❄ SENİN İÇİN ❄

31 2 0
                                    

Hepinize şimdiden iyi bayramlar canımcımlar. Musmutlu bir bayram geçermeniz dileğiyle. Bu bölüm kısa oldu ama umarım beğenirsiniz. İyi okumalar... 😘😘😘

***

LİNA

Acı. İlk defa bu kadar çok ağladığını söylemek. Ama diğer gün dünden daha çok ağlamak. Geçecek diyip aslında geçmeyeceğini bilmek . Kendini kandırmak. Işte ben kendimi her gün böyle kandırıyorum. Biliyorum geçmiycek ama bir şekilde kendimi avutmaya çalışıyorum. Ailemle ingiltereye taşındıktan dört Ay sonra urazın yanında olmak için Türkiye'ye dönüp onların sözünü dinlemediğim için beni yok saydılar. O günden sonra hiçbir zaman yanımda olmadılar. Yaşamalarına rağmen beni ailesiz bıraktılar. Şuan onlara o kadar ihtiyacım var ki...

Annemin o sıcacık kollarına, babamın bana bir şey olmasına izin vermeyeceği düşüncesine o kadar muhtacım ki ailem yaşarken beni ölü sayıp yalnız bırakmaları kelimelere her ne kadar dökmeye çalışsamda hiçbir şekilde ifade edemediğim ve edemiyceğim bir his. Türkiye'ye döndükten sonra her zaman urazın yanında oldum. Onu hiç yalnız bırakmadım. Uraz benim deliler gibi aşık olduğum canım pahasına sevdiğim adam. Ailem beni yok saydıktan sonra annem oldu, Babam oldu ben ne kadar ona destek olduysam yalnız olmadığını hissettirmeye çalıştıysam aynı şekilde bana yalnız olmadığımı hissettirdi. Ona herkesten çok güveniyorum. Güvenimi boşa çıkarmıycağını adım gibi biliyorum.

İşte bu yüzden uraz' la birlikte oldum. Ama bu birlikteliğin böyle sonuçlanıcağını hiç düşünmemiştim. Regli günümün iki hafta gecikmesinden sonra şüphelenip doktora gitmeyi kafaya koymuştum ama kanser olduğumu öğrenince o an ki duygu karmaşasında unuttum. Tedaviye başlamak için doktora gittiğimizde de şüphelerimden dolayı doktorla yalnız konuşmak istedim. Uraz her ne kadar karşı çıksa da kabul etti. Düşüncelerimin aksinin çıkması için deli gibi dua ediyordum. Doktor konuşmak için dudaklarını araladığında gözlerimi sıkıca yummuştum. Fakat duyduğum her kelime içime kızgın kor parçaları gibi düşmüştüm. Evet 4 haftalık hamileydim. Gözlerimi yavaşça araladığımda yanaklarımı sırıl sıklam eden göz yaşlarımın içimdeki o korlarıda söndürmesini diledim ama o aksine daha da körükledi. Elim istemsizce karnıma gitti. Evet uraz'dan bir parça taşıyodum artık bu dünya'nın en güzel hissiydi. Ama doktorun dedikleri beni yıkıma sürüklemişti.

" Lina hanım bakın bu durum hem sizin hem de bebeğiniz için tehlike arz ediyor. Bebeği aldırmanız gerekiyor. "

" HAYIR!! Hayır bunu yapamam. " sesim kısık ve çaresiz çıkmıştı.

" Eğer bebeği aldırmazsanız tedaviye başlayamayız bu sizin için aşırı derecede sakıncalı bir durum. Ki siz ısrarla bebeği doğurucam diyosanız tedavinin gecekmesinden dolayı ölüm riskiniz artıcak ve dünya'ya getirdiğiniz bebekte %85 ihtimalle kanser olarak doğucak. " doktorun söyledikleri ağlamamı daha da şiddetlendirmişti.

Ölümden korkmuyorum ama karnımdaki bebeğimin geleceğinden endişeleniyorum. Onunda kanser olarak dünya'ya gelme ihtimali var ve eğer ben ölürsem Uraz'a bir de evlat acısı yaşatmaya hakkım yok. Ama ben ölüme her geçen gün daha da yaklaşırken ardımda Uraz'a bir hediye bırakmak istiyorum. BEBEĞİMİZİ. İşte bu yüzden doğurucam her ne pahasına olursa olsun bebeğimi dünya'ya getiricem.

***
Tüm gece gözüme uyku girmedi. Elimi istemsizce yine karnıma gitti. İçimde tarif edemiyceğim kadar güzel bir his var. Aynı zamanda kelimelere dökemiyceğim kadar büyük bir korku.

" Meleğim uyanmışsın. " uraz'ın bülbülleri kıskandırıcak kadar güzel olan sesini işitmemle kendime geldim. Dudaklarım zoraki biçimde kıvrılırken sesimin neşeli çıkmasına gayret ederek konuştum.

" Günaydın hayatım. " kaşlarını çatıp gözlerini karnımdaki ellerime dikince dudağımı ısırdım. Hızla ellerimi karnımdan çekerken uraz çoktan konuşmaya başlamıştı.

" Karnın mı ağrıyor? Hem gözlerin de kızarmış lina iyi misin? Doktora gidelim mi? " başımı hızla sağa sola sallayıp bayoya yöneldim.

Banyodan çıktığımda uraz çoktan takım elbisesini giymişti. Ağır adımlarla yanıma yaklaşıp alnıma minik bir öpücük kondurup gülümseyerek gözlerime baktı.

" Artık şirkete gitsem iyi olur. Bir şey istiyor musun hayatım gelirken alıyım. " başımı olumsuz anlamda salladım. Yanağına öpücük kondurup sım sıkı sarıldım. Sarılışıma aynı şekilde karşılık verip son kez yüzüme gülümseyerek baktıktan sonra odadan çıktı.

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken dün gece verdiğim kararı tekrar düşündüm. Her ne kadar zor olacak olsa da yapmalıyım. İkimiz için de en iyisi bu olucak.

Hızla giysi dolabına yönelip üstündeki büyük bavulu indirdim. Tüm kıyafetleri bavula doldururken ellerim titriyordu. Uraz'ı bir daha göremiycek olma düşüncesi içimi yakarken. Gözyaşlarım iyice şiddetlendi. Hırsla elimdeki kazağı bavula koyarken daha fazla dayanamayarak parkenin üstüne oturdum. Eğer kanser olmasaydım her şey daha farklı olurdu. Şuan bebeğimin sevincini yaşamak varken çaresizce debelenmez, uraz'ın gözlerinde kaybetme korkusunu görmezdim.

Yataktan destek alarak kalkıp bavulu kapattım. Dünki kıyafetlerimi de giyip bir elimde bavul diğer elimde çekmeceden aldığım kağıt ve kalemle aşşağıya indim. Bavulu kapının yanına koyup masa yöneldim. Titreyen ellerimle yazmak her ne kadar zor olsa da son kelimemi de yazıp kağıdı katladım. Odamıza yönelip kağıdı yatağın üstüne bırakıp hızla aşağı indim. Eve son kez baktıktan sonra engel olamadığım gözyaşlarımla bir daha dönmemek üzere kapıyı ardımdan kapattım.

***
URAZ

Bir türlü önümdeki dosyalara odaklanamıyorum. Aklım lina'a da takılı kalmıştı. Her ne kadar iyiyim dese de iyi olmadığını her şeyi içine atıp ne yaparsam yapayım paylaşmıyacığına eminim. Sıkıntıyla derin bir nefes alıp başımı ellerimin arasına aldım ve gözlerimi sıkıca yumdum. Kapının tıklatılmasıyla pozisyonumu bozmadan gel komutu verdim.

" Uraz bey on beş dakika sonra toplantınız başlıycak. " verdiğim ani kararla masanın üzerindeki telefonumu alıp kapıya yöneldim. Sekreterimin yanında durup

" Toplantıyı ve tüm görüşmeleri ertele. "

" Ama uraz be- " sözünü kesip

" Ne diyosam onu yap. " dedim kesin ve itiraz kabul etmeyen bir ses tonuyla. Başını hafif sallayıp

" Peki Efendim nasıl isterseniz" demesi üzerin Aldığım cevapla adımlarımı çıkışa yönelttim.

Arabayı bahçeye park ettikten sonra eve yöneldim. Lina'yla daha bir kaç saat önce beraber olsak da deli gibi özledim. Hoş yanımdayken bile çok özlüyorum ama...

" Lina! Ben geldim hayatım. " her zaman eve geldiğimde lina'ya böyle seslenir ve bir kaç dakika sonra onun o aşık olduğum sesini işitirdim. Ama bu sefer hiç ses verememişti. Uyuyo olabileceğini düşünüp merdivenlere tırmandım. Yatak boştu banyoya yönelerek kapıyı tıklattım. Sessizce gelmeyince kapıyı aralayarak içeri girdim ama banyo da boştu. Hızla cebimden telefonu çıkarıp aradım.

- Aradığımız kişiye şuan ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. -

İyice telaşlanmaya başlarken gözlerim yatağın üzerinde ki kağıda takıldı. Hızla kağıdı yatağın üzerinden alıp açtım ve okumaya başladım.

Uraz, sevgilim

Biliyorum bunları sana yaşatmaya hakkım yok. Ama senin gözlerinde o kaybetme korkusunu görmeye dayanamıyorum. Kanser olduğumu öğrendiğimden berri keşke diyorum keşke hayatına hiç girmeseydim. Keşke beni hiç tanımasaydın. Gidiyorum sevgilim sana bir ölüm acısı daha yaşatamam. Böylesi ikimiz içinde en iyisi olucak. Ne zaman öldüğümü ya da mezarımın nerde olduğunu bilmiyceksin. Ama beni hiçbir zaman unutamıycağın bir hediye bırakıcam sana. Ona... ona çok iyi bak olur mu?? Seni çok seviyorum sevgilim. Sizi çok seviyorum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR SEVDAYDI GİDİŞİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin