Otobüs saati yaklaşmıştı. Sırtıma çantamı , elime valizimi alıp odamdan çıktım . Misafir odasına gittim . Annem ve babama " Ben gidiyorum . Saat yaklaştı . " dedim . Annem "Tamam baban seni bıraksın istersen . " dedi. Babamsa doğal olarak " Bence o kendisi de gidebilir ." dedi. O an aklıma bir şey geldi. Nasıl olsa babamı bir yaz boyunca göremeyecektim. Ondan dolayı ona göbeği ile laf atıp gitmek istedim. Tabi unutmazsa yaz sonu beni haşlayabilirdi. Sonra dedim ki "Sorun değil . Ben giderim. Senin o koca göbeğin arabayı yavaşlatabilir. Bundan dolayı da otobüsü kaçırmak istemem " dedim. Annem bana şaşırmış bakıyordu. Babam afallamıştı . Sonra ayağa kalkıp homurdanarak yanıma gelmeye başladı . Bende hemen dışarı fırladım . Birkaç küfür sallayıp oradan hızla uzaklaştım. Sonra otobüsün çıkacağı yere gitmeye başladım .
Yolda aklıma evimde ilk defa bu kadar uzaklaştığım geldi. Evimi özleyecek miydim ? . Zeliha'yı , yani annemi özleyecek miydi ? Babam Mehmet , onu özlemeyeceğim kesindi. Sonra aklıma Sinem geldi. Acaba otobüse varmış mıydı ? Kampın nasıl geçeceğini de merak ediyordum doğrusu.
Beş dakika sonra otobüslerin durduğu yere gittim . Altı tane otobüs vardı . Dokuz numara yani benim otobüsüm en baştaydı .Otobüse yaklaştım . Etrafta Sinem yoktu . Belki otobüsün içindedir diye içeri girdim . Etrafa bakındım ama yoktu. Bende nasıl olsa gelir diye bir köşeye oturdum. Otobüste çok kişi yoktu. En fazla beş kişiydik. Sonra bir grup çocuk gürültüyle içeri girdi. Birisi hafif uzun boylu siyahi , benim yaşlarımda bir çocuktu. Bir diğeri kısa boylu hafif sarı , gözlüklü bir çocuk vardı. Ortada ise benim boylarımda biraz kilolu bir çocuk geldi. Çok egolu bir hali vardı. Sonra benim yanıma yaklaştı. "Seni daha önce buralarda hiç görmemiştim." dedi. "Bu ilk senem . Ya senin?" dedim. "Ehh ...Nerdeyse dört senedir , evet .Dört sene. Şimdi buradan ikile de oturayım ." dedi. "Bak dostum her yer boş . Git birine otur . Tartışmayalım " dedim . Sonra şaşırmış gibi arkadaşlarına baktı . " İlk olarak ben senin dostu değilim . Benim adım "Berk" . İkincisi ben sana ne dediysem onu yap. Tabi başına bela istemiyorsan . " dedi. "Başıma belada başka birşeyde istemiyorum şimdi git." dedim. Biraz fazla bağırdım galiba çünkü bana vuracak gibi bakıyordu. O an içeri Sinem girdi. Görüntüye biraz şaşırdı galiba. Hemen yanımıza geldi.
"Hey Berk ne yapıyorsun . Git yoksa seni kaptana söylerim ve sonucu kötü olur ! " dedi. Berk korkmuş gibi bir adım geri gitti. Sonra geri bir adım öne geldi. Biraz fazla geldi . Sinem ile burun burunaydı . Eli ile Sinem in bileğini sıkıyordu. Acımış olmalıydı. O an çok ama çok öfkelendim . Çünkü tek arkadaşıma zara veriyorlardı. Elimi sıktım. Sinem önce yumruğuma sonra bana baktı. Kafasını sallıyordu. Yapma demek istiyordu. Berk bunu fark etti ve bana baktı. O an iliklerima kadar gelen bir cesurluk ve kuvvetle tam burnuna bir yumruk attım. Berk bağırarak kıçının üstüne düştü. Arkadaşları bana saldırdı Sinem onları çekmeye çalışıyordu. Bende karşılık veremiyordum. Sonra durdular. Hemen kenara çekildiler. Gözüm karamıştı. Başım da dönüyordu. Kafımı kaldırınca başının ortası kel , etrafı hafif beyaz bir saçla kaplı bir adam geldi. Benim dengemi sağlamama yardım etti ve bağırdı "Çocuklar buraya iki buz torbası getirin. " . Sonra bizleri ayrı köşelere oturttu ve benle Berk' e buz verdi. Başıma koydum . Sinem "İyi misin ? " dedi. "Ben iyiyim. Senin bileğin nasıl ?" dedim. Hafif gülerek " Şapşal benim bir şeyim yok. Senin için korktum . Çok sert vurdular." Elimi omzuna koydum ve " Sorun değil. Kaptan dediğin kim ?" dedim . "Kampın müdürü, eğer senin ters bir hareketini yakalarsa tüm yaz seninle uğraşır. Az önceki adamsa bizim grubun başkanı Cenk . Çok iyi birisidir. " dedi. "Grup derken. Ben hangi grupta olacağım ? " dedim."İlk gün misafir odasında kalacaksın. Yarın öğlense yeni gelenler için bir parkur yarışı yapılacak. Kazanan istediği gruba gidecek. Yani bizde olmak istiyorsan kazanmalısın" dedi. " Parkurum iyidir . Küçükken o sporla ilgilenmiştim " dedim. Bir süre otobüsün kalkmasını bekledik. Otobüs kalktıktan on dakika sonra "Bu Berk ne ayak _" dedim. "O kabadayı gibi bir züppe . Ona fazla sataşmasan iyi olur. Birde kampta bir kız var... Adı Selin . O biraz senle ilgilenmek isteyebilir . Sen fazla ilgilenme." dedi. Aklımı bir şey karıştırmıştı . Selin denen kız beni hiç görmemişti. Nasıl oluyorda benmle ilgileneceğini söylüyordu. " İyide bunu , yani benle ilgileneceğini nereden biliyorsun .?" dedim. "İşte ." dedi. "Kestirip atamazsın . Söyle hadi " dedim. "Şey ... Genelde yakışıklı erkeklerle ilgilenirde ondan ." dedi. Yanakları kıp kırmızı olmuştu. Tabi bende utandım. Çünkü ilk defa iltifat görmüştüm. "Ha , tamam "dedim . Berk bana bakıyordu. Gözlerimi çevirdim.
Sonra yanımıza Cenk geldi. "Ne oldu ? Neden kavga ettiniz ? " dedi. Bende ona olanları anlattım.Giderken bana dedi ki " Baya iyi vurmuşun. Anlaşılan çeviksin. Seni grupta görmeyi çok isterim." dedi. Gülümsedim ." Ben de isterim ." dedim. Cenk oradan ayrıldı.
Bir süre dinlendim. Bayağı yorulmuştum . Berk hala bana bakıyordu. Ama hiç arkadaşça bakmıyordu . Kampta onunla bayağı bir sıkıntı yaşayacaktım anlaşılan. "Bak, nehir gözüktü . Anlaşılan geldik . " dedi Sinem . Etraf ağaçlarla kaplıydı çok güzel bir yerdi . Yol boştu . Sadece bizim otobüs ve arkada iki tane daha otobüs vardı . Sinem valizlerini aldı . Bende aldım . Camdan dışarı baktım . Bir tebe ve üstünde üç katlı koca bir ev vardı . Anlaşılan kamp tapenin arkasındaydı çünkü bu kadar küçük olamazdı. Eve iyice yaklaşınca otobüsler durdu ve indik. Bayağı bir kişi vardı . Sinem "Haydi gidelim ." dedi . Yolda bazı gördüğü kişilere selam veriyordu. Tepeye ulaştığımızda manzara süperdi. Ortada yeşil bir alan ve atrafında en az on tane ev vardı. Akşam olmuştu. Bir borazan sesi duyuldu . Herkes etrafa dağıldı. Sinem " Emin , bu uyku zamanı demek oluyor . Bu sesten sonra dışarı çıkmak yasak. Şimdi sen misafir odasına git ve dinlen . Yarın senenin ilk yarışmasını yapacaksınız. " dedi. "Tamam . Yarın sabah görüşürüz ." dedim. Orada ayrıldık . Bende büyük eve girdim. Büyük ihtimalle yeni gelenlerin toplandığı bir grup gördüm. Oraya gittim. Birisi konuşuyordu. Dinledim . "Evet gençler şimdi odalarınıza çıkacaksınız. Oda numaralarınızı sizlere vereceğim . Odanızda kamp kurallarını okumayı unutmayın. Şimdi gidin ve dinlenin !" dedi . Bir başka adam bizlere oda numaralarımızı söyledi . Ben sekiz numaralı odaya gittim.
Odaya girince üstümü değiştirmeden yatağa uzandım. Gözüme bir kağıt ilişti . Açtım başında KURALLAR yazıyordu.Açtım ve okumaya başladım;
- KAMPÇILAR EVİN YÖNETİM ODASINA GİREMEZ .
- KAMPÇILAR EVİN YÖNETİM ODASINA GİRMEYE ÇALIŞAMAZ .
- KAMPÇILAR BORAZAN SESİYLE GRUP EVLERİNE GİRER.
- KAMPÇILAR BORAZAN SESİNDEN SONRA DIŞARI ÇIKAMAZ.
- KAMPÇILAR GRUP YÖNETİCİLERİNİN VE MÜDÜRÜNÜN SÖZÜNÜ UYGULAR.
- KAMPÇILAR İLK BORAZAN SESİYLE UYANIR VE YEMEK ODASINA GİDER.
- KAMPÇILAR YEMEKTEN SONRA SPOR YAPAR.
- KAMPÇILAR SAYGILI OLURLAR.
- KAMPÇILAR İKİNCİ BORAZAN SESİYLE ÖĞLE YAMEĞİNİ YER.
- KAMPÇILAR ÜÇÜNCÜ BORAZAN SESİYLE AKŞAM YAMEĞİNİ YER.
- KAMPÇILAR AKŞAM YEMEĞİNDEN SONRA DUA EDER VE ARDINDAN ATEŞLE HİKAYELER ANLATILIR.
Gözüm yavaşça kapanıyordu. Çok uykum gelmişti. Aklım biraz karışmıştı . Yönetim odası neydi ve neden bu kadar gizliydi ? . Yarın hepsini Sinem ile konuşacaktım. Gözlerimi yavaşça kapadım ve uyudum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Kartallar
FantasiaOkulun bitirme sınavlarına giren Emin , sınavının sonucunun kötü olması nedeniyle bir yaz kampına gönderilir.Fakat bu kamp sıradan bir kamp değildir. Emin bir şeyler döndüğünü anlar ve DNA BOZUCU olarak adlandırılan kimyasaldan kendisine e...