Zorluğu vardır hayatın; çok basit gözükse de

13 3 0
                                    

İlknur, ilaç aldığı için gayet kendini iyi hissediyordu.Konuşmalarda annesinden konu açılıcağını bildiği için babasına ;

-Baba ben çok yorgunum. Biraz uyusam iyi olur.

-Kızım saat sekiz. Bir saat sonra yat hem uykun dengelenir.

Pusat Bey'in annesi Filiz Hanım araya girerek;

-Bırak oğlum yorgun belli ki git uyu, iyi uykular.

İlknur kendini bildi bileli hep bu eve gelir bir kaç gün kalırdı. Bu yüzden bir odası vardır.İrem 'e seslenerek ;

-Hala, yatağım hala duruyor mu ?

İrem gülerek ;

-Hiç bozmadık ki yerini, sadece çarşaflar değişti.İyi uykular.

Size de diyerek odasına çıktı.Üstünü değiştirip yatağına geçti.Telefonuna bir mesaj geldi.Mesaj sesini duymadı. Üstünde büyük bir yorgunluk vardı. O yorgunluğuyla hemen uykuya dalmıştı. Gelen mesaj Burak'tandı.

Burak,20 yaşında varlıklı bir ailede yaşayan biriydi ama onun gözünde paranın bir değeri yoktu.Kimseyi birbirinden ayırt etmeyen kendi halinde bir çocuktu.İlknur'la arkadaş olmak istiyordu ama İlknur'dan cevap gelmeyince kafasını yastığa koyup uykuya daldı.İlknur uykudayken bir rüyayla kalktı.Kalktığında ağladığını fark etti ama rüyayı hatırlayamadı.Bu olay çok garibine gitti.Su içmek için mutfağa indi.Mutfağın lambasını açıp sürahiyi eline aldı. Bir bardak çıkartıp bardağa su doldurup içmeye başladı. Arkasına döndüğünde annesini gördü.

-Anne geldin mi ?

-Evet, seni çok özledim.

-Anne niye gittin ya , ne halde olduğumu görmüyor musun ? ölüp ölüp dirildim.

-Bak artık yanındayım.

-Hemen gel seni bizimkilere göstereyim hem ölmediğini bilsinler.

-O an İlknur'un gözü mutfağın kapısına gitti.Karşısında İrem'i görünce ;

Hala bak annem geldi dedikten sonra kafasını çevirince kendi kendine konuştuğunu fark etti.

-Ya hala niye geliyorsun ? Sen gelince gitti.

-Ben en başından beri buradaydım ve kimse yok, İlknur.

-Ben deli falan değilim.Annem yok biliyorum ama olsun azda olsa görebiliyorum. Ben onsuz yapamıyorum.

-İlknur, benimle yatmak ister misin?

 Olur diyerek uyumaya gittiler . İrem'e sarılınca İrem'in gözü doldu. Beraber sarılıp yattılar.Sabah olmuştu. Kalktığında halası yoktu. Hala diye seslendi. Evin hizmetçisi okula gittiğini söyledi. Kendi okulu aklına geldi.Odasına geçerek telefonu eline aldı. Burak'tan gelen naber ? mesajını gördü.Saate baktı, saat dokuza geliyordu. Üstünü değiştirip aşağı inerek babaannesinin  Filiz Hanım'ı öptü.Kahvaltısını ettikten sonra  bugün okula yürüyerek okula gitmeyi tercih etti. Çantasını alıp kapıdan çıktı. İlacını da kullandığı için kendini iyi hissediyordu. Burak'ı aramayı düşündü. Numarayı çevirerek , telefon çalmaya başladı. On saniye geçmeden hemen telefonu açtı. İlknur konuşmayı yumuşatma amacıyla konuşmaya başladı ;

- İyiyim sen ?

- Bu cevabı dün akşam vermeni beklerdim.

-Dün ben uyuduktan sonra mesaj atmışsın.

-Bilmiyordum, hem zaten geçti. Önemi yok.

-Bak buna sevindim.Hiç soramadım yaşın kaç ? neredensin diye?

-20 yaşındayım tabi o gün malum konuşamadık.

- O günü hatırlamak istemiyorum.

- Peki hatırlatmak istemezdim .

- Neyse ben okula geldim.

- İyi dersler...

 İlknur, telefonu kapatıp sınıfa gitti. İlaçların verdiği etki kendini çok iyi hissettirmişti. Annesini bile takmaz hale gelmişti. İlknur'un yanına oturdu. İkra hal ve hareketlerinden şaşkına dönmüştü.  



Sessiz ÇığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin