8.Bölüm

33 4 0
                                    

Saat 23:42 yi çoktan bulmuştu. İnci içindeki şeytanı daha fazla tutamamış ve çoktan yeni kurbanını gözlerinin zehirli güzelliğiyle kendisine bağlamıştı. Barda bir masada oturuyorlardı. Yetkin başına geleceklerden habersiz kendini karşısında ki bu ölümcül güzele beğendirmeye çalışıyordu. Çoğu terimi gazete yada dergilerden öğrendiği kesin bir konuşma üslubu vardı. Kendini doğum uzmanı olarak tanıtmıştı. Kullandığı terimler ve bilimsel sözler ya okuduğu dergilerden alıntı ya da uygun bir şekilde kendisinin salladığı sözcüklerdi. Yetkin kendini bir jinekolog olarak tanıtmayı özellikle seçmişti. Çünkü kadınların hala kendilerinde keşfedemediği arazlar ve ya aklına takılan sorular vardı bunları en kolay ortaya çıkaracak meslekte buydu. Çünkü cinselliği çok rahat konuşabilir ve karşısında ki kadının bir yandan içini gıcıklarken diğer yandan da işini yapan bir uzman edasıyla onu baştan çıkarabilirdi.

Aslında bu sahte Doktor İnci'nin ilk tercihi değildi esas kurbanı daha sakin ve az konuşan biriydi fakat arkadaşlarından gelen bir telefon onun alel acele gitmesine neden olmuştu.

İnci bu tür telefonları çok iyi bilirdi. Yanında ki erkek eğer bir arkadaşından telefon alıp acil olarak gidiyorsa bu karısına söylediği "arkadaşlarlayım hayatım" yalanının ortaya çıktığı ve muhtemelen karısının çoktan yola çıkmış olduğuna delaletti.

Şimdi karşısında anlamsızca sırıtan bu adam aslında hiçte beklemediği bir anda kendi ayağıyla gelmişti. Ucuz parfümü ve sahte versace takımıyla kendince bir hava yaratmaya çalışmıştı. İnci tam son kalan içkisini yudumlayacakken boş bir konuyla yanına sokulmuş ve tanışmak için türlü numaralar yapmıştı. Parmağını sıkan alyansın yaptığı iz bariz belliydi sanki hala parmağındaymış gibi kendini belli ediyordu ama o evlilik aşkı öldürür masalının milyonuncu baskısını dillendiriyordu.

İnci onu tepeden tırnağa süzdüğünde gülmemek için kendini zor tutmuştu. Seyrelmiş saçlarını anlını kapatacak şekilde taramış ve bunu belli ki bir kutu jöleyi harcayarak zorla yapmıştı. Kulağında küçük atom taştan yapılmış mıknatıslı bir küpe vardı. Kendini entelektüel göstermeye çalışan bu adam oldukça komik görünüyordu. İnci ilk anda gerçekten buna inanan kadınlar var mı diye düşünmüştü. Aslında böyle tipler onun cinayet halkasında en baş sırada olan tiplerdi. Zar zor topladığı parayı evde aç olan ailesine harcamaktansa burada ucuz çapkınlıklar peşinde olan insanlar onu her zaman daha da öfkelendirirdi. En azından zengin olsa hem eşinin ve çocuğunun nafakasını verir hem de hayvansı güdüleri için harcama yapabilirdi. Bir an Yetki'nin evdeki karısını ve çocuğunu düşündü. Kadın aç ve bakımsız çocuk ise eski bir divanın üstünde kıvrılmış uyuyordu. Hayali bile İnci'yi öfkelendirmeye ve adamın can vereceği anı iple çekmesine neden olmuştu.

Tanışmalarının ardından neredeyse iki saat geçmişti ve İnci saçma anılar dinlemekten sıkılmıştı. Hem adamın nefesi de çok kötü kokuyordu. Bara gelmeden önce ucuz bir birahanede bira içip kendince kafayı bulmaya çalışmış şimdi elindeki bol buzlu viskiyi yudumlayarak hatta koklayarak içiyordu. İnci içi kalkarak Yetki'ne sokuldu ve dudaklarına küçük bir buse kondurdu. Bu genç kadının midesini alt üst etmişti ama sabretti.

Artık bana gidelim mi? Gecenin kalan kısmında benimle ilgilenmeni umuyorum.

Sahte doktorun neredeyse gözleri yerinden çıkmıştı. Kalp atışları gürültülü barda çok net bir şekilde duyulabiliyordu. Yetkin hemen garsonu çağırıp hesabı istemişti. İnci o hesabı öderken tuvalete gitmek için izin istemişti. Aslında Yetki'nin gelen yüklü hesabı öderken suratının halini çok merak ediyordu ama kendini de hazırlaması gerekliydi. Koridorun sonunda bira fıçılarının durduğu boşluğun hemen yanında yapılmış tuvalete doğru yürüdü.

Dinmeyen NefretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin