AŞK VE KORKU(DÜZENLENİYOR)

❤Cesur ❤3.Part

Multi:Cesur...      Sonunda bir sarsıntı oldu.  Ve herşey kayboldu.   etrafımda herşey havalandı. Midem bulanmış,  başım dönüyordu.  Ahmet, bana bilgi vermeye devam ediyordu. "Kuyunun genişliği, beş-metredir.  İç kaplamasının, acilen tamire ihtiyacı var. Her taraftan su sızıyor. işte bu çok kötü". Sonunda büyük bir sarsıntıyla varmıştık.   Ben en geride,  Ahmet'in arkasındaydım.   On-dört kişilik grupla, sol galeriye girdik.   Tek sıra halinde ilerliyorduk.   Birden!  Bir ışık belirdi.  Kayaların zangırtdattığını hissettim.  Ve içim titredi. Arkadaşlarımı taklit ederek duvara yapışınca burnumun dibinden, birkaç kömür vagonun hızla, yanımızdan geçtiğini gördüm çok korkmuştum acayip gürültü çıkarıyordu.  Yolumuza devam ettik.   İleride bir altı yol ağzındaki üç yeni galeride, işçilerin bir kısmı ayrıldı.   Teker teker madenin her köşesine dağılıyorduk.   Loştukta belli belirsiz gürültüyle yanımızdan geçen kimisi boş kimisi dolu kömür vagonları durmadan gelip geçiyor, yolda karşılaşıyorduk. Benim başımda başlık olmasaydı, kafam yanacaktı. Çünkü içerisi resmen, sıcaktan kaynıyordu. Beni kötü halde etkiliyordu.   Ve ayaklarım arada sırada su gölcüklerine batıyor, çamura bulanıyordu.   Rahatsız oluyordum yorgunluktan ayaklarımı zor çekiyordum ayrıca ilk olarak havasızlık beni bunaltıyordu.   Vücudum alışkın olmadığı için. Yola çıktığımızdan beri çenemiz açılmamıştı.   Ahmet, arkasına dönmeden;" yukarı çıkıyoruz." Bende Ahmet'i izledim. Madencilere ait olan bu baca, ufak yollara çıkmak içindi.  Yetmiş-santim kadardı.  Kömür tabakasının nerdeyse kalınlığındaydı. Yan yolların birincisine geldik.   Bacalara tırmanıyorduk.   Ben ise çok yorulmuştum.   Ve zorlada olsa bir bacayı daha tırmanmıştık.   Ahmet;"Cesur vardık" gülümseyerek.   Ben iç çekip rahatladım.  Sonunda çalışacağımız yere varmıştık.   En alt katta Ahmet, Akif, ve Cenk.   Bir üst katındada Soner ve ben çalışacaktık.    Kollarımızı sıvayıp.   Çalışmaya koyulduk.    Soner, küreği nasıl kullanacağımı, ve genel talimatları gösteriyordu. Bana gerekli olan, talimatları gösterdikten sonra, hep birlikte çalışmaya koyulduk. Daha acemi olduğumdan, zorluk çekecektim.  E tabii! kolay iş değildi.  Soner'in yine siniri tepesine çıkmıştı. Suratı yine beşkarıştı. Kazmamla tavana ve duvara açtığım deliklere birer odun koyduk.   Teker teker kayaya payanda vurduk.   Soner, zorlukla kömür blokunu koparabildi.   Terde kalmışti.  Kolunun paçasıyla alnındaki teri sildi.  Arabaları doldurmak için kömür çıkarmalıydık hızlıca.