanağına düştü. Zayn başını Angel'a doğru uzattığında dudaklarını kızın alnına bastırdı. " Özür dilerim güzelim, her şey için. " Ve odayı terk etti.
Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin, sizi seviyorum. 💚