❤Cesur❤9.Part

240 130 11
                                    

Multi:Cesur... Hemen yatağıma uzandım. Ve battaniyeyi ta başıma kadar çektim. Bir süre sonra göz kapaklarım ağırlaştı. Ve uyuya kalmışım:olduğum oda kapkaranlıktı. Odadaki tek pencere, güneşin en tepede olduğu anda bile güneş ışıklarının içeri girmesine izin vermeyecek kadar çok bataniyeyle kapatılmış ve odanın iki tarafındada şilte vardı. Açık yerler kapalıydı. Ve ben odadaydım.  " Aman tanrım o da ne bir genç kız"  duruyordu. karşımda uyku dolu ve şaşkın gözlerle ben ona bakarken cebinden iki maske çıkardı. "Kalk hemen şimdi ben hemen hareket etmemizi istiyorum" dedi ve ben çok şaşırdım.  Bu kız kimdi  neden bir hayalet gibi gelmiş ve bu gecede hareket etmemi istiyordu?. "Nereye gidiyoruz" diye sordum. "Sen ve ben şu maskeleri takıp kasabadan kaçıyoruz" dedi. İyice şaşırdım. Neler oluyordu? Ben ve bu kız neden kaçacaktık? Son derce şaşırmıştım. Denileni yaptım.  Maskeyi taktım hissettiğim heyecanı kelimelerle tarif etmek mümkün değildi. Neredeyse histeri gibiydim. Aniden kendimi korkunç derecede hazırlıksız hissettim. sanki ev ve altındaki toprak ansızın yok olmuşda beni koca dünyada savunmasız bir halde bırakmış gibi hissettim. Zavallı bir budala gibiydim.  Buna rağmen anın deliliğine kapılıp maskemi takmıştım.          
Ve asıl korunmanın maskenin sunduğunu anladım. Dışarıya çıkmıştık.  Buz gibi hava esiyordu. fırtınaydı.  Şimşekler çakıyor gök gürlüyordu.   
Soğuktan vücudum titriyordu.   Kız;"yolculuğumuz boyunca beraber olucaz.  Yürümeye başlamıştık.               Maskemi sıkıca bağladım.   Kız;"beni dinle birazdan bir kayığa binecek ve nehir boyunca ilerleyeceğiz uzun bir yolculuk olabilir. Ama söylediğim en ufak şeyi bile yapman çok önemli. Anlaşıldı mı?"       ben;"evet" diye söyledim.  "Her ne olursa olsun maskelerimizi çıkartmayacaz.  Eger çıkartmaya kalkarsan zarar sana gelebilir ve banada.  Kulaklarımıza, gözlerimize ihtiyacımız var. İkimizde alabildiğince dikkatli bir şekilde etrafı dinlememize gözlemeye ihtiyacımız var".diye ekledi.                        -ikimizde çok korkuyorduk. Ardından. Kız;"suyun otesini, ormanın ötesini dinlememiz gerekecek.  Ormanda herhangi bir şeyin sesini duyarsan ve birşey fark edersen hemen söyle".  İyice korkum artmıştı.    Neler oluyordu? Neden kasabadan kaçıyorduk?. Ve trajik bir halde anlamamıştım. Dayanamamıştım nereye gidiyoruz neler oluyor açıklar mısın ?" ama anlam veremediğim. Kız sorularıma yanıt vermiyordu.  Sadece öğüt veriyordu tuhafca.           nehre doğru gittik iskelede bir kayık bağlıydı.  Biz kayığa bindik.  Kız kürek çekmemi istedi.  Bende çekmeye başlamıştım.                Kız;"ormanda ya da nehirde birşey duymadığımız, görmediğimiz sürece birbirimizle konuşmak yok istemiyorum". Ve ne olursa olsun durmayacağız en azından gittiğimiz yere ulaşana kadar.  Ancak   sussuz kalmamız gerekecek nehir suyundan içmemeliyiz ".     İyice şaşırdım ve korkmuştum.  Uyumam gerektiğini göz ve kulak duyularına ihtiyaç olduğundan ihtiyacımız vardı. Bunun gibi bana birçok şey söyledi.  Yolla çıkmıştık.  Evden uzaklaşmaya başladık. Hava iyice soğuk, suyun sesi korkutucuydu.  Şimşekleri şiddetli bir şekilde gürlüyordu.  Gökyüzü sanki kana boyanmıştı kıpkırmızı idi.  Yagmur yağmaya başlamıştı şiddetli bir şekilde.  Aniden birşey fark ettim oda neydi çok korkunç ve tuhaf birşeydi.  Yağmur kıpkırmızı idi.  Bu da neydi böyle ellerimin üzerine düşen damlacıklara daha dikkatlice bakarken garip ve korkutucu olduğu kadarda, bunun kan olduğunu anladım. Ben ve kız iyice şaşkınlık içindeydik.

AŞK VE KORKU(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin