Derin Sular

AŞK

Giyindim. Tabiykide şort kombini ve her zaman derin yazan kolyemi tişörtümün üstüne çıkarttım. Sonra saatimide taktım.

Salona baktığımda batu ve mira yatıyolardı. Çok tatlılar amip beyinliler. Kendime gelip evden çıktım.

Demirin kapısına gelince    Demir kapıyı açtı ama nasıl işte o an ölebilirdim ama ölmedim çünkü kas görünce bakmadan duramam ve şuan demir karşımda üstsüz bi şekilde sadece altında bi eşofman var.

Ben hala hayran hayran demire bakarken oda alaycı bi gülüşle

"Kaslarımı yicekmiş gibi bakmayı bırakıp içeri geçsen"dedi

benim yine salaklığım tuttu ve yine ve yine "ha"dedim.

Bu sefer kahkah atıp "diyorumki içeri geçsen"dedi bende onu kapının önünden itip geçtim. Tabi bu lafın altında kalmamalıyım diye düşünmeden konuşmaya başladım.

"Sende o zaman benim geliceğini bildiğin halde neden üstsüz bi şekilde geziyosun ve ayrıca şimdiye kadar o kadar kaslıları gördümkü seninkiler güzel değil"dedim YAALANNN diyen iç sesimi hemen susturdum.

gülüp elindeki tişörtü gösterdi. "Giyiniyordum sen geldin"dedi

koltuğa iyice yayılıp "kitap nerde"dedim

Diğer koltuğun üstündeki kitabı alıp yanıma oturdu. Kitabı elinden aldım. Oda kolunu benim koltuğumun arkasına koyup benim göğsüne yaslanmamı sağladı. Baktığımda tişörtünü giymişti yoksa kaslarına bu kadar yakınken kendine dikkat etmesi gerekebilirdi.

Kitabı daha açmadığımı fark ettim. Hemen kitabın ilk sayfasını açtım okumaya başladım. Ben okumayı bitirdiğimde demirde bitiriyordu o yüzden sayfa çevirirken onu beklememe gerek kalmıyodu.

50.sayfada kendimi o kadar çok kitaba kaptırmışımki demirin bana baktığının farkında bile değildim. Ve onun ne zamandır kitaba değilde bana baktığını bilmiyorum.

"Bu kadar yeter mi"dedim onayladı elimden kitabı aldı arasına ayracı koydu ve kitabı yan taafa bıraktı. Zaten çok yakındık ben onun adımlarını izlerken aniden bana dönünce aramızda ne kadar az mesafe olduğunu farkettim.

Sonra yaklaştı yaklaştı yaklaştı iyice aramızda mesaje bittiğinde sanki kilitlendimde ne geri gidebiliyorum nede itebiliyorum. Ama öpüceğini  anlayabiliyorum salak olabilirim ama anlıyorum. Sonra dudağıma bakan gözlerini gözlerime çevirdi. Zaten ben en başından gözlerine bakıyodum. İzin istercesine gözlerimin içine bakıyodu. Gülümsedim oda gülümseyince izin verdim diye öpmeye başladı ama o kadar narin öpüyoduki sanki incitmek  istemezcesine öpüyodu.

Nefes nefese kaldıktan sonra ayrılmak istedim. Bırakmadı birazdaha öptükten sonra bıraktı. Bende hemen ayağa kalkıp nefes nefes konuşmaya başladım

"Ben...artık....gidi...yim"dedim cevap vermesini beklemedim ama arka arka giderken duvara çarptım. Sonra önüme dönünce kafamı aynı duvara yine vurdum. Demir yanıma gelip

"İyimisin"dedi kafamı aşağı yukarı salladım kapıyı açtım ve çıktım.Evime gitmek için merdivenlerden inerken son bi kaç basamağım kalmıştıki

Sonuç:yerle ilişkiye giren Derin

Tabi düşerkende bağırmayı unutmadım. Ve kalkamıyorum ayağımı burktum. Demir sesi duymuş olmalıki merdivenlerin başında durup

"İyimisin derin ne oldu" dedi ayağımı tutup
"düştüm ve ayağım burkuldu kalkamıyorum"dedim hemen  merdivenleri inip yanıma geldi. Kucağına aldı bende kollarımı boynuna sardım. merdivenleri çıkmaya başladı.

"Ben eve gidice-"sözüm yarım kaldı çünkü

demir"ayağına bakmadan göndermem"dedi.

Kapıya gelince açık olan kapıdan içeri girdik beni salondaki koltuğa bıraktı

"Gerekli malzemeleri alıp gelicem kalkma" dedi giderken dönüp arkasına

"istesende gidemezsin ben en iyisi ayağın iyileşene kadar seni burda tutayım"dedi döndü arkasına ve banyoya girdi.

Demir gitmişken bende düşünmeye başladım. En iyisi hiç bişey olmamış gibi davranmak çünkü öpüştük yani sonuçta boru değil. Hemde bu demirle 2.öpüşmem bildiğim tek şey var oda ben demirden hoşlanıyorum. Çünkü o yanımdayken karnımda kelebekler uçuşuyo eli elime bile değince titriyorum. Onu görünce konuşunca kalbim yerinden çıkcakmış gibi atıyo. Bunun adı ne birazcık tahmin edebilirim. Daha önce hiç aşık olmamıştım ama galiba bunun ADI AŞK