18.BÖLÜM "BAL"

21 1 0
                                    

Duman-Bal şarkısını bilmeyenler için multimediaya koydum isterseniz dinleyebilirsiniz. İyi okumalarrr.....

Napıcağımı şaşırdım. Rüzgardan tırsmıyor değildim ve bana psikopat gibi bakınca tabii...
-Yeter artık be seni dinlemek istiyorum nede yanında durmak istiyorum. Bırak bileğimi!

Bileğimden tutmuş gitmemi engelliyordu. Ve ben cidden çok sinirleniyordum.

-Beni dinlemelisin bak nolur Maya seni seviyorum.

Dedikten sonra beni yeniden öpmeye çalıştı. Sarhoştu. Ve naptığını bilmediğine bahse girebilirdim. Ve sabah bu davranışlarından pişman olucaktı.

Beni bırakmıyordu. Ve sokakta kimse yoktu. Yapıcak tek bi şey vardı. Bağırmak. Ne kadar saçma olsada kimsenin duymayacağını bilerek ...
-İMDAT! Yardım edin!

Rügar dişlerinin arasından tıslayarak
-Sus! Gerizekalı sus!
Deyince iyice bağırmaya başladım. Hem benim gitmeme izin vermiyor hemde sus gerizekalı diyor. Bide beni sevdiğini söylüyordu. Saçmalık.

Ortamın gerildiğinin farkındayım. Ama şu an istediğim tek şey şu lanet sokaktan çıkmak.
-Rüzgar yeter artık. Bu yaptığın ne? Amacın ne Rüzgar? Bende kalan azcık hatrının dibini sıyırdığının farkında mısın?
Herşey o kadar hızlı gelişmişti ki. Burası nasıl bi sokaksa sabah olmasına rağmen kimse beni duymuyordu. Ben bağırmaya devam ettim bi umut. Ama yüzüme çarpan şiddetli bi tokat yedim. O kadar şiddetliydiki kendimi yerde buldum. Bu iş çığrından çıkıyordu. Sonra Rüzgarı biri aradı. Beni çöplük gibi bi yere attılar. Akşama kadar böyle kalıcaktım. Çünkü patronları benimle görüşmek istiyomuş. Oda oda değil şehir çöplüğü gibiydi. Çok kötü kokuyordu ve oda bomboştu. Burda fareler olduğuna emindim. Yere çömeldim ve sırtımı duvara yasladım. Bu halde bile beni öldürüceğini veya zarar vericeğini düşunmek yerine beynimin içimden Edizi çıkartamıyordum. Sanki bir sigara dumanının geceye çizdiği hayaller kadar gerçek ve hayal, soyut ve hissedilebilirdi. Sanki onu beynime, kalbime,ruhuma kazımıştı biri. Benim asıl korkum benim olmayan ve olamayacak bi insana sahip olmak istemem. Onunla beynimi,kalbimi, ruhumu birleştirmek istememdi. Ya Ediz benim için değilse. Sonra kendi kendime mırıldandım Balı. Oda istiyordu sevdiğini kanına,canına katmayı.
****
Yavrum, sen benim balımsın
Tadına alışmış canım
Aaah güzelkuşumum gir kanıma
Ben zaten sarhoşum

Nerdesin..... Sevgiliiim.....

Söyle nerdesin BAL...
Artık benlesin BAL...
Söyle nerdesin BAL...
Artık benlesin BAL...

******
Ne biz birlikte bir şarkı söyleyebilmiş nede doyasıya sarılabilmiştik. Ne gerçek sevgililer gibi el ele dolaşıp denizi seyredebildik nede arkadaşlar gibi şakalaştık, sırlarımızı paylaştık.

Biz neydik. Bana sevgilim derken arkadaş gibi davranıyor. Tam beni seviyor dediğim anda sinirlerimi altüst ediyordu. Belki bunun farkında değildi ama ben pes etmiştim. Onu sevmekten vazgeçtiğim için değil. Belki hayatımın sonuna kadar kalbimin bi ucunda yaşananlar yaşanmayanlar durucaktı yine. Gelse de yaşamadıklarımızıda yaşasak diye..

Ben kendimden vazgeçmiştim. Çevremden. Sevdiklerimi kaybetmiştim. Her zaman yanımda olan Bora ,Alara sanki 15 senedir görüşmüyorduk. Niye böyle oluyorduk ki? Acaba doğru muydu sevgilisini görünce arkadaşlarını unutanlar? Bende mi onlardan olmuştum?
Kafamı arkaya yasladım. Ve düşüncelerimden sıyrıldım. Sadece aklımda deniz vardı. Masmavi bi deniz. Yanımda Ediz bir elinde sigara diğer elinde elim. Yanımızda Bora ve Alara...

