İkizlerin annesi Derin hanımın anlatımından:
*Az konuşacağım fazla zamanım yok ya hastayı iyileştirin ya da ikizlere dikkat edin* Bu cümleyle sarsıldım.
İkizlerime bir şey olursa ben ne yaparım. Onlar benim canım kanım.
Onlara bişey olmasına tabiki de izin vermiyeceğim. Onlar benim en kötü zamanlarımda sorunun ne olduğunu bilmeseler bile hep bana destek çıktılar.
Ben bir bośluk içinde sürüklenirken Doruk-eşim- bana bu zamanları atlatacağımızı söylüyordu.
Olay benim bir ihaleyi kazanmamla başladı. Mafya ya karşı bu ihaleyi kazandığım için tehditler savurmaya başladı. Sonra ben vazgeçmeyince bu seferde eşime sardılar. Mafyanın oğlu Taner. Hasta hemde çok hasta. Kalbinde kocaman bir delik var. Doruk 'a ,Taner'i ameliyat etmelerini istiyorlar. Ama Doruk eğer Taner'i ameliyat ederse büyük bir ihtimalle öleceğini söylüyor. Ayrıca kalbinin değişmesi gerekiyor ve bunun için hastanın *Kalp Bekleyenler* listesine girmesi gerekiyor.
Biz ailecek bir boşluğun içerisindeydik. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. İkizler. Onları hayatta hiçbir kuvvet benden alamaz. Tabiki Allah dışında.
Ben böyle düşüncelere dalmışken saat ilerliyordu. 17.00 olmuştu. Doruk lavaboya gitmişti. Bende soğuyan kahvemi tazelemelerini söyledim garsona.
Kahvemizden son yudumumuzu içtikten sonra Doruk hesabı istedi. Ve sonra hesabı ödeyip çıktık.
Eve gitmeyip işimize gittik. Çünkü eve bu saatte gidersek kızlar neden erken geldiğimizi sorup şüphelenebilirler.
Meri'nin anlatımından:
Biz yan masadakileri pür dikkat dinlerken üzerinde siyah takım elbiseli saçları beyaz elinde tesbih döndüren adam bir anda konuşmaya başladı. *Ya hast...*. Hira. Gerizekalı ikizim sen ne yaptın tamda önemli bi konuşma dinlerken.
Şimdi siz * Ne yaptı ki* diyeceksiniz. Benim akıllı(!) ikizim kahveyi üzerine döktü.
Hemen masadan kalkıp tuvalete gittik. Üzerindeki okul formasinı hemen çıkarttım ve yıkamaya başladı.
Neredeyse bi yarım saat kadar onu yıkadım. Neyseki Ardayla Kıvançı yeni tişört getirmeleri için bizim eve yollamıştım. Onlar gelen kadar azıcık Hira'yla konuşayım bari.
* Hiracım benim canım ikizim,tatlı ikizim,bitanecik kardeşim, neden böyle bişe yaptın ha neden?*
*Meri kahve elimden kaydı ne yapsaydım yani?*
* Böyle bir anda mı kahve elinden kaydı*
Tam Meri cevap verecekken Kızlar lavabosunun kapısı tıklatıldı. Hemen kapıyı çok az açtim ve t- shirti aldım. Meri hemen giyindikten sonra yıkadığımız formayı poşete koyup çıktık.
İçeride kimse yoktu. Yani annemgil ve o iki adam gitmişti. Bizde zaman kaybetmeden çıktık. Saat 18.00a geliyordu. Bizde daha fazla dışarıda durmayıp eve gitmeye karar verdik.
Biz-ben ve hira- bir taksiye , Kıvanç ve Arda bir taksiye binip oradan uzaklaştık.
20 dakika sonra eve geldik. Hemen odama gidip duş aldım. Bugünde hiçbir şey öğrenemedim ama öğrenicem. Öğrenmek için elimden gelenin fazlasını yapıcam.
Aşşağıya indim. Hira birşeyler hazırlıyordu. Ona yardım ettim ve makarnamızı hazırladık. Hira makarnaya sos dökerken bende masayı hazırlamıştım. O sırada annemler geldiler.
Yemeğimizi yedik ve kaldırdık. Ben odama geçerken Hira'da geldi. Benden sonra içeriye girdi ve kapıyı kapatıp yatağıma oturdu.
*Bugün de olmadı*
*Evet*
*Peki şimdi ne yapacağız?*
*Bilmiyorum bir fikrin var mı?*
*Malesef *
Biz bu şekilde konuşurken telefonum çalmaya başladı. 5.çalışta telfonumu çantamda anca bulup açtım.
*Açmıyacaksın sandım*
*Çantamdaydı yeni buldum*
*Hmm nasılsın diye soracaktım seni özledim*
*İyiyim, bende seni özledim*
* O zaman camı aç*
*What?*
* Camı aç*
Hemen gidip camı açtım. Ve Kıvanç içeri girdi. Hemen gidip ona sarıldım. Sıkıca sarıldım. Çok sıkı sarıldım. Tamam acayip sıkı sarıldım ve Kıvanç *Meri az daha sıkarsan nefes alamayacağım*dedi. Bende bunun üzerine kollarımı gevşettim ve ondan ayrıldım. Oda Meri'nin yanına geçip oturdu. Meri *hoşgeldin enişte* dedi. Kıvançta cevap olarak* Hoşbuldum baldız*dedi. Onlar sohbete dalmışken. Ben gizlice mutfağa inip üç bardak meyve suyu ve biraz tabaya çerez koyup yukarı çıktım. Annemler film izliyorlardı.
*Ben geldimm*dedim ve elimdekileri gösterdim.Hira *Kimin ikizi be * dedi. Kıvançta onu taklit ederek * Kimin sevgilisi be* dedi. Onlarla birlikte bu hallerine gülerken meyve suların verdim.
• • •
Akşam Kıvanç gittikten sonra bizde benim yatağımda uyuduk. Sabah kalktık. Okula gitmek için hazırlandık. İlk iki ders beden eğitimi olduğu için eşofmanlarımızı giydik. Sonra ben hafif pembe bir parlatıcı ve elenier sürdüm. Hira da bana uydu ve benimkisi gibi yaptı. Sonra kahvaltı yaptık. Biz çıkacakken annem gelip bize 100 'er tl verdi ve * Biz bu akşam babanızla dışarıda başbaşa yemek yiyeceğiz. Bu paralar yanınızda olsun. Biz eve geç geliriz. Siz okuldan gelince de dışardan bişeyler söylersiniz tamam mı?*
* Tamam annecim keyfinize bakın bizi merak etmeyin.*
* Tamam annelerin en güzeli iyi eğelenmeler.*
Annemle veadalaştıktan sonra servisi beklemeye başladık.
Servis gelince bindik ve okula doğru gitmeye başladık. Okula geldik. Sanırım Kıvanç daha gelmemişti. Çünkü Ardayla her zaman bizi bekledikleri yerde sadece Arda vardı.
Hira hemen Arda'nın yanına koştu.
Arda *Günaydın sevgilim* dedi. Hira da onu öpüp * Günaydın sevgilim* dedi.
Gözlerim bahçede Kıvanç'ı ararken Arda'ya döndüm. *Hiç bana bakma bende nerede olduğunu bilmiyorum*
dedi.
Hemen telefonu elime aldım tam onu arayacakken arkadan biri omzumu dürttü. Hemen arkamı döndüm.
Kıvanç'tı elinde on tane falan papatya vardı. Bi kısmını bana verip* Günaydın* dedi.ve beni öptü. Elinde kalan kısmını da Hira'ya verip * Günaydın baldız* dedi.
Sonra beden dersine girdik ve iki dersin sonunda sınıfa geçtik. Ve yeni ders için hazırlıklarımızı yaptık
Derste her zamanki düzenimizi bozup ben Hira'yla değil de Kıvanç'la oturdum. Hira'ysa Arda'yla oturdu. Arkalı önlü oturuyorduk.
Derste Kıvanç ders dinlemeyip bembeyaz sırayı ilk defa karalıyordu. Bişe demeden dersi dinlemeye devam ettim.
Ders sonunda zil çaldı herkes sınıfyan çıktı. Sadece Kıvanç ve ben kaldım. Kıvanç kolunu kaldırdı ve sıraya ne yazdığını gösterdi.
Sırada: MERİ ❤❤ KIVANÇ yazıyordu.
Bana dönüp* Hayatımda gördüğüm ve tanıdığım en güzel, en dürüst, en iyi kızsın sen Meri. Senin olduğum ve benim olduğun için teşekkürler.* dedi ve bana sıkıca sarıldı. Bende ona sıkıca sarıldım.
Bu anlamlı sözler beni benden alıyor. İyiki unutmamış. Bugün bizim sevgililiğimizin 1.yılı.
Merhaba uzun zaman oldu yazmayalı. Çünkü: telefonum tamire gitti ve ben śifremi unuttugum icin bilgisayardan giremedim. Uzun zaman sonra uzun bi bölüm yazdım aslinda daha uzun yazicaktim bu bolumu ama daha fazla bekletmeyeyim dedim ve simdi yayinliyorum. Diger bolumde gorusmek uzere. :) :) :)
