Sicak havaya dayanamayıp disari ciktim ve yürüdüm biraz arkamdan birinin bana yaklastigini hissettim. Dönmeye firsat kalmadan karsimda bitti. Bu toprak'tı. Saskinliktan agzim acik kaldi.
"Mimoza , biliyorum Söyleyeceklerim çok saçma gelicek ama ben senelerdir seni izliyorum ve hep bu ani bekledim göz göze geldiğimiz ilk an bunu sana söylemek istedim."Saskinliktan agzim hala acikti ve birden susup gözlerini hafif kisarak dudaklarima yöneldi.
"Seni seviyorum Mimoza"Annemin sesi geldi
"Mimoza ..kızım ? Uyan hadi terlemissin kalk dusa gir. Heyy yavrum " derken gözlerimi açtım.
Allah'ım ne oluyor bana gördüğüm su ruyaya bak .
Derin bir ohhhh çektim iyiki ruyaymis diye. Dudaklarimdan opemez kimse benim!Boyle bir rüya gördüğüme gore halim pekte iyi sayilmaz .
Kalkip dusa girdim .
Acele acele banyo ederken annemin aldığı sampuanin azizligine ugradim. Yine gitmiş şampuan yerine kezzap almıs gözlerim boyle zulüm görmedi.
İyice duralanıp ciktim. Gözlerim kizarmisti acidan.
Okula gittim. Sıkıcı bir sürü ders vardı dayanmak güç ister.Dersin basindan sonuna kadar siramdan kalkmadim tenefüs aralarinda müzik dinledim. Bizim kizlarsa dedikodu.
Okul bitişinde cafeye gidicektik. Toprak'ı görmek için can atiyordum ayrica dun beni eve biraktigi için adam akıllı bir tesekkur etmeliydim.
Hızlı adımlarla gittim cafeye ve dünkü oturduğumuz masaya oturduk.
Etrafa bir sure göz gezdirdim fakat Toprak yoktu. Masaya gelen garsona
"Pardon burada Toprak adında bir çalışanınız vardı nerede acaba?""O artık burada calismiyor acil bir işinden dolayi taşındı. " diye beklemedigim bir cevap verdi. 15 yıllık esimden bosanmis gibi hissetmem normalmiydi.
Cok üzüldüm, istahim kapandi cafeden biran önce cikmak istedim. Olmayacak birseymis bunu öğrendim. Öğrenmek her zaman iyi birşey değildir.Garson masadan ayrildi hiçbirşey yemedim bizim kizlarin keyfi yerinde ne hissettigimi bilmiyorlar ki.
Gozlerimi bos bos etrafta gezdirirken birşey dikkatimi çekti dünki çerçeve yerinde yoktu.
Biran önce eve gidip uyumak istiyordum.
Kizlara
"Halsizim biraz siz oturun ben gidicem. Hadi öptüm"diyip kapiya yoneldim. Tam o sırada arkadan tanimadigim bir ses "Mimoza" diyordu .
Dondüm ve bir adam
"Merhaba Mimoza ben Ahmet . Bu cafenin eleman sefiyim.Sana vermem gereken bir emanet var Toprak'tan. Bu paketi Toprak sana vermeli istedi.İnanmiyorum Toprak dedi. Yanlış duymadim paketi açmak için heyecandan ölücektim. Bir yandan da kendi kendime "acaba kamera sakasimi beni kekliyorlarmi" diye çokta heyecanlanmamis gibi yapip paketi alip cafenin kapisina kadar geldim.
Artik düşmemek için çok dikkat edicegim o gereksiz tümsek yoktu.
Dünden sonra kaldırmis olmalilar .
Hizla evin yolunu tuttum. Gelir gelmez odama ışık hiziyla geçip paketi actim .O pakette çok beğendiğim tablo vardi. Cafedeki o resim.
Paketi iyice salladim ve bir not düştü içerisinden.
"İsmin kadar güzel Mimoza. Keşke vaktim olsaydı sana seveceğin daha çok resimler çizerdim.
Kendine iyi bak dusebilecegin bir tümsek artik yok ama sen yinede önüme bakmayı unutma.:)Bu okuduklarim karsisinda hem sevindim hemde üzüldüm . Toprak artik yok elimde kalan bir tablo. Sanırım unutmakta zorlanicam.
Allah'ım neydi bu bir yıldız gibi kaydı hayatimdan.Tabloyu yatagımın karsisindaki duvara astım ve yatagıma kıvrılıp seyrettim. İnceledim,inceledim...
Bir saat sonra uykuya dalmıstım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mimoza
ChickLitBir deprem oldu içimde, sağ çıkan tek bir bedenim . Siz bilirmisiniz sadece bir beden olarak var olmanın ne demek olduğunu ?