Kısa Süreli Tatil

24 1 0
                                    

Tatilim güzel geçiyor.

Of sabah sabah ne bu gürültü? Sanırım kapım yumruklanıyor.
Gidip açsam mı açmasam mı? Korkunun ecele faydası yok. Kalktım. Kapıya doğru ilerlemeye başladım. Elim kapının koluna uzandı ve kapıyı sonunda açabildim.onu Karşımda görür görmez her defasında donup kalıyordum, yine öyle oldu.

-neden benden kaçıyorsun?

-senden kaçmıyorum sadece biraz kafa dinlemeye ihtiyacım var.

-hı anladım. Ama bende seninle kalıcam burada tamam mı?

Bunu kabul edemezdim doğrusu birazcık ondan ve hayattan kaçıyorum sadece, azıcık.

Bu sabah yağmur yağıyordu ve dışarı çıkmak istemiyordum.

Zaten hakan geldi geleli yatıyordu benimde canım sıkıldı.

Yağmur şidetlenmişti. Bende yağmurun altında ıslanmak istemiştim,"can sıkıntısı"

Sonunda aşağı inebilmiştim. Dışarı çıktım, yağmur iyice şiddetini arttırdı. Sanki dolu yağıyordu ama aldırış etmedim. Otelin plajına doğru yürümeye başladım. Tam düşüyordum ki biri beni belimden tuttu ve düşmeme engel oldu. O yüzü gördüğümde sanki ölmüşüm de tekrar diriliyorum gibi olmuştu. O 3yıl boyunca hasret kaldığım yüz, tekrar karşıma çıkmıştı. Sanırım 20 dakika boyunca öyle kalmıştım. Taki Hakan beni kollarına alıncaya kadar. Emir 'e sağlam bir yumruk geçirdi. gülesim gelmişti o an ama gülmedim. Emir yerde yatıyordu, kalkıp Hakanın yüzüne bir de o yumruk attı. Ve o an kalbimin acıdığını hissettim. Emir kolumu tuttu ve beni arabasının olduğu yere doğru sürükledi. Beni arabasına bindirdi ve gaza bastı. O an benden defalarca özür diliyordu. Hem kendine hemde bana kızıyordu. Bana seni nasıl o aptala bıraktım, diyip bağırıyordu.
Bende,

-bana bağırmayı kes! Dedim ve, o aptal değil herkesi kendinle Karıştırma bir, sen beni o aptala bırakmadın ben ona gittim. İki
Sen beni benle bırakıp gittin. Üç

-sana sadece senden özür dilediğimi ve seni çok özlediğimi söyleye bilirim.

-arabayı dur dur arabayı durdur dedim sana.

-sadece konuşuruz ondan sonra gidersin.

-arabayı durdur dedim sana hemen.

-hayır!

-demek öyle o zaman ben kendim inerim.

-hayır
Derdemez, kapıyı açtı ve kendini yola attı.
Hemen arabayı durdurdum. Sanırım iç kanama geçiriyordu. Arabaya bindirdim ve hızlıca hastaneye sürdüm.

Yardım edin! Bir trafik kazası hemen alın.
Duru'yu alıp sedyeye yatırdılar, ve hemen ameliyathaneye götürdüler.

3 saat sonra

Hala ameliyathane den çıkmadı,

Emir 'in aklından geçenler

duru'm canım senden o kadar fazla özür diliyorum ki bu dünyaya sığmaz özürlerim. Kendimden o kadar nefret ediyorum ki öldürmek istiyorum kendimi, sana acı çektirdiğim için.şuan yaşayan bir ölüyüm sanki. Hadi çık şu ameliyathane den çık, bana senden nefret ediyorum de, ağla, Bana içindeki nefreti kus, ama şu hastaneden sağ salim çık, lütfen o senin yanındaki aptal için, lütfen
Ona nasıl baktığını gördüm, sen ona aşık olmuşsun.
Benim hiç şansım yok onun yanında biliyorum.

Bir doktor çıktı.

-hey doktor duru nasıl?

-durumu çok kritik

-yani?

-allaha dua etmekten başka şansımız yok

-peki

kafayı yemek üzereyim hala çıkmadı derken ameliyathanenin kapısı açıldı, duru'yu sedyeyle yoğun bakıma götürüyorlardı, evet hakan beyler de sonunda geldiler.

Hakan tam emir'in yüzüne bir yumruk geçirecektiki emir,

-bak burası yeri değil borcum olsun. Hastaneden çıkar çıkmaz vur bana tamam mı?

-bu konuşmayı ondan beklemezdim. Ama duru'yu çok sevdiği belliydi.
Duru nun durumu nasıl?

-yoğun bakımda şuan.

Bak doktorda geliyor istersen ona soralım?

-doktor bey duru nun durumu nasıl?

Doktor,

-iç kanama riski yok şu anlık tabi ileride ne olacağını bilemeyiz.

Doktor bunları söyleyip yanımızdan ayrıldı, ben elimi yüzümü yıkamak içi lavaboya gittim.
Emir de öyle bekledi. Herşey onun yüzündendi. Yada benim? Şuan tek düşündüğüm şey duru nun iyi olmasıydı. Zaten ben yaşadığım sürece duru ölmezdi,ölemezdi. İzin vermezdim böyle bir şeye.çıktım ve emir'in olduğu yere doğru yürüdüm, emir orda yoktu. Pencereden duru'ya baktım, emir yanındaydı ve Duru'nun elini  tutuyordu, gerçekten onu o an öldürmek istedim. Duru'u gözlerini açmış emirle konuşuyordu, emir'in yüzünden acı çektiğini görmek mümkündü, yanıma doğru yürüdü, ben de duru'nun yanına girdim.

Ben,

-hala yaşıyorsun demek.

-benden kurtulman mümkün değil.

-kurtulmak istemiyorum, zaten.

-kurtulamazsın zaten.
Şaka bir yana onu çok özlemiştim.

-iyi misin?

-evet

-her zaman iyi ol.

-yanımda olduğun kadar.

-tamam

-tamam
Neyse ben çıkayım, sende dinlen.

-ben dinlendim, dinleneceğim  kadar yanımda kal hatta bu akşam birlikte uyuyalım.

-yaran acımaz  mı?

-acımaz.

-tamam o zaman olur.

-şey benim karnım acıktı. Bir şeyler söylesek?

-tamam. 

-pizza söylesek olur mu?

-olur.

Pizza gelmişti, tabiki ben hayvanca yiyordum. Hakan'da beni izliyordu, daha doğrusu benim hayranlığımı izliyordu.

Ben,    "duru"

-hey sen yemeyi düşünmüyorsun, herhalde?

-seni izlemek  daha  leziz geliyo.

-hafifçe sırıttım ve utandım.
Pizzalarımızı yedik ve bitirdik. Yanıma uzandı, telefonunu çıkartıp bir film açtı. "Romantik komedi"

Yorum ve  vote lerinizi  bekliyorum... 

-sizi seven  ben...

Tuhafdık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin