kederlenme....

4 0 0
                                    

ine çizgi film izlediğim bir akşam, saatin 4 olduğunu fark ettim. Tam televizyonu kapatacaktım, aşağıda reklam çıktı. Gumball' ın özel bölümü yayınlanacaktı.Bölüm başladı. Eski enerjik açılış yine aynısı gibi ekrandaydı ama şovun logosu anime edilmemişti. Renkleri yarım yamalak yapılmıştı. Sanki bir çocuğun paintle yapması gibi. Yok saydım, sonuçta bu "özel" bir bölümdü. Başlığı "kederlenme"ydi. Biraz üzgün bir başlıktı ama önemsemedim.Gumball'la başladı. Okulun koridorunun köşesinde öylece duruyordu. Arkadaşları veya Darwin yoktu. Çok üzgün görünüyordu. Pencereden dışarısı görünüyordu ve geceydi. Endişelenmeye başlamıştım. Neden Gumball gecenenin bir yarısı tek başına okuldaydı ki? Bunuda önemsemedim.Daha sonra mekan değişti. Gumball'ın evindeydi. Richard mutfaktan geldi. Siyah bir takım elbise giymişti. İç çekerek sofraya oturdu ve yoğun bir biçimde ağlamaya başladı. Sanki bir şeyini kaybetmiş gibiydi.Cidden tırsmaya başlamıştım.Her zaman eğlenceli ve mutlu olan bu şov, bu sefer çok kederliydi. Çok sessizdi ve sadece arkadan çok yavaş bir müzik geliyordu. Arka planlar çok gerçekçiydi ve hayattan aynısı gibi alınmıştı.Ürkmeye başlasamda izlemeye devam ettim. Daha sonra ön kapı bir anda açıldı. O yüksek sesle, yerimden zıpladım. İçeri Nicole gibi mavi bir kedi girdi. O da normalde giydiği kıyafetleri giymiyordu. Richard' ın yanına oturdu ve çok üzgün görünüyordu. Onu sakinleştirmek ister gibi yanına yaklaştı ve Richard' ın ağlayışları arttı. Ama bu normal çizgi film ağlaması gibi değildi. Gerçekçiydi. Ben bile ağlamaklı olmuştum.Sonunda, saatler gibi geçen zamandan sonra mekan değişti. Okula geri döndük ama bu sefer müdürün odasındaydık. Nicole ve Richard' da vardı ve normal kıyafetlerini giyiyorlardı. Müdür onlara Anais ve Darwin' in öğlen yemeği yemediklerini ve bitkin olduklarını söyledi. Nicole müdüre bunu yalanladı. Bana eğlenceli gelmişti çünkü her şey eskisi gibiydi. Ama fikrim müdürün konuşmasından sonra değişti. Müdür bir şey söyledi ve sonunda Nicole sustu.Onların sonunda bulunduğunu fakat ölü olduklarını söyledi. Sonra resim pikselleşti ve iğrendirici bir biçimde onların vücutlarının nasıl bulunduklarını ayrıntılı bir biçimde gösterdi. Aileleri başında oturuyor ve bu mutlu çocukların nasıl böyle olduklarını düşünüyorlardı. Çok korkmuştum ve televizyonu kapatacaktım ama karanlıkta kalmaktan korktum ve donmuş bir şekilde izlemek zorunda kaldım.Bir flashback yapıldı. Polis ve Nicole onların ölmeden önceki durumunu anlatıyordu. Darwin biraz yorgundu ama asla böyle bişey düşünebilecek kapasitede biri değildi. Anais ise +A'lık bir öğrenciydi ve böyle işlerle hiç alakası olmazdı.Sonra polis Anais'in öldüğü yeri aramaya başladı ve Anais' in kafasını bir kutunun içinde buldu. Normalde şirin bir görsel çizimle yapılabileceğini düşünmüşsünüzdür ama gerçek kan vardı. Kutunun içinde ve dışında.Kutunun içinde bir not vardı ama okuyamadım.O sahne hakkında hatırladığım tek şey, o ikisinin ölümünü görüntüsünün sanki gerçek bi cinayetten çekilmiş bir fotoğraf gibi olmasıydı. Her şey değişikti.Yapım şekilleri, çizimler.Bu ayrıntılı görüntü de Darwin' in yüzü zombi gibiydi. Gözleri yerinden çıkmıştı ve Anais'in karnı deşilmişti ve bağırsakları ağaç dallarından sallanıyordu. Tamamen gerçekçi bir şekilde.Hemen kusmak için banyoya koştum ve televizyonun başından uzaklaşabildiğimi fark edince araştırmak için bilgisayar başına geçtim. O bölüm hakkında hiçbir IMDB bilgisi yoktu.Daha sonra bu bölümü başkalarınında izleyebileceğini düşündüm ve Larry'i aradım (Larry onun en yakın arkadaşı ve oda bir Gumball fanı). Larry onu gecenin bu saatinde uyandırdığım için kızdı ama yinede CN'ü açtı. Ona bu gerçekçi şeylerden hiç görüp görmediğini sordum. Ama o yalnıza Looney Tunes şovu olduğunu söyledi. Telefonu elimden düşürdüm ve hemen televizyonu kapatmaya gittim. Kapatma düğmeside dahil her düğmesine tıkladım ama kapanmıyordu. Larry telefonu kapattı. Bunun bir telefon şakası olduğunu düşündü. Yine yapayalnızdım. Odamın kapısı dışarıdan kapalıydı, banyoda aynı şekilde. Hemen telefonu aldım. Polisi arayacaktım. Ama telefonum yanlışlıkla telefonumu kola bardağının içine düşürdüm.Bu bölümü bitirmekten başka şansım yoktu. Kardeşimin izlemesini engelledim. Bu korkunç bölümü izleyemezdi. Televizyonun başına geçtim.Kaçırmış olabileceğimi düşündüm ama Nicole hala müdürle konuşuyordu. Gumball' ın nerede olduğunu sordu. Müdür kasvetlendi sonra şaşırdı ve onun bugün hasta olduğunu ve evde olması gerektiğini söyledi. Nicole feryat etti ve bayıldı. Richard karakterinin dışında bir sesle onun otobüse bindiğini ama normal yolunda gitmediğini söyledi. (Ters yön, yanlış yön).Polis tekrar aramaya koyuldu ve ormanda bir evde Gumball'ın cesedini kıyafeti kanlar içinde ve elinde kanlı bir bıçakla buldu. Sonra bölüm bitti ve yapımcı, müzik vb. gözüktü. Ama arka planda çalması gereken müzik yoktu ve sanki geçiştiriyormuş gibiydi. En son copyright bölümündeki tarihte 2001 olduğunu gördüm. 2011 için baya eski bir tarih değil mi? Bölüm tamamen bittiğinde bir çeşit kırmızılık gitti geldi ve tekrardan ekran pikselleşmeye başladı. Sonra arka arkaya cinayetler, intiharlar, kanlı bıçaklı resimler göründü. Beni en son anıma kadar kusturan ve bayıltan resim en sonraydı. Kardeşime tıpatıp benzeyen bir çocuk, babama tıpatıp benzeyen bir adam tarafında başından vuruluyordu ve kanlar içinde kalıyordu.Uyandığımda kapılar açıktı ve televizyon kapanmıştı. Hemen polisi aradım ve onlara olanları anlattım. Bana inanmadılar ama oradan bir ofis görevlisi beni yemeğe götürdü ve anlattıklarımı dinledi, sağ olsun. Eve geri döndüğümüzde polisler hala ordaydı. Ne olduğunu sorduğumuzda kardeşimin kayıp olduğunu ve annemle babamın şüpheli davrandığını söylediler. Larry bile inanmıyordu bana. O TV'de gördüğüm vurulma anı aklıma geldi.Daha sonra Gumball'ın yapımcısı Ben Bocquet'e twitterdan mesaj attım. Bana geri şöyle yazdı;"Lütfen bu gördüklerini kimseye anlatma, Sarah (evet adım sarah). Çok gençken bu projeyi düşünmeye başladım ve sıkılmaya başladığım bir zaman bu bölümü senaryoladım. Arkadaşlarla eğlence olsun diye bu bölümü yapmıştık (Animasyonlamıştık). O zamanalar aynı bölümde herkesin nefret ettiği bir adam vardı. Çocukları seri katile kurban gitmişti. Her neyse. Bu bölümü yayınladık ki onun işe geldiğinde hüngür hüngür ağlayıp salakça gözükmesini görelim. Bunu yaptığım için çok üzgündüm. daha sonra o kasedi alıp çukura attım ve onu yaktım.Ama benim anlamadığım şey, biz bu bölümde Anais, Darwin veya Gumball'ın ölülerini göstermemiştik. Sadece ailelerinini salak gibi ağlatmak istemiştik. O kadar deli değiliz.Şimdi benim teorim,adamın çocuğunu öldüren deli, gömdüğümüz teyipi buldu.Onu izledi ve editledi.Sonra, bir şekilde ***** şehrinin yakınındaki yerel TV istasyonunu gasp etti ve Yerel Carttoon Network istasyonundan yayınladı ama neden bu bölümü sadece senin gördüğünü bilmiyorum. Ciddiyim. BİLMİYORUM.Bu klibi gördüğün için kalbimi en derinliklerinden özür dilerim. Neden bu klibin şimdi yayınladığını bilmiyorum. Çok üzgünüm. Biz sadece Nicole ve Richard'ın ağlamalarını istemiştik. Çok üzgünüm. En iyi dileklerimle -Ben Bocquelet

An Otaku's Life (Bir Otakunun Hayatı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin