Mimoza

Kurtarıcım Toprak

Bir hafta geçti biraz biraz alışmış durumdayım yurda. Oda arkadaşımın adı Buket.

"Günaydın, ders notlarımı gördün mü Mimoza? Masanin üzerine koymuştum."

Uyanmistim fakat yatagin yumusakligi beni kendine baglamisti.
Gözlerimi Buket'e çevirdim ve

"Hayır . Masanin arkasina düşmüş olabilir bakmanda fayda var."

Eğilip masayi hafif öne çekti ve buldu.
"Teşekkürler Mimoza sayende buldum . Bugün beraber kahvalti edemicez erkenden dersim var hadi öptüm.

Diyip hizlica cikti odadan. Havanin sicakligindan dolayı terlemistim kalkip dusa girmeliydim. Yatagimdan kalkip banyoya ilerledim ve uzerimi cikarip suyu açtım . Bir turlu ısınmıyor su.

Sanırım bir arıza vardı sinirlenip üzerimi geri giydim.
Telefonu elime alip güvenliği aradim.
"Alo . 24 numarali odada banyoda bir Ariza var sanirim su isinmiyor. Gerekli kişiyi ararmisiniz.

"Peki hanim efendi yarim saat sonra tamirci gelicektir.

Yarim saat kadar vaktim yoktu kolidordaki ortak banyo yu kullanicagim için üzgündum. Esyalarimi havlumu alip banyoya girdim esyalarimi dolaba yerlestirip kabine girdim. Banyoda toplam 10 kabin vardi. Suyu actim sanirim Ariza tek benim odamdaydi.
"Ohh be dünya varmış su gibisi varmi?"

Hizlica duş alıp çıktım kabinden havluyu vücuduma sarıp dolabima yoneldim kıyafetlerimi almak üzere.

Gördüklerim karsısında büyük bir sok ve korku yasadim
"Hayır olamaz kıyafetlerim buradaydı."
Panikleyerek titreyen ellerimle hizlica diğer dolaplari actim hiç birinde kiyafetim yoktu biri yanlislikla alamazdi dimi.
Diğer kabinlere baktim kimse yoktu banyo kapisina yöneldim .

İkinci bir sok yasiyordum.
"Lanet olsun!! Kapi kilitli biri benimle oyun oynuyor ve amacina ulasti. Oldukça korkuyorum.
Çiğlik atmaya basladim.

"İmdattt!!!
Yardım edin"
Bir yandanda bana bunu yapana sövüyordum
"Kimsin sen? Cesaretin varsa cik karsima pislik."
Birden kapi acildi ve havlumla kolidora ciktim gözümü alan flaş ısıklari arasinda bir grup kız gördüm.
Bu geçenlerde kavga ettiğim kızdı.

Büyük iğrenç kahkahalariyla
"Hey orusp... ! Buraya bak. Poz ver bakalim."
Diyip fotografimi çekmeye devam ettiler.

Ağlamaya baslamistim elimden geldiğince yüzümü kapatip koşmaya basladim.

O kız tuttu kolundan ve beni kendine çekti.
Onun yanindaki sarışın arkadaşı.
Ceyda bırak artik kızi gitsin .
Adi Ceyda'ymis demek.
Hizlica odama gittim kapiyi kilitleyip ağlamaya basladim.

Rezil olmuştum. Bu kadari fazlaydi o fotograflar bir yerde ciksa ölürdüm .
Ağlamaktan gözlerim sismisti. Uzerimi giyinip karakola kostum.
Sikayette bulundum yaptiklarini tek tek anlattim.
Bir saat sonra Ceyda ve arkadaslarida karakoldaydi. İfadeleri alindi . Şikayetçi olsaydim eğer okul hayatlari biticekti.

Ne yazikki çok iyi kalpliyim."
Şikayetçi olmadan olay kapandi.

Aradan bir ay geçti neredeyse . Artik Ceyda ve arkadaşları bulasmiyorlar bana. Gördükleri yerde geri dönüyorlar .
Derslere ise alismistim. Fakat Buketle beraber ayri eve cikmanin daha hesapli olucagini düşündük. Özel yurt olduğu için oldukça pahaliydi.

Disari cikip kiralik ev aramaya basladik. Oldukça kavurucu bir sicaklik vardi. Buketin öğleden sonra dersi vardi. Bir kac saat benimle beraber ev aradiktan sonra okula döndü.

Leylak sokak diye bir tabela .
Bakmakta yarar var bu sokağa girmemiştim.
Dar uzun ve biraz sessiz bir sokak biraz yürüdüm ve caddeden uzaklastikca iyice sessizlesti.

Bu ürkütücü sessizliğin içinden bana doğru yaklaşan ayak sesi.
Hemen arkama döndüm tanimadigim bir yüz .
Bu bir erkekti. Siyah dar kotu üzerine giydiği salaş beyaz t-shirt ve elindeki posetle bana yaklaşıyordu.
Sanirim bu bir bagimli gözlerinin alti mosmor.
Geri donemem çünkü arkamda bana doğru yürüyor sokagin sonuna doğru yürümeye devam ettim. Gittikçe adimlarimi hizlandirdim. Nefes alış verisim kalbimin ritmi ve alnımdan yanagima düşen ter damlasi. Korkudan elim Ayağım tir tir .
Arkamdaki serseride hizlanmaya başladı.
"Heyyy yavru....."diye bagirdi
Artik niyetini öğrenmiştim ve koşmaya basladim. Çiğlik dahi atamiyordum korkudan.
Biraz sonra aslında kostugum bu sokagin çıkmaz sokak olduğunu gördüm. Artık sıkısmıstım başımı sağa sola çevirdim bir kacis yolu aradim.
Etrafta eski bos disarida kalan serserilere yuva olmuş insaatlardan başka birşey yoktu.

Titrek bir sesle
"Git buradan polisi arıyorum."
Yanima hizlica gelip elime vurdu ve telefonu düşürdü.
Pis pis gülerek taklitimi yapti.
"İmdettt pilisi ararim git Birdan"
Kendimi savunmaya calismaktan başka carem yoktu.
Sertçe bir tekme attim.
Bacak arasina gelmişti. Hizlica koşmaya basladim oldukça sinirli bir şekilde dogrularak arkamdan koşmaya başladı.
Yüksek ve öfkesinden deliricek bir sesle
"Gel buraya !!!!"
Ne yazikki bir erkekten kaçacak hizda kosamiyordum .
Kulaklarimda sadece soluk alış verisim vardi. Saclarimdan tutup kendine doğru çekti ve yuzume bir tokat attı gözlerim kararmısti. Yere düştüm ve acimadan vurmaya devam ediyordu.
Uzaktan bize doğru yaklaşan bir sesle serseri çocuk irkildi .
"Bırak lan kızı"
Koşarak gelip serseriyi aldi üzerimden ve sertçe bir yumruk atip yere devirdi daha sonra tekmelemeye başladı. Gözlerim hafif bulanik görüyordu fakat bu uzun boylu bir erkekti.
Daha sonrasini hatirlamiyorum.

Boğuk boğuk kulagima sesler geliyordu.
"Mimoza kendine gel lütfen."
Sesi boğuk duyduğum için sahibini taniyamiyordum burnuna parfüm kokusu geldi ve algilarim bu yoğun kokuda dahada acildi.
Elini sol gözüme götürdü ve göz kapagimi kaldirdi bulanik görüyordum fakat gölge seklinde bunun yapili bir erkek olduğunu anladim sağ göz kapagimi kaldirdigin da bulanik görmüyordum artik ve karsımdaki Toprak'tı.

İnce ve ürkek bir sesle "Toprak" dedim ve korkudan olucakki ağlamaya basladim
Bana sarilarak
"Şşş geçti herşey ben buradayim korkma."
Hem yasadigim o korku
Hem Toprak'ı görmüş olmanin verdiği saskinlik ve yediğim dayagin saç diplerimdeki acısıyla bende sarıldım. Kollarinin sicakligi beni kendime getiriyordu.
Kafamda bin bir sorular. Bu şoku atlatmam kisa bir sure olmicak.