19.BÖLÜM "FİNAL"

16 1 0
                                    

Bayadır yazmadığımın farkındayım. Ama derslerin çok yoğundu ve zaman bulamadım. Sizi seviyorum💞

Ediz hastaneden çıkalı 2 hafta oldu. Ilgın Amerikaya gitti. Şu iki haftayıda değerlendirip Bora ve Alaraya kendimi affettirmiştim. Edizle aram gayet iyiydi. Artık hiçbi engel yoktu. Sabahın 7 sinde kalkmış yatakta bunları düşünüyordum. Bi anda kapı açıldı. İçeriye girdi. "Düğünn günü" diye cırladı. Kendi düğünümü unuttuğum için kendimi tebrik ettikten sonra kalkıp Alaraya sarıldım. Bora da Edizin yanındaymış. Kahvaltıdan sonra kuaför makyöz eve geldi. Ve saçlarımı yaptılar. Makyajımıda tabii. Şu an olanlara hala inanamıyodum. Edizle evlenicektim. Sadece Alara ve Bora ve biz. 2 davetiyle bu işte bitmişti. Nikah memuru geldi. Ve tam nikah kıyıcakken sıra Edizdeydi. "Evlenmeyi kabul ediyor musunuz? Ediz cevap vermiyordu. Nasıl yani? Evlenmek istemiyordu yani? Yüzüme baktı ve. "Saçmalık"dedi. Ne saçmaydı? Neden saçmaydı? "İçki için tartışıp gönül eğlendirdiğim kişiyle evlenmem saçma." Bu nasıl bi zihniyetti. Biz neleri aşmıştık. Onun için yemediğim dayak kalmadı. Ama onun için gönül eğlendirdiği bi kızsam zaten evlenmem. Gereksiz ve dediği gibi saçma olurdu. Nikah masasından kalkıp hayatımın anlamından uzaklaştım. Sonsuza, sonsuzluğa dek. Belki son kez suratına bakmak için arkama baktım. Gözünü bi yere sabitlemiş beni görmüyodu bile. Alara ve Bora şaşkındı. Gerçekten şaşkındı. Hemen uzaklaştım ordan koşarak. Herkesden herşeyden nefret ederek. Hemen üstümü değiştirdim. Ve otobüse bindim. Boş bi yere oturdum. Neden böyle yapmıştı. Çok mu erken olmuştu? Ama zaten.... Bana evlenme bile teklif etmemişti. Ne ara buraya gelmiştik. Gözlerimin dolduğunu farkettim. Ve mantığımı dinledim. Belki gerçekten hayatımızı kargaşaya çeviricek bi felaketten yırtmıştık. Ben ne kadar onun yanında kendimi tamamlanmış hissetsemde..... Bi açıklama veya mazeret yoktu. Ben o kadar acı çekmişken nasıl.... Durağa gelince indim ve yürümeye başladım. Neden binmiştim? Nereye gidicektim? Nereye geldiğimin farkında bile değildim. Biraz yürüdüm. Nereye gittiğimi bilmeden. Ayaklarımın beni götürdüğü yere. Geldiğimde......

Edizin evi.

Ayaklarım beni ona getirmişti. Kalbim. Kendimi savunmasız hissediyodum. Güveni sarsılmış, kırgın... Yetmez miydi engel. Diğerlerini anlarımda Edizle olan bu ilişkimde Edizin engel olması saçmaydı. Olamazdı. Bu kelimeyi ne kadar da çok kullandım bugün."saçma" herşey. Araba sesi duyuldu. Beni görmüştü.

Ediz gelmişti.

Hızlı hızlı yürümeye başladım. Kapı kapanma sesini duyduktan sonra kolumu tuttu. "Özür dilerim" diye fısıldadı. Başka bir zaman belki hayatımda duymak isteyeceğim tek şeydi dudaklarından dökülen kelimeler. Ediz asla özür dilemezdi çünkü. Ama şu an asla. Nikah masasında gönül eğlendirdiği bi kızla evlenmekten vazgeçerek yaklaşık 2 saat sonra özür diliyor. O da farkındaydı olayın büyüklüğünün ki sınırlarını aşıyordu. Sinirden muhtemelen kızarmıştım. Boşta kalan sağ elimle suratına hızlı bi tokat attım. Dişlerimin arasından"senden nefret ediyorum bi daha karşıma çıkma" dedikten sonra durağa doğru koşmaya başladım. Arkamdan bağırıyordu ama aldırmıyordum. Dediklerini duyamadım. Artık engel olamazdı. Bitmişti herşey. Evime gittim. Kendimi yatağa attım. Ve derin bi uykuya daldım.

*****

Kalktığımda Alara yanımdaydı. Bide Rüzgar. Rüzgar?
Benim uyandığımı görünce "sana dememiş miydim bu herife inanma diye beni seç diye. Safsın sen zaten" Alara Rüzgara bakıp gözleriyle kızdı. " sen bana sadece beni seç dedin uyarmadın" dedim. Bana bakıp derin bi nefes aldı. Olan herşeyi düşündüm. Ve bi kurtuluş yoktu. Dayanamıyordum. Birden ağlamaya başladım. Tam karşımda açık bi cam. Bilmem kaçıncı kattayım. Umrumda değil. Ben bu acıyla yaşayamam. Kendimden nefret ediyordum. Bunu düşünmek bile saçma.... Ama orda kurtuluş, sonsuzluk vardı. Ve nereye kadar gidicekti? Ne o benim peşimi bırakıcaktı nede ben onun... Anlık bi kararla yatağımdan kurtuluşu bulmuş gibi koştum ve kendimi boşluğa bıraktım.Alara ve Rüzgarın bağrışları uğultuyla karıştı. İçim boşalıyordu. Hani olur ya hız trenlerinde gondolda falan. Gözlerimi kapattım. Gülümsedim. Bu benim kararımdı. Belki hataydı ama içim rahattı. Huzurlu ve garip bi mutluluk içindeydim. Kendimi bıraktım sonsuzluğa, kurtuluşa.

***
Maya camdan atladıktan sonra hastaneye kaldırılır. Ve hayatını kaybeder. Ediz Rüzgarın yaptığını düşünerek Rüzgarı öldürmeye kalkar ve Bora mani olur. Ediz Rüzgarı onun yüzünden öldüğünü hatırlatıp daha fazla tehtih oluşturmasın diye öldürür ve suçu Boraya atar. Bora iftiralara maruz kalır. Hapishaneye girer. Bu olanlar Alaraya fazla gelir ve son kez Edizin yanına gider.

"Sen hayatımızı mahfettin senin yüzünden Maya öldü. Rüzgarı öldürdün ve bu pis suçlamayı Boranın üzerine attın. Sen nasıl bi psikopatsın. Senden nefret ediyorum. 3 nünde intikamını alıcağım"

Alara silahını çıkararak Edizi vurur. Polise gidip teslim olur. Ediz ise kurtulur. Sakat kalır ve hayatı boyunca sürünür. Alarayı ve Borayı ziyaret eder. Ve ikisinede aynı şeyi söyler. "Ben deli değilim" sadece bunu der ve Alara şüphelenir. Bora aldırmaz. Ama ellerinden gelen hiçbişey yoktur. Alara delirir. Hapishanede komiserler tarafından çok acı çektirilir. Sayısız kere. Ordaki kadınlar koğuşuna kaçamak gelen erkekler tarafından tecavüz edilir. Bora ise bunu duyunca kendi yüzünden olduğunu düşünerek intaar eder. En baştan yaptıkları bi hata vardır. Ediz 8 sene içeride yatmış akıl sağlığının bozuk olduğuna dair raporu bulunan bi insandır. Hiç kimse bunu araştırmamıştır. Çok hassas,tecrübesiz ve güçsüz bi kız olan Maya, ve onu deliler gibi seven Rüzgar bi deli için can verir. Engel diye gördükleri Ilgın aslında onu korumak için herşeyi yapmıştır. Ama Maya ölüm için çok çabalamıştır. Ilgında pes etmiştir. Aslına her engel bi işaretti. Ama Maya kendini kaptırdı.

Bir alkolikti ama...
Artık sadece bi ölü!

ALKOLİK(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin