Alışkınsınızdır belki,kabuğuna çekilmek isteme duygusuna. Bana hep olur,bir anda gelir ve bütün benliğinizi avucunun içine alır. Saatlerce hiçbir şey yapmadan durmak,yatakta uzanmak ya da camdan dışarı bakmak isterim. Hiçbir eylemde bulunmak istemem,yapamam. O donukluk hali geçinceye kadar hayalet gibi dolaşırım etrafta. O anlarda herkesi hırçın bir şekilde dışlarım,kimseyi dinlemem,kimsenin bana dokunmasını ya da konuşmasını istemem. Çok bencil ve sinir bozucu birine dönüşürüm. Sonra öyle bir vurur ki bana ağlama istediği,burnumun direği öyle bir sızlar ki canım acımaya başlar,gözlerim ben farketmeden öyle bir dolmuştur ki,görüşümü engellemiştir. İlk önce sağ gözümden bir damla süzülür çeneme doğru. Yanaklarım düşmeye,çenem titremeye başlar. Nerden geldiği belli olmayan bu dalgaya kaptırırım kendimi ve ağlarım. Dakikalarca,belki de saatlerce ağlarım. Kimi zaman sitem ederim kendime,kimi zaman acırım. Saçma sapanlar sebepler üretirim kendime biraz daha ağlamak için. Çünkü içten içe bilirim ki o an ihtiyacım olan sadece ağlamaktır. Omuzlarımın sarsılmasına ve hıçkırıklarıma aldırmadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayattan Alıntılar
Non-FictionYazmak her zaman tutkum olmuştur. En zor zamanlarda beni kurtaran,bana yardım eden; en mutlu zamanlarımda ise bana olabilecek en iyi dost olmuştur. Burada bu zamana kadar yazdığım ve yazmaya devam ettiğim kısa yazılarımı okuyacaksınız,kendinizden bi...