Kayra'dan
Sandalye' ye oturmuş sigaramın keyfini çıkarıyordum. Her sigara dumanını içime çektiğimde sanki tüm kötülüğü içime çekiyordum. Şu lanet olası beni öldürecek olan bu iğrenç madde bana iyi geliyordu. Masanın üzerindeki telefonumun ışıkları yanıp sönmeye, ve arayınca gitar melodisi olan zil sesi kulağıma dolmaya başladı. Sigaramı son birkez içime çekerek kültablada söndürüp içine attım. Sigaranın dumanını ağzımdan ve burnumdan çıkarken arayan kişinin kim olduğuna baktım. İnanç'tı. Açma tuşuna bastım ve "ne var?" dedim her zaman ki gibi "sana da merhaba kayra, hemen mevzuya giriyorum eskisi gibi karşıdaki yanmış fabrikanın duvarlarını boyamaya gidelim mi? " kuzenim beni iyi tanıyordu. Duvarlara sprey boyayla birşeyler çizmeyi severdim. Hayır diyemeyeceğim bir teklifti. "Saat 10:30'da orda ol" cevap vermesine izin vermeden telefonu yüzüne kapattım. Telefondaki saate baktım saat 09:30'du ayağa kalktım ve yukarıdaki odama çıktım. Üstüme siyah kısa kollu t-shört, altıma siyah eşorfmanımı giysim. Gri kapşonlu hırkamı üzerime giydim dolabın arkasından sprey boyaların olduğu çantayı aldım aşağıya indim. Çekmeceden arabamın ve evin anahtarlarını alıp çıktım. Garaja gittim ve arabayı çalıştırdım.
Hiç bitmeyecek bir yol gibi gelmeye başladı bana. Hiç sevmem bir yerlere gitmeyi, ama gitmek zorundayım işte...
Sonunda vardım. İnanç arabasına yaslanmış beni bekliyordu arabamı, onun arabasının arkasına park ettim ve sprey boyaları alıp yanına gittim. "Hadi başlayalım." diyip omuzuna vurarak tel örgülerin oraya gittim. Tel örgüde bir ayının geçe bileceği kadar büyük ve geniş bir delik vardı oradan geçtim ve her zamanki yerimize doğru hızlıca ilerlemeye başladım. Geliyor mu diye omuzumun üstün den baktım. Ağır ağır geliyordu. Her zamanki yere geldim ve sprey boyaları yere bıraktım. İnanç yanıma gelmişti. Suratı asıktı. Bir şeyler olduğu ortadaydı ama üstelemeyecektim. Eğildi ve gri sprey boyayı alıp bir şeyler karalamaya başladı duvara. Bende hala ne yapacağımı düşünüyordum. Biraz düşündükten sonra kafatası ve kafatasına ait bir çift kanat çizmeye karar verdim ve siyah sprey boyayı alıp duvara yaklaştım. Kafatasını çizerken inança baktım, yüzü duvar gibiydi. Galiba konuşma vakti geldi. Sprey boyayı duvarın dibine bıraktım ve Onun yanına gidip yere oturdum. Sırtımı duvara yasladım ve hırkamın cebinden sigaramı ve çakmağımı çıkardım sigaramdan bir dal aldım ve dudaklarımın arasına koydum çakmakla yaktım, içime uzunca çektim "eee anlat bakalım neyin var?" bana bakmıyor ve cevap vermiyordu. Sorumu tekrar sordum"neyin var?" hala cevap vermiyordu. "İnanç" diye bağırdım en son. Yerinden sıçrarken "siktir" diye bağırdı. O zamanki yüzünün hali çok komikti. Kahkahalarla gülerken etrafa şaşkın şaşkın bakıyordu. Yüzünde kızgınlık belirtisi belirdi. "Gel otur şuraya konuşacağız" dedim gülmemi durdurmaya çalışarak hemen geldi oturdu ve bir sigara da o yaktı. "Eee anlat bakalım neyin var?" inanç sigarasının dumanını bıkkınlıkla dışarı verdi.
İnanç 'tan (kayra ile konuşmadan önceki olay) ;
Bu kadınlara ehliyet vermemek lazım. Ya da ehliyeti harbinden kasaptan alıyorlar. Ben ne güzel yolumda gidiyorum. Kız arabasını park ederken, geldi benim arabaya bindirdi. Salak kız! Arabadan sinirle indim ve o kızın arabasının yanına gidip camı tıklattım. Camı yavaşça açtı. Şimdi görür o "bak gerizekalı hanfendi benim arabamın kaportasına arabanızla iyi bir iz bıraktınız o hasarı tamir ettirecek misiniz yoksa polisimi arayım?" çok kibarım değil mi? Kızıl saçlı şoför bana dik dik baktıktan sonra ağzını yayarak konuşmaya başladı. "Birincisi ben arabamı park ederken arabamın götüne kadar gelen sensin. İkincisi sen benim arabama binsirdin. Sen benim arabama verdiğin hasarı öde yoksa ben çağırırım polisi göt olusun?" ben burada kızgınlıktan öfkeden kavrulayım karşımdaki kızdır, öyle konuşulmaz dedim, elimden geldikçe kibar konuşmaya çalıştım. Kız gelmiş göt olursun diyor. "Cık cık cık cık. Kızlar küfretmez. Ve sen benim arabama çarptın. Kameralara bakarsak kim çarpmış kim çarpmamış anlaşılır." "Sus lan puşt. Sen çarptın benim arabama. Ya arabamı tamir ettirirsin yada..." Lan! Birde zeytinyağa gibi üste çıkmaya çalışıyor. Duyan ben vurdum sanacak. "Lan! Deli etme adamı! Arabama çarpan sensin. Duyan da ben vurdum sanacak. Ve esas sen benim arabamı tamir ettir. Dur bir dakika sen az önce bana mı Puşt dedin. İn lan o arabadan!" Ulan hayatımda böyle salak bir kız görmedim. Allah sahibine yüzlerce, binlerce hatta sonsuz kez sabır versin. (AMİN!) "Yok ya başka derdin." Kız birden gaza bastı siktir olup gitti. "Plakanı aldım senin. Göreceksin sen gününü." (34 DFN 0024 salladım)