KAYIP RUHLAR

221 8 0
                                    

#6

23 Kasım 2003

    Martha Witness hastanenin morgunda banklara oturmuş,başını da ellerinin arasına almıştı.Zihni deli gibi çalışıyor,yaşadıklarını sindirmeye çalışıyordu.

    Kocasının,Grace'in bebeğini alıp gittiğini kendi gözleriyle görmüştü.Bebeği yok etmek amacıyla çıkmıştı evden John.Ama kendisi Grace'in odasına gittiğinde bebek şifonyerin üzerinden kendisine bakıyordu.

    Yüzünde üzgün bir ifade vardı.Gül pembesi dudakları kıpırdadığında hiç irkilmedi.Ruhu yorulmuş gibiydi.Onu dinledi.Adresi aldı ve sakince John'un düştüğü uçuruma gitti.Aşağıda kocasını gördüğünde bile ağlayamadı.1 saat boyunca orada durup kocasına baktı.

Kıpırdamadan.Ağlamadan.Elinden bir şey gelmeyerek.İfadesizce.

Sadece baktı Martha.'Geri dön!' diyemedi.Çünkü dönmeyeceğini biliyordu.

"Peşimi bırakmayacağını tahmin etmeliydim.Kaçamayacağımı bilmeliydim.İstediğini alana kadar durmayacaksın.John başlangıçtı değil mi?Sıra Grace'e de gelecek.Tabii bana da.Katili gerçekten istiyorsun.Şu an 36 yaşında adı Owen olan kahverengi saçlı sarıya yakın ela gözlü bir adam arıyoruz.Peki söylesene lanet olası!Bu ağzına sıçtığımın herifini nasıl bulacağım ben?!"

Martha yere çöküp başını ellerinin arasına aldı.Bir süre orada durup nefesinin düzene girmesinin bekledikten sonra.Telefonunu çıkarıp polisi aradı.Telefona çıkan memur tanıdıktı.Kim olduğunu söylediğinde adam gülerek:

"Martha tatlım.Ne oldu güzelim yine arabayı mı vurdun?"dedikten sonra bir kahkaha patlattı.

    Aile dostu olan bu adamı Martha çok severdi.Koca göbeği kırmızı yanaklarıyla Noel Baba gibiydi bu adam.Sonra neden aradığı aklına gelen Martha ciddileşerek:

"Memur David..."

"Martha aslında buraya gelmelisin kızım.Seni tanıştırmak istediğim biri var burada."

"John öldü."

Bir anlığına karşı taraftan hiç ses gelmedi.Martha kendi sesinin sakinliğinden korkarak:

"Memur David?Orada mısınız bayım?"dedi.

"Ne...Na-nasıl olur?"

"Arabayla bir gezintiye gelmiştik.Uçurumdan aşağı bakmak istedi.Ama düştü."

Kelimeleri havada asılı kalan Martha aşağıdaki John'a baktı.Kim bilir düşerken canı ne kadar yandı,diye düşündü.

Sessizliği David'in hıçkırıkları bozdu:

"Ama...Nasıl olur?!John...Ah Tanrım neden!?Martha neredesin ?Adresi ver."Martha adresi verdikten sonra Memur David teşekkür etti ve telefonu kapattı.

    Martha da eve gitmesi gerektiğini düşündü.Onlar nasıl olsa hallederlerdi.

    Evinin kapısının önünde durduğunda Grace'i gördü.Kapıyı açıp kapıdaki paspasın önüne oturmuştu.Dizlerini kendine çekmiş.Dosdoğru karşıya bakıyordu,annesini görünce kalkıp ona doğru koştu ve sarıldı.Martha bir an için afalladı.Sonra o da kızını kendisine çekti.

    Bir anlık kucaklaşmadan sonra dizlerinin üstüne çöküp kızına kötü haberi vermeye hazırlandı.Ama kızını çenesinden tutup yüzüne baktığı anda korkuyla kendini geri çekti.Grace ona hep unutmak istediği birini hatırlatmıştı.Sarı saçlarından yemyeşil gözlerine kadar kızı ona benziyordu.

    Cass...

    Bana daha önce hiç benzer gelmemişlerdi.Sonuçta ben de renkli gözlüyüm.Büyük babam sarışın,büyük teyzem de yeşil gözlüydü.Bunda şaşırılacak bir şey yoktu ama yine de...

OYUNCAK BEBEK KOLEKSİYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin