2.Bölüm

48 7 2
                                    

Doktorlar odadan çıkınca hemen yanlarına gidip Sarp'ın nasıl olduğunu sordum. Kötü birşey söylicekler diye korkuyorum.

"Sarp iyi ama başından aldığı darbe sonucunda hafızasını kaybetti. Fakat bu geçici ama duruma bağlı eğer düzelmezse hafızasını kaybedicek. Yarın çıkabilir ama sık sık kontrole gelmesi lazım."Hafızasını mı kaybetti?
Beni bir daha hatırlamazsa bütün geçmişimiz bir kaza sonucu silinecekti. Odaya girip sarpın yanina ilerledim. Yanindaki sandalyeye oturup elini tuttum. Yüzünün her yerini ezberlemişim. Aynıydı, aynı şekilde bıraktığım sarp.

"Seni seviyorum sarp bunu sakın unutma. Hafızanı kaybedip beni unutsan bile seni seviyorum." Parmağını oynatmıştı beni duyuyordu. Ama kim olduğumu bilmediği için anlamıyordu.

Yüzüme sıcak sıcak vuran güneş ışığıyla uyandim. Sandalyenin tepesinde uyuya kalmışım. Gözlerimi sarpa cevirdiğimde sarp uyanmış bana bakıyordu.

"Sarp günaydın." beni hatırlamaması kötüydü keşke eskisi gibi hatırlasa beni, buldum seni minik farem dese.

"Kimsin sen ? " evet başlıyoruz.

"Ben Defne Eski sevgilin ama şuan beni halâ seviyorsun. Hatta buraya beni aramaya geldin."

"Defne" dedi içten. Biraz zorlasa beni hatırlayacakmış gibiydi. Doktor geldi odaya ve cıkmamı soyledi. Gidip çıkış işlemlerini yapmam gerekti.

"Gelip alıcam seni sarp."

"Kapıda bekler misiniz?" doktor sanirim önemli birşey soylicekti. Odadan cikip kapinin önünde doktorun cikmasini bekledim. Doktor kapıdan sakin bir şekilde çıktı.

"Sarpın hafıza kaybinin uzun süreceğini sanmiyorum. Onu buradan çıkarttiktan sonra eskileri hatırlatıcak şeyler yap onunla vakit geçirdiğin yerlere git." Doktorun söylediği içimi rahatlatmıştı fakat sanırım bütün anılarımı bıraktiğim yere bir süreliğine geri donecektim. Çıkış işlemlerini halledip Sarpi odasindan aldım. Hastanenin önünden taxi cagirip taxiye bindik. Yol boyunca sarp hic konusmamıştı. Camdan bakıyordu arada sırada da bana bakıp gülümsüyordu. Onun gülüşünü bile özlemişim. Kaldığım eve gelip taxiden indik. Evin önünde sarp beni durdurdu.

"Burada mı kalıyorsun?" ev biraz eski olduğu için sanırım onu rahatsız etmişti.

"Evet şimdi içeriye girelim bu aksam dinlenelim yarın yola çıkıcaz."

"Nereye gidicez?" sakin ve yumuşak ses tonlarıyla konuşuyordu.

"Seni anılarımızla dolu şehre götürücem." dedim ama istemiyordum oraya dönmek çünkü o babam olacak adamı görmek durumunda kalacaktım fakat bunu sarp için yapmam lazımdı. İçeriye girip sarpı odasına çıkardım. Yatıp dinlenmesi gerektiğini söyledim.

Yatağımın üzerindeki ayıcıkları kaldirip daha yumuşak yastık koyup sarpı yavaşça yatağa yatırdım. Pikeyle üzerini örtüp arkamı donup çıkacakken yumuşak elleriyle kolumu tuttu. Ona döndüm ve gözlerimin içine bakarak " Beni bırakma herşeyi hatırlamama yardımcı ol." dedi kafamı 'tamam' seklinde sallayıp odadan çıktım. Salona inip koltuğa rahat bir şekilde uzandım.

Koltuğun yanindaki sehpanın üzerinde duran kutumu elime alıp içerisinden sarpın bana aldığı kolyeyi çıkardım. Kolyeye bakarken bunu sarpa gosterirsem belki hatirlar diye aklımdan geçirdim. Koltuktan kalkıp hemen odaya ciktim. Sarp uyumamıştı odama bakınıyordu. Yanına gidip eline kolyemi verdim.

"Buna bakarsan belki hatırlarsın." kolyeye baktı, baktı , baktı ve bana dönüp;

"Defne!" dedi yumuşak ama heyecanlı ses tonuyla.

İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin