İkimizde didişmeyi bırakıp harekete geçmiştik. Ben kalp masajı yaparken diğer doktor emirler yağdırıyordu;
" Hemen bir ampul adrenalin uygulamalım, oksijeni arttıralım, defibrilatörü hazırlayın. Çabuk olsanıza biraz!"
Hemşire hemen defibrilatörü getirdi ve fişini taktı. O sırada kalp masajına devam ediyordum.'bırakıp gidemezdi, daha çok küçüktü ,gidemezdi.' düşüncelerimden sıyıran doktorun bağırması olmuştu;
"100 joule'a hazırla"
" Hazır. "
" Çekiiiil !"
Doktor çocuğun göğsüne elektriği verip şoklarken çocuğun küçük bedeni hareketlendi, fakat kardiyogramda bir hareketlenme olmadi, kalp mesajına devam ediyordum.
"200 joule."
"Hazır."
"Çekiiiil!"
Çocuğun küçük bedeni daha da şiddetli hareketlenmişti. Geri çekildiğimizde kardiyogramda bir fark yoktu, ümidimize kaybediyorduk bir ara doktorla göz göze gelmiştik, yüzünden boncuk boncuk terler akıyordu benim de ondan farkım yoktu. Soluk soluğaydık doktor kafasını olumsuz şekilde sallamıştı. 'Ne yani gitmiş miydi ? Hem de bizim yüzümüzden! Biz didişiyoruz diye bu küçük beden de artık o cıvıl cıvıl ruh yok muydu?...' Hemşire'nin bağırmasıyla düşüncelerimden bir anda sıyrıldım;
" Nabız var, kalp ritmi normole dönüyor, tansiyonu düşüyor, geri döndü... Hemşire'nin dedikleriyle yüzüme kocaman bir tebessüm yerleşti;
" Evet! Ameliyathaneye getiriyoruz arkadaşlar çabuk ameliyata hazırlayalım ve sende bay ukala benimle geliyorsun bu çocuğun ikimize de ihtiyacı var."
Doktor yayvanca sırıtarak;
" Emredersin güzellik." Dedi
*---*
Cerrahi kıyafetlerimi giyip ameliyat bonemi takmıştım. Bu kıyafetleri her üstüme giydiğimde kendimi özel hissediyordum. Stajyerliğimde bile her ameliyatıma özeniyordum, çünkü ben cerrahlığa aşıktım... 2 numaralı ameliyathaneye girmiştim ilk olarak yüzüme maskemi takıp çenemin altına aldım. Ellerimi yıkamak için lavaboya yöneldim. Ellerimi yıkarken her ne kadar göremesem de arkanda o götü kalkmış doktor olduğunu ve beni dikizlediğini hissedebiliyordum yüzümü dönmeden;
" Beni kesmeyi bırakıp ameliyata hazırlansan iyi olacak, yoksa çocuğu kaybedicez. "
Doktor ukalaca pis bir gülüş atarak;
" Benim suçum yok güzellik , güzele bakmak sevapmış..."
Aynadan doğru pis pis sırıtarak göz kırptığını görebilirdim. Bu yaptığı sinirimi bozmuştu ona dönüp;
" Çok bilmiş bay ukala!"
Ters bakışlar atarak bakıyordum. O ise hala sırıtıyordu,kaşlarımı çatıp ona bakarken birden maskemi yüzüme yerleştirdi ve;
" Biliyorum güzellik." deyip tekrardan göz kırptı. Göz devirip kollarımdan sular damlayarak içeri girdim, ıslak ellerimi hemşirenin uzattığı steril havluyla kurulayip önlüğümü ve eldivenlerimi hemşirenin yardımıyla giydim. Lateksli eldivenden çıkan şıkırtı sesleri çok hoşuma gidiyordu, işin ciddiyetine ciddiyet katıyordu. Ameliyat masasında yerimi alıp çocuğa bakarken doktor tam karşımda yerini almıştı.
" Cerrah bakışları, güzellll!"
"Evet öyle! cerrah öyle bir bakmalı ki gözleriyle operasyonu yapmali !... "
O sırada anestezist;
" Biz hazırız başlayabiliriz."
"Aynı anda başlıyoruz ve kontrollü gidicez. Bistüri!"
Hemşire bistüriyi avucunun içine bastırarak vurduğunda çıkan ses kulaklarımı dolduruyordu. Bistüriyle 8 cm lik bir kesi açtım aynı anda doktor da başlamıştı.
"Tampon!"
Bistüriyle sırasıyla,özenle peritonyumu, yağ tabakasını ve kasları keserek mideye ulaştım.
"Mideye ulaştım."
"Aspretör. Tmm mideden geçen aourtu klemple yoksa kalbe kan pıhtısı gidebilir. Mide ne durumda?"
" Klemp! Damarı klemple tuttururken devam ettim, maalesef tamamını kurtarmam imkânsız çok fazla hasar görmüş 3\4 nü almak zorundayim. Geri kalan kısmı ise iki sıfırlık katgüt ile dikicem. Tampon!"
"Tamam. Kapakçığı kurtarabilirim. Nabız tansiyon nasıl?"
" Normal seyrinde"
"Ewt kalbi kontrol altında tut. Arkadaşlar hazır olun alıyoruz. Bistüri! "
Bistüriyi elime alıp midenin 3\4 ünü dikkatlice ve yavaşça çıkardım.
" Çokca tampon uygulayalim gazlı bez kapatalim hadi kanama olmasın."
Kanamayı durdurmuştuk midenin geri kalan kısmını iki sıfır lık katgütle dikmistim kesimin içini son kez kontrol ettikten sonra kapatiyordum.
" mideyi kurtardık. Kapatıyorum kalp nasil ? 3 numara ipek iplik!"
"Kapakçığı kurtardık, kapatıyorum. 3numara ipek iplik!"
Hastayı özenle kapatmıştık. Yarasının üstüne batikon sürüp yarayı gazlı bez ile kapattık.
"Evet arkadaşlar elinize sağlık hastayı çocuk yoğun bakıma alalım."
Ameliyathaneden çıktığımızda çocuğun ailesine gerekli bilgiyi verdik. Çocuğun ailesi bize minnetardı ve surekli teşekkür ediyorlardı. Yanlarından ayrıldığımızda doktor odasına gitmek için asansöre yönelip asansörün gelmesini bekledim. O sırada biri kulağıma eyilip;
" İyi işti eline sağlık güzellik. " dedi. Bu o doktordu tam birşey söyleyecekken asansör kapısı açıldı ve hızlıca içeri girdim. Çocuk cerrahisi servisine gelince indim ve doktor odasına geçtim saat gece 03:30 altı saattir ameliyattaydık ve gercekten yorucu bir gün olmustu.
(multimedya: Poyraz Dehaoğlu)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reçetede Aşk
Teen FictionKırmınızı'nın en koyu rengi Sevginin tutkusunun arzusunun damarlarda hissedilişi.. nefretin,acının,vaveylanın Siyahla dans edişi.. Kin'nin tutkuya nefretin aşka intikamın şehvete dönüşü.. İki kalbin tek bedende birleşmesi.. siyah kırmızıya gölge d...