Sadece bunları düşündüm. Belki benim özgürlüğümü kısıtlayabilirlerdi ama hayallerimi asla...
Bunu yapmaya hiçbir insanın gücü yetmez.
*******
Bir kilit sesiyle kafamı aniden kaldırdım. Teneke kapı sesli bir şekilde açıldı. Kendim koğuşta gibi hissediyordum. Bu duygu çok iğrençti. Rüzgar geldi. Ve ardından ayak sesleri. Topuk sesleri koridorda yankılanıyordu. Karanlıkta kim olduğunu seçemiyordum. Odaya girdi ve içinde turlar atmaya başladı. Bu bi kadındı. Ve sonunda kim olduğunu seçtim. Ilgındı bu. Bu kadar ileri gidiceği aklıma bile gelmezdi. Cırtlak sesiyle sözcükleri sıralamaya başladı.
-Ne kadar gerizekalı olduğunun farkındasındadır umarım. Sana en son Edizden uzak dur dediğimi hatırlıyorum. Malum onu öldüruyordun.

Bu son cümle hem odanın içinde hemde kulaklarımın içinde defalarca yankılandı. Artık yeter bunu kaldıramazdım.

-Bunu kasıtlı yapmadım. Bunu sana ne kadar daha anlatıcağım. Ne kadarda gerizekalısın. Kalın kafalık yapmada anla şunu Ediz beni seviyor. Bunu kaç kere ağzından duydum.

O kadar çok sinirlenmişti ki her an saldırabilirdi. canını yakmak için dayak yemeye bile razıydım.
Laflarıma devam ettim.

-Bugün hastanede Ediz bana senden vazgeçtiğini söyledi beni yanına çağırdı. Birlikte uyuduk. Bunu yapan birisi sana aşık olamaz dimi Ilgın?

Der demez suratıma bi tokat daha yedim. Ama bu seferki Ilgından dı. Ama durmadım.

-Ona hayatından çıkıcağımı söyledim ve önümde ağladı. O an aklında sen değil ben vardım Ilgın. İstersen beni sonsuza dek burda tut, öldür yada her neyse. Ediz sen onu terk ettikten sonrada nasıl sevdiyse de beni de aynı şekilde sevmeye devam edicek. N'olur bunu anla bu üçümüz içinde iyi olucak. O beni seviyor ben onu. Senin yerin nerde. Kendini nerde göruyorsun Ilgın? Sadece götünü tavanda unutmuş zengin bi züppeden farkın yok!

Çantası elinden düştü ve yakalarıma yapıştı. Beni boğmaya çalışıyordu ama umrumda değildi ölüceksemde içimdekilerle ölemezdim. İyice nefessiz kalmıştım. Sesim kısılmıştı.
Boğuk ve kısık çıkan sesimle;
- Gıt burdan. Çek git Ilgın. Kendine yeni bi hayat kur. Bizi rahat bırak. Güzelsin, zenginsin. Hayatın var. Seninde bi ruh eşin vardır.

Boğazımı gevşetti. Ve bıraktı. Saçını düzeltti, üzerini silkeledi. Güçlü hiç bişeyeden etkilenmeyen o kız imajına geri dönmek istiyordu sanırım. Yerdeki çantasını aldı ve dışarı çıktı. Rüzgarda peşinden gitti. Evet boğazım yanıyordu. Beynim ağırlaşmış gibi hissediyor ve başım dönüyordu. Ama içimde bi ferahlik vardı. Sanki üzerimden büyük bi yük kalkmıştı. Belki o son lafımı söylemeseydim. Ölebilirdim. O kızdan her şey beklenirdi. Rüzgarın ayak sesleriyle irkildim. Kapıyı gürültüyle açtı ve kapının önünde beklemeye başladı.

-Hadi!
-Ne hadi!
-Arabaya

Dedikten sonra arabaya yöneldim. Kaçamazdım çünkü buraya nasıl veya neden bu yolu neden seçtiğim hakkında en ufak bi bilgim yoktu. Arka tarafa oturup kemerimi bağladım.
-Nereye gidiyoruz?
-Sence Maya?
-Bence beni öldurüp bi yere gömüceksin bunun olmayacağını biliyordum ama bi ihtimal vardı. Sinir bozucu bi kahkaha attı.
-Panik yapma seni eve götürüyorum Maya. Galiba o son sözlerin işe yaradı. Ilgın Amerikaya gidiyormuş.

-Cehennemin dibine kadar yolu var

Güldü ve sustu. Evin önüne geldiğimizde hemen arabadan indim ve arkama bakmadan eve girdim. Sonunda güvendeydim. Ve en büyük engel kalkmıştı. Sonunda....

Çok karışık ve uykulu bi kafayla yazdım. En uzun bölumüm genelde bölümlerim kısa olur ama bu 958 kelime oldu. Neyse inşallah beğenirsiniz. Mazoşist ben kitabımıda sildim. Zaten onuda karışık bi kafayla yazmıştım. Neden yayınladığımıda bilmiyorum. Vote ve yorumları eksik etmeyinnnn💓💗❤💖💘💕💙

ALKOLİK(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin