BİR SEVDAYDI GİDİŞİN

❄ Cennetten Gönderilen Hediye ❄

Bir yudum mutluluk için bu kadar acı fazla değil mi? Tek istediğim şey sevdiklerimin yanımda olmasıyken birer birer kaybediyorum onları. Önce babamın ölümü, babamın ölümünü kabullenemeyip kendini eve haps ederek dünyadan soyutlayan annem. Ve şimdi de sevdiğim kız, Lina... ilik kanseri.

" Uraz bak ayrılalım tamam mı hem ben.. ben ölücem. " zor zar çıkmıştı kelimeler ağzından. Biliyorum her ne kadar ağzından çıkan kelimeleri kalbi inkar etsede yine beni düşünüyordu. Şimdi ayrılırsak ilerde daha az üzülüceğimi sanıyor aklısıra.

" Ölmiyceksin lina sakın bir daha öleceğim falan dediğini duymıyım ayrıca senden ayrılıcağımı mı düşünüyorsun? " Bu cevabı vermemi bekliyormuş gibi o ömrüme ömür katan gülümsemesini dudaklarına yerleştirdi. Ama bu seferki diğerlerinden farklıydı. Acı bir gülümsemeydi bu. Yanına yaklaşarak yaşama sebebim olan kadının başını göğüsüme yasladım.

" İlk tanıştığımız gün ismin çok garip gelmişti. Hatta yabancı sanmıştım seni hatırlıyo musun ? " göğüsümde yaslı olan başını hafifçe salladı.

" Ve sen isminin anlamını söylediğinde yaşama sebebim olacağını hiç ummazdım. ' Cennet bahçesinde bir meyve ' sen bana hiç ummadığım bir anda yaşamak için bir sebebimin kalmadığı, annemi yaşamasına rağmen deli gibi özlemiş olup , babasızlığa daha fazla dayanamadığım hayatımdan vazgeçiceğim anda cennetten gönderilen bir hediyesin. Beni sakın bırakma lina sen olmadan yapamam. Sen benim her saniye muhtaç olduğum oksijenimsin sen olmadan yaşayamam... " duyduğum hıçkırık sesiyle lina'nın yüzünü avuçlarımın içine aldım gözlerine baktığımda gördüğüm o çaresizliğini, her ne kadar dile getirmese de yardım etmemi onu hiç bırakmamamı istediğini deli gibi haykırıyordu boncuk gözleri. Alnına uzun bir öpücük kondurup incecik beline kollarımı sımsıkı sardım.

" Ölmiyceksin lina ölmiyceksin. İyileşiceksin her şey çok güzel olucak çok mutlu olucağız. Ağlama artık bırakmıycam seni. Sen de beni bırakmıycaksın. " kulağına fısıldayarak söylediklerimle kafasını boynuma gömdü.

" Ölmiycem bırakmıycam seni uraz. " boğuk çıkan sesiyle söyledikleri canımı yakmıştı. Burnumu saçlarında gezdirerek o hipnoz etkisi yaratan mükemmel kokuya teslim oldum. Ve her zaman ki gibi meleğimin saçlarına minik öpücükler kondurmaya başladım. Lina'nın yorulduğunun farkına varınca anlına öpüp

" Hadi meleğim sen odaya çık biraz dinlen benim bir kaç işim var onları halledip gelicem. " dedim gülümseyerek. Başını hafifçe sallayıp onayladı. Koltuktan kalkıp kapıya yöneldim.

" Seni çok seviyorum uraz " ağlamaktan kızarmış gözleriyle bana bakan meleğimin yanına gidip sım sıkı sarıldım ve kulağına fısıltıyla

" Bende seni çok seviyorum lina her şeyden çok seviyorum. " hızla lina'dan ayrılarak kapıya yöneldim. Lina'yı böyle çaresiz görmeye dayanamıyor. Ama ölmiycek, bırakmıycak beni şu siktiğimin hayatının onu da elimden almasına izin vermiycem. Hızla arabaya binip gaza bastım.

⭐⭐⭐

Babamın ölümünden sonra annemin kendini haps ettiği evimize geldim. Annem her ne kadar benimle konuşmasa da içimden geçenleri anneme anlatmak tepki vermiyceğini bile bile sıkıca sarılıp güç almak iyi geliyor.

Zile basıp beklemeye başladım. Fatma teyze kapıyı her zaman ki gibi içten gülümsemesiyle açtı. Fatma teyze ben doğduğum günden berri evimizde çalışan yardımcımız. Annemin sırdaşı en yakın arkadaşı babamın ölümünden sonra da annemi yalnız bırakmayıp yanında kalmaya devam etmişti.

(multi medyadaki şarkıyı dinleyerek okuyunuz... 😊)

Bende zoraki bir gülümsemeyle karşılık verip annemin odasına hızlı adımlarla yöneldim. Kapıyı tıklatıp yavaşça kolu indirdim ve odaya girdim. Yatağın üstünde oturan anneme yavaş adımlarla yaklaşıp sarıldım. Yine tepki verememişti. Kokusunu içime çektikten sonra ayrıldım. Dizine yatarak cenin pozisyonu aldım. Bir süre gözlerimi kapattım